Arınç'ın ağzından
Evin önünde arabadan indikten sonra ellerimi belime koyup öylece Melis'e baktım. Arkada uyuyan Tolga ve Ezgi'nin hallerini inceleyen gözlerimiz birbirimize tekrar döndüğünde güldük.
Melis: Sen de benim düşündüğümü mü düşünüyorsun?
Gülerek yanıtladım.
Arınç: Onları arabada bırakıp yukarı çıkıp uyumayı mı? Evet güzelim. Hadi yapalım.
Melis: Ne? Hayır şapşal. Fotoğraflarını çekmekten bahsediyordum ben.
Arınç: Benim fikrim hala daha iyi.
Melis: Havasız kalıp boğulmaları fikri mi? Çok korkunçsun Arınç.
Telefonunu çıkarıp arka koltukta uyuyan güzellerin fotoğrafını çekmeye giderken arkasından seslendim.
Arınç: Ne var canım, camı açık bırakırdık.
________________________________________________________________________________
Melis ikisini de eve kadar taşıyamayacağımızı anlayınca fikrime katıldı ve camı açıp onları arabada bırakmayı kabul ederek peşime takıldı.
Merdivenden çıkarken arkamdan belime sarılarak yürümemi zorlaştırdı. Arkamı dönüp kollarının altına girdim ve kalçalarından kavradığım gibi kucakladım. Geriye düşmemesi için anında ters yönde dönerek merdivenleri tırmandım.
Ellerini yanaklarıma götürüp yüzümü okşarken koridorda ilerledim. Odanın kapısını ellerimden birine bütün yükü vererek boşta kalan elimle açtım ve omzumla ittirip içeri geçtim.
Yatağın dibine kadar geldikten sonra kızı, sırtından desteklediğim elimi yatay pozisyona getirerek yavaşça yumuşak zemine serdim. Bırakıp doğrulduğumda kahkahaları kulağımda çınlarken odadaki ebeveyn banyosuna doğru yürümeye başaldım.
Melis: Sen beni yatağa mı attın şimdi?
Arkama bakmadan kapıdan içeri girerken cevapladım.
Arınç: Sanırım.
Banyoya girdikten sonra ışık düğmesine basarak kapıyı arkamdan kapattım. Yüzüme su vurmak için lavabo teknesine dayadığım ellerimden başımı kaldırıp aynada kendime baktım.
Gerçekten bunu istiyor muydum bilmiyordum. Gerçekten Melis'le yatmak istiyor muydum?
O bunu herkesten saklamak için çabalarken benden utanan bir kızla, yapmak istiyor muydum?
________________________________________________________________________________
Melis: Arıınç, hadi ama. Daha ne kadar oyalanacaksın içerde?
Arınç: Geliyorum!
Gerçekten de oyalanarak zaman kazanmak için son birkaç dakikadır içeride dolanıp duruyordum.
Tişörtümü çıkarıp banyonun kapısını açtım. Artık ne olacağına son anda karar verecektim. Odaya girdiğimde onu cam kenarında duvara yaslanmış kolları bağlı gördüm. Sokak lambalarının turuncu ışıkları karanlık gökyüzünün ay ışığı ile kızın yüzüne adeta hücum ederek yansıdıkça daha da seksi görünüyordu gözüme. Bakışları beni bulunca gülümsedi.
Melis: Çok mu heyecanlısın. Bıraksaydın ben çıkarırdım zaten üstündekini.
Elimde tuttuğum tişörtü bir kenara savurduktan sonra yavaş adımlarla yanına yaklaştım. Duvara yasladığı başını, yüzünü avuçlayarak kendime çevirdim.
Kafasını kendime çekerek dudaklarına yapışıp öpmeye başladığım sırada karşılık vermeden öpüşümü sonlandırdı.
Ellerini, yüzünü kavradığım ellerimin üzerine koydu ve gözlerime baktı.
Devam etmek için tekrar yaklaştığımda kafasını geri çekerek fısıldadı.
Melis: Arınç.
Arınç: Efendim.
Melis: Kondom buldun mu?
Afalladım.
Arınç: Ne, ha-hayır.
Melis: İki saattir tuvalette onu arıyorsun sanmıştım ben.
Ellerimi yüzünden çekerek geriledim.
Arınç: Ellerimi yıkıyordum, tamam mı?
Gülerek bana doğru yaklaşıp ellerimi tutmaya çalıştı. Buna izin vermedim. Gururumu incitmişti. Şimdi trip atma zamanıydı.
Melis: Ya Arınç. Özür dilerim. Gel buraya.
Arınç: Ayıp ya. Gerçekten çok ayıp. Bir de gülüyorsun.
Melis: Tamam tamam. Gülmüyorum. Hem...
Bana iyice sokulup burnumun dibindeki dudaklarını oynatarak devam etti.
Melis: Olmasa da olur.
Birkaç seri öpüşün ardından kendimi yatakta serili bulmuştum. Üzerime geçtikten sonra tişörtünü çıkararak yatağın dışına fırlatıp üstünde kalan bikini üstüyle öpüşlerine devam etti.
Uzun zamandır yaşamak için sabırsızlandığım o mutluluğa kavuşmaya başladığımda sıcak öpücüklerine katıldım. Hızlıca şortumun beline götürdüğüm ellerimi havaya kaldırdığım kalçamdan sıyırıp indirip melisten de aynı performansı bekledim.
Çok geçmeden karşılık verdi.