48

903 63 4
                                    

Alın size sabırsız aşıklar!



- Sen benim olduktan sonra, ben ömür boyu sen ne istersen ona varım Karım.

Nereye düşüyorduk?! Çünkü tam o andayım!

Bana Karım dedi!

Ayaklarımın nerede olduğunu bile heyecandan hissedemiyordum.
Gözyaşlarım; gözlerimi zorlarken kelimeler boğazıma dizildi, düğüm düğüm oldu. Zorlukla yutkundum.

Ellerimi sıkı sıkı tutan adama baktım. Yaşadıklarım gerçekti.. Yıllarca umut ettiğim, mucizem gerçekti..

Sonunda oldu.. Aşık olduğum adamın, aşık olduğu kadınım..

Bu öylesine imkansızdıki, o an kimseyi umursamadan kendimi tekrar Aslan'ın boynuna attım. Kimse umurumda değildi. Herkes istediğini düşünebilirdi. Aslan da kimseyi umursamadan hızla kollarını belime sardı. Kulağına sessizce fısıldadım..
- Hala inanamıyorum. Bu öylesine-
Sözlerimi kesen Aslan'ın sözleri oldu. Ne söyleyeceğimi tahmin etti ve sözlerimi tamamladı.
- İmkansızdı.. Bende sevgilim, bende inanamıyorum. Bu bizim-
Onun sözlerini bu seferde ben kestim. Aynı onun gibi ne söyleyeceğini tahmin ettim ve fısıldadım.
- Mucizemiz..

Biz yıllarca bilmeden birbirimize aynı hislerle, umutsuzlukla yanmışız. Anlamamışız..

Sonrasında birbirimizin kollarından ayrılsakta; o gece, nikah kutlamamız bitene kadar gözlerimiz birbirinden hiç ayrılmadı.

Tabi hiç yalnız kalamadık. Önce gelen tebrikleri kabul ettik. Sonrasında ilk dansımızı yaptık. Tüm organizasyon anneme aitti ve inanın çalan şarkıyı heyecandan duymadım bile. Çünkü ilk kez ne hissettiğimi anlamasınlar derdim yoktu. Sevdiğim adamın kollarında çekinmeden salındım. Özgürce kokusunu içime çektim. Ayakkabılarım düz taban olduğu için, anca yetişebildiğim göğsüne başımı yasladım ve kalp atışları ile yılların yorgunluğunu attım. Yenilendim.. Kollarında sanki yeniden doğdum..

Zümrüdü Anka gibi..

Nikahımızın sonlarına doğru neredeyse tüm davetliler gitmişti. Nefes; Aslı ile odasına çıkmış ve çoktan uyumuştu.

Geriye sadece çok yakın aile dostlarımız kaldı. Annemle babam onlarla ilgileniyordu.

Aslan da giden birkaç kişiyi uğurlamak için yanımdan ayrılmıştı.. Uğurladıkları sanırım iş dünyasından birkaç arkadaşıydı.

Ben de, ayaklarımın altı artık iyice sızladığı için; kendimi en yakın sandalyeye attım. Ayakkabılarım; topuklu olmasada, sabah olan çizikler yüzünden tüm gece ayakta kalmak beni zorlamıştı. Tüm gün boyunca ilk kez yalnız kaldığım için; bu fırsatı bekleyen Masal ve Enrico hızla yanıma geldiler.

O an Enrico'yu tüm gece hiç görmediğimi fark ettim.

- Gerçekten Enrico, bütün gece neredeydin?

Sözlerime ikiside kocaman bir kahkaha attı. Beni yanıtlayan ise; Masal oldu.

- Seninkinden kaçıyordu..

Tabi duyduğum iki kelime ile hala Aslan'a Enrico ile ilgili gerçekleri anlatmadığımı hatırladım.

- Ay ben onu tamamen unuttum!

Sözlerimle ikisi bir kahkaha daha patlattılar. Bu sefer cevap veren Enrico'ydu.

- Sen bugün neyi hatırlıyorsun ki Confuso*! (*şaşkın)

- Dalga geçmeyin yaa!
Dedim sızlanarak.

- Hadi ama anlat artık, vallahi çatlayacağım Umay! Neler oldu? Sabahtan beri bir yalnız kalamadık!

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin