O Benim de Nefes'im..
ASLAN ZORLU
Turgut baba;
- Umay yeter artık! Hemen evleneceksiniz dedim o kadar! Basına da hiç bir açıklama yapılmayacak! Gerekli açıklamayı avukatlarımız aracılığı ile basına dağıtacağız ve bu konu tamamen kapanacak! Çocukluklarınızla o çocuğun hayatınıda mahvetmenize izin vermeyeceğim. Ne yaparsanız yapın ve anlaşın! En geç bu haftasonu evleniyorsunuz! Sen gerekli düzenlemeleri yaparsın Aslan.
Dedi ve çıktı, gitti.Açıkçası Turgut babanın böylesi kararlı olması benim için büyük kolaylık sağlıyor. Çünkü Umay'ın istemediği bir şeyi yaptırmak imkansız gibi bir şey..
O yüzden ne kadar çok müttefik toplarsam o kadar iyi!.
Turgut babanın evden basıp gitmesi ile çalışanlar eve geri döndüler. Hepsinin akıllarındaki soru işaretleri yüzlerinden okunurken bir şey sormaya cesaret edemeyip işlerinin başına döndüler.
Babasının söz hakkı tanımadan gidişini sindiren Umay birden ayağa kalkınca; bende aniden kalktım ve birden başım döndü.
- İyi misin Aslan?
Turgut baba ne kadar yaşını başını almış olsa da gücü kuvveti yerinde olan heybetli bir adamdı. Yumrukları da gerçekten sertti.
Bir an sendelesemde şu an umurumda olan tek şey Umay'ımın az önce anlattıklarıydı..
Ne demişti?
Ben aşık oldum.. Çok aşık oldum..
Ne de güzel demişti..
Meğerse yıllardır birbirimizden haberimiz olmadan yanmışız.
Duyduğum andan beri kendimi sırıtmamak için zor tutuyorum.
Siz şimdi; kızını senden yıllarca saklamış, hiç mi kızmıyorsun, diyorsunuzdur..
Kızmıyorum.. Kızamıyorum..
Ben zaten Umay'ıma ne zaman kızabildim ki?
Kızmaya ne hakkım varki?
Yıllardır ikimizin yerine de dimdik ayakta durarak mükemmel bir çocuk büyütmüş..
Daha yeni on sekizini bitiren bir çocukken anne olmuş..
Kendi çocukken çocuk doğurmuş.. Tek başına büyütmüş..
Ben ne hakla, hangi yüzle ona kızarım?
Bana ne dese, ne yapsa müstehak!
O ise; bütün bu olay için beni suçlamak yerine az önce beni sevdiğini söyledi. Babasına karşı savundu.
Böyle bir kadın ancak bana ödül olur..
- Aslan?! Aslan bir şey söyle! Hiç iyi görünmüyor. Aslı çabuk korumalardan birini çağırda; Aslan'ı hastaneye götürelim.
Benim yüzümden onca şey yaşamıştı, ama hala beni düşünüyordu..
- İyiyim Umay.. Merak etme sen, iyiyim.
Dedi ve kapıya doğru seslenerek;
- Aslı kimseyi çağırma.
Dedim ve tekrar Umay'ıma döndüm..
- Sence de gecikmiş bir konuşmamız yok mu?- Herşeyi anlattım işte, daha konuşacak ne kaldı ki?
- Sen anlattın, ben dinledim Umay. Benim düşüncelerimin, hislerimin hiç mi önemi yok?
- Artık yok.
- Yapma Umay. Bana yabancıymışım gibi davranma. Bunu bize yapma. Hem hafta bitmeden evlenmiş olacağız, a-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
Romance- Farklı kokuyorsun.. - Şampuanımdandır.. Artık parfüm kullanmıyorum.. Kötü mü? - Hayır farklı ama asla kötü değil.. Yasemin kokuyorsun.. Daha kadınsı.. Eskiden şeftali kokardın. . Tatlı bir şeftali gibi.. - Ben zaten bir kadınım.. Öy...