Arınç'ın ağzından
Sabah kahvaltıya uyanamamıştım. Gözümü açtığımda karşıda oturup beni izleyen Emir'in kuzenini görünce saate bakmak için kalkmaya karar verdim. Üstümdeki havlu kayıp gittiği için çıplaklığımı örten pikeye sarılarak üst kattaki odaya çıktım.
Dolaptan üzerime giyeceğim bir şeyler geçirdikten sonra yatağa uzanıp internete göz atmaya başladım. Birkaç saat vakit geçirdikten sonra su içmeye alt kata inecektim ki kapıdan çıkarken Ferdi'nin bağırdığını duydum.
Ferdi: Buradan siktir git seni bir daha görmek istemiyorum pis ibne!
Sonra kapısı açıldı ve Emir'in hızlıca odasına girdiğini gördüm. Elleştiklerini düşünmüştüm Ferdi'nin tepkisinden dolayı. Yönelimleri konusunda çok bir şey bilmiyordum.
Emir kadar hassas birisine böyle sert bir tepki vermenin canice olduğunu düşünüyordum. Onun da olayda hatası olmuş olabilirdi de.
Su içmekten vaz geçip odaya geri döndüm.
________________________________________________________________________________
Uzandığım sırada telfonum çaldı. Uzanıp komidinden aldığım telefona gelen kayıtsız numaranın aramasını yanıtladım.
Adam: Sizin şu kızlardan birini misafir ediyoruz da bilmek istersin dedik. Epey de çıtırmış elemanlar anlatıyor.
Ezgi'yi kaçırmış olamazlardı. Tolga'yla ayrılmadıklarına göre, iki kişiyi birden kaçırmak istememişlerdir diye düşündüm. Ecrin zaten evdeydi. Geriye kalan tek kişi..
Yattığım yerden fırladım.
Arınç: Neredesiniz hemen adres verin geliyorum, tamam mı? Kimseye zarar gelmesin.
Adam: Orası sana bağlı artık.
Adam adresi verince hemen üzerime bir ceket geçirip odadan çıktım. Merdivenlerden çıkan Ecrin'le karşılaştım. Hava almaya çıkacağımı söyledim ve onu atlattım.
Bulabildiğim en yakındaki bankaya girip çekteki tüm parayı çektim ve verdikleri adrese gittim. Etrafta tekinsiz yüzlü adamlar geziniyor, beni göz hapsine alıyorlardı. Yanlış bir hareketimde tabancayı çıkarıp vuracaklar gibiydi.
Para umurumda değildi. Benim girdiğim işin başkalarına zarar vermesine izin veremezdim bu yüzden kısa keserek parayı verip Melis'i bağlı olduğu yerden kurtardım. Emir'in arabasına bindik ve oradan uzaklaştık.
O bu durumdan kurtulduğuna sevinse de yaşadığı şoku aklından atması hemen olacak bir şey değildi. Eskiden babamın beni sakinleştirmek için yaptığı gibi elimi onun omzuna koydum.
Arınç: Çok mu korktun?
________________________________________________________________________________
Eve geldik. İçeri girdim. Ev sessiz sakindi, daha önceden hiç olmadığı kadar. Normalde Ferdi'yle Emir salonda konsola kurulup Pes oynarlardı. Anlaşılan Ezgi ve Tolga hala dışarıdaydı. Hava öğlen olduğu gibi güneşli değildi. Yerini bulutlara bırakmıştı.
Pizza söyledikten sonra ceketimi girişteki askılığa asıp içeri geçtim. Netflix'i açtım ve yarım kalan bir dizinin diğer bölümünden devam ettim.
Ezgi ve Tolga da eve gelmişti. Ağızları vodka kokuyordu. Tolga salondaki koltuğa yığıldı, Ezgi de lavaboya doğru merdivenlerden koşarak çıkıp gitti.
Kapı bir diğer kez çaldığında pizzalar için ödeme yaptım ve dört kutu pizzayı salondaki masaya bıraktım. Dolaptan kola çıkardım ve peynirli pizzayı diğer kutuların arasında arayıp bulduğum gibi yemeye başladım.
Ecrin içeri girdi ve bana katıldı. Salona girince gözlerimi dikerek baktığım Ferdi ise beklediğimden daha kötü bir haldeydi. Birkaç dilimi mideye indirdikten sonra köşeye kurulup diziyi izlemeye devam ettim.
Melis: Peynirli pizza kaldı mı?
Peynirli benim en sevdiğimdi, hepsini yemiş olabilirdim, onun da sevdiğinden haberim yoktu.
Melis: Tamam neyse, Ezgi içmiş mi? Bir süredir tuvalette kusuyor. Mide ilacı verdim.
Tolga: Azcık içtik. Çok az. Bak şu kadar.
Baş parmağı ile işaret parmağı arasında ki boşluğu Melis'e gösterdi. Melis anlayışlı bir bakışla onayladı.
Melis: Emir'i gördünüz mü, sizinledir diye düşünüyordum.
Göz ucuyla Ferdi'yi yokluyordum. Onun da üstüne çok gitmemeliydim çünkü yaptığından pişman görünüyordu. Olayı da bilmeden konuşmak istemiyordum.
Ecrin: Kaç saattir ağlayıp duruyor, ne olduğunu anlatmadı, yanına gitmemizi istemiyor.
Ferdi: Ağlıyor mu?
Ecrin: Evet. Çok feci hem de.
Ferdi ayaklanıp salondan çıktı. Melis'e gelip oturmasını söyledim.
Arınç: Aralarında hallederler, sen boşver.