Kalbimle, zihnim savaşa tutuşmuş..
Nikah günü..
UMAY TERZİOĞLU
Gözlerim, bahçede koşuşturup nikahımız için hazırlık yapan insanların telaşını izlerken; zihnim bir sürü düşünce ile doluydu.
O gün bana güven, sevgime inan demişti.. Yüreğim çoktan güvenip, inanmak için pervane olurken dilim bir türlü diyemedi.
Yapamıyordum..
Aşkına, sevgisine bir türlü inanıyorum diyemiyordum. Belkide çoktan inanan kalbime inat dilim, beynim bir türlü inanmıyordu. Karşısına dikilip, hazırım anlat dememe bir türlü izin vermiyordu.
Bu akşam nikahımız evimizin bahçesinde 100-150 kişilik minik bir organizasyon ile kıyılacaktı. Sonrasında da minik bir kokteyl ile kutlama yapılacaktı. Düğün ise bir ay sonra yapılacak..
Açıkçası kutlamalar, düğünler bilmem neler umurumda bile değil! Annem nasıl mutlu olacaksa öyle yapabilir!
Benim umurumda olan tek şey; Aslan'ın gerçek duyguları.. Bunu öğrenmem için bana engel olan tek şeyse yine kendimim..
Düşünceler içinde boğulurken, derin bir nefes alma ihtiyacı duydum..
- Hala şu kadarcık günde yaşanan onca olaya inanamıyorum.
Dedi Masal.- Bende.
Dedim mırıldanarak.Sabah erkenden gelen arkadaşımla odamın penceresinden birlikte bahçeyi izliyorduk. Gerçi artık burası odam değildi.. Eski odam desem daha doğru olurdu sanırım.
Nikah kıyıldıktan sonra Aslan'ın evinde yaşamaya başlayacaktık. Gözlerimi Aslan'ın evine çevirdiğimde orada da hummalı bir çalışma olduğunu gördüm.
Annem neredeyse tüm mobilyaları yeniletip, evi baştan dekore ettiriyordu. Tabi herşey o kadar hızlı gerçekleşmişti ki yeni mobilyaların gelişide maalesef bugüne kalmıştı.
Tüm mobilyaları ise Aslan ve annem seçmişti. Bense sadece onları izlemiştim. Daha doğrusu Aslan'ı izleyip, fikrimi sorduklarında onlara katıldığımı söylemiştim. Çünkü o günde, bugün olduğu gibi aklımda olan tek şey; Aslan'ın bir gece önce yemek odasında bana söyledikleriydi..
Görüş açıma Aslan ve Nefes el ele girdiklerinde kalp atışım birden hızlandı.
Masal da onları görmüş olacak ki;
- Nefes'in, Aslan'ı böylesine kolay kabullenmesine çok mutlu oldum.
Dedi.Derin bir iç çekip;
- Bende.
Dedim.- Neden karşı eve gidiyorlar?
- Nefes yeni odası konusunda çok hevesli. Aslan'da yeni oyuncağı gibi oldu. Bir an bile yanından ayrılmıyor. Aslan'da ne derse yapıyor. Büyük ihtimalle yine odasını görmek istemiştir. Onun eşyaları dün gelmişti ve odası yerleştirildiğinden beri çeşitli bahanelerle Aslan'ı yeni odasına götürüyor.
Aslan, kızımla beraber evine girince bende perdeyi kapatarak odadaki koltuk takımına ilerledim. Başımdaki havluyu çıkarıp, saçlarımı taramaya başladım.
- Nasıl söyleyebildiniz, hala aklım almıyor. Bunun düşüncesi bile benim kalbimi zorluyor.
- Kolay olmadı tabi, ama daha fazla geç kalmak istemedik. Psikolog ne kadar geç kalırsak o kadar güvenini zedeleyebileceğimizi söyledi. O yüzden bizde acele ettik ve ilk fırsatta anlattık.
- Sizi çok zorlamamış olmasına seviniyorum.
- Aslında baya zorladı cimcime. Aklımıza gelen, gelmeyen tonlarca soru sordu. Neyseki Aslan yanımdaydı ve beni zor durumda kalmaktan defalarca kurtardı. Ama kısa sürdü neyseki. Durumu çabuk kabullendi. Gerçi hala Aslan'a baba demiyor. Aslan belli etmesede bu duruma baya bozuluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
Romance- Farklı kokuyorsun.. - Şampuanımdandır.. Artık parfüm kullanmıyorum.. Kötü mü? - Hayır farklı ama asla kötü değil.. Yasemin kokuyorsun.. Daha kadınsı.. Eskiden şeftali kokardın. . Tatlı bir şeftali gibi.. - Ben zaten bir kadınım.. Öy...