19

1.3K 88 8
                                    

ADAM MIYIM LAN BEN?!




    Yaşlaşık dört sene önce..

    ASLAN ZORLU
   
    Avni Baba'nın Yeri
   
    Ben nasıl haysiyetsiz, şerefsiz bir adamım ki beni evlerine alan, bakan, büyüten bu insanlara böylesine bir ihanet içinde olabiliyorum!
   
    Aramızdaki onca yaşa rağmen nasıl o gözle bakabiliyorum sana Umay?!
   
    Ne zaman, nasıl başladı bu kara sevda?!
    Sanki hep içimde benimleydi..
   
    Onca yaşa rağmen tek bir kadına bile bakamadı bu gözler, tek bir tene bile dokunamadım.
   
    Her günüm, her anım sen!
   
    Nasıl severim seni?!
   
    Nasıl kardeş gibi görmem?!
   
    Neden?!
   
    Birde üzerine şu Allah'ın cezası rüyalar çıktı!
   
    Her gece, her gece seni seviyorum.. Sabaha kadar! Sırf bu yüzden içmiyor muyum zaten?!
   
    Haramsın bana..
   
    Rüyalarım bile haram..
   
    Görmemem lazım..
   
    Hissetmemem lazım..
   
    Sevmemem lazım..
   
    Hele ki o gece gördüğüm rüya.. Nasıl da gerçek gibiydi..
   
    Kokun, sıcaklığın öyle işlemişki ruhuma.. Ezberlemişim farkında olmadan..
   
    - Hayırdır evlat?! Son günlerde yolun buralara çok düşüyor..
   
    Avni dede'nin sesini duyunca, hızla sıyrıldım içine düştüğüm karanlıklardan..
   
    Karşıma baktım, oturmuş beni izliyordu.
   
    Ne zaman gelmiş, ne zaman oturmuştu?.
   
    - Fena mı işte Avni dede? Hem sen hep demez misin? 'Beni unuttunuz, daha çok gelin!' E geliyorum işte, şimdide; 'Neden geliyorsun?' diyorsun. Oluyor mu böyle?
   
    - Aman aman eşşoğlusuna bak sen! Ben onu mu dedim? Derdini anlat diyorum! Her gün buradasın. Aynı saatlerde gelip, içip içip geri gidiyorsun. Ağzından tek laf alınmıyor. Hem biliyorsun baban..
   
    - Merak etme Avni dede alkol aldığımda şoförle dönüyorum. Ben aynı hataya düşmem.
   
    - Aferin evlat. Hadi anlat bakalım, ne oldu?!
   
    - Ne anlatayım dede? Biliyorsun işte.. Hep aynı konu.
   
    - Umay'ımla ilgili yok mu bir gelişme?
   
    - Nasıl olsun dedem? O konu değişmez! Zaten çok utanıyorum.
   
    - Neden oğlum?! Böyle konuşursan kızarım, ama bak! Sevmek ayıp mı, günah mı?!
   
    - Yapma Avni Dede, olanları biliyorsun. Beni o kadın bile istememiş.
   
    Ona anne demem imkansızdı.. Çünkü ben 'anne' nedir çok iyi biliyordum. Benim bir tane annem vardı, o da; Seniha annem!
   
    Bu bile başlı başına Umay'ı sevmemem için sebep değil miydi?!
   
    Allah kahretsin!!!
   
    Neden mani olamıyorum bu hislerime, isteklerime?!
   
    Onu arzulamakta ne demek?!
   
    - Se-Sen bunu nereden biliyorsun?!
    Dedi şaşkınlıkla.
   
    - Duydum.
    Dedim içimde yanan yangınları dışa vurmadan sakinlikle.
   
    - Ne zaman?! Ne duydun?!
   
    - Babamın öldüğünde haber vermek için; Turgut baba o kadını aramış. Konuşmalarına kulak misafiri oldum.
   
    - Her şeyi duydun mu? Hem de o yaşta..
    Dedi yıkık bir halde.
   
    - O kadının beni istemeyişini, yetiştirme yurduna verilememi istediğini diyorsan; evet duydum. Dahası Turgut babamın beni o kadına karşı nasıl can hıraş savunduğunu da duydum. Asla yetiştirme yurduna vermeyeceğini, kendi evladından ayrı tutmadığını söylediğini de duydum. Resmi vasiliğim için hemen o anda istekte bulundu.
   
    - Bak o öyle değil Aslan'ım, yanlış anlamışsın. Annen-
   
    - O kadın benim annem değil! Benim bir tane annem var! O da Seniha annem! Sadece bu bile utanmama yeter! On yaşındaydım dede. Her şeyi net bir şekilde duydum ve anladım. Beni avutmana gerek yok yani. Hem artık yirmi beş yaşındayım. Koskoca adam oldum. Boşver dedem, boşver.
   
    - Ah be oğlum, duymamalıydın. Küçücük kalbinle nasıl kaldırdın bunca şeyi? Birde üstüne yanıyorsun.. Konuş Turgut'la, anlar seni.
   
    - Olan oldu. Turgut babam, Seniha annem olmasa şimdi ne halde olurdum, kim bilir? Kendi evlatlarından bir gün ayırmadılar. Her gün sen abisin derlerken nasıl derim? Ölüyorum, çok aşığım diye..
   
    - Oğlum böyle ne olacak peki? Kız her gün gözünün önünde.. Seninki de can be çocuğum. Sana da yazık! Bak istersen ben konuşayım Turgut'la, ha ne dersin?
   
    - Olmaz dedem, olmaz. Ben Turgut babamın gözündeki hayal kırıklığı ile yaşayamam. Onu görmektense her gün ölmeyi yeğlerim! Zaten utanıyorum, daha fazla konuşmayalım dedem, n'olur!
   
    - Oğlum sen utanılacak bir şey yapmadın, yapmıyorsun! Şunu deyipte cinlerimi tepeme çıkarma benim!
   
    - Nasıl yapmadım? Nasıl?! Sofrasına oturduğum insanların kızına yan gözle baktım! Daha ne olsun Avni dede?! Hem-
    Deyip sustum.
   
    Susmasam az kalsın onunla her gece rüyalarımda bir olduğumu söyleyecektim!
   
    Nasıl bir rezillik bu?!
   
    Ne biçim bir adamım ben?!
   
    ADAM MIYIM LAN BEN?
   
    Nasıl bu kadar zayıfım?
   
    - Hem?
   
    - Neyse dedem sen bakma bana. Hep aynı terane! Birazdan kalkarım zaten.
   
    - Bu gidişin sonu iyi değil, kendine gel Aslan! Ya bu sevdadan vazgeç başka birini bul, ya da doğruca git konuş Turgut'la. Böyle olmaz evladım. Yazık sanada..
   
    - Doğrusun dedem.. Sende doğrusun..

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin