Arınç'ın ağzından
Deniz yolcuları akşam yemeğinden sonra evi terk edince evde tek kalmıştım. Bacağıma giren bir kramp yarım saattir geçmek bilmemişti.
Evde dolanıyordum. Kapı çalındığını duydum. Açmak için tek ayağımın üzerinde yavaşça ilerlemeyi sürdürürken kapı açılmıştı. Mutfak kapısından Melisin merdivenlerden çıktığını gördüm.
Az sonra koltukta oturup selam vermesini beklerken aynı merdivenlerden tamamen farklı bir halde indiğini gördüm. Siyah, dar, mini bir elbisenin içindeydi, elinde küçük bir el çantasıyla kabarık saçlarını savurarak geçip geldiği yerden çıktı ve gitti.
Fiziğini bu kadar detaylı görmemiştim. Takılmaya gittiği yerdeki insanlar bu manzarayı izleyebilecek oldukları için çok şanslıydılar.
Ben de diziye kaldığım yerden devam ettim.
________________________________________________________________________________
Beş bölüm sonrasında sezonu bitirdiğim dizinin ardından televizyonu kapattım ve kararmış havanın karanlığına gömülmüş evde dolanmaya başladım. Bacağımdaki kasılma az da olsa devam ediyordu. Odaya çıktım.
Temiz hava almak için odanın tek adımlık balkonuna çıkıp yıldızları izlemeye çalışıyordum. Telefonumu açıp trabzanlara dayanarak instagram mesajlarımı cevaplamaya başladım. Kapının açıldığını duydum.
Denizciler için daha erkendi. Melis olabileceğini düşündüm ve onu yakından görebilme şansımı kaçırmamak için balkondan ayrılmadım. Odayı, dışarıdan gelen sokak lambaları ve şehrin tüm diğer ışıkları, gözle görülür derecede aydınlatıyordu.
Merdivenden yükselen ayak sesleri, seri adımlarla odaya ilerliyordu.
Melis dudaklarına yapıştığı bir çocuğa sarılarak odaya girdi. Ne yapacağımı bilemez bir halde izlemekle yetindim.
Çocuk eğilerek kızı yatağa serdi ve gömleğinin kalan düğmelerini de çıkarmaya başladı. Melis sırtını ona döndü ve elbisesinin fermuarını açmasına izin verdi. Straplez elbisesi boşanmış, üzerinden düşmek üzereydi. Çocuk aceleyle pantolonunun kemerini çözdü ve indirdi.
Sırtımı döndüm ve bu sahneyi izlememek için gözlerimi kapattım.
Olduğum yerden çıkıp odanın bir ucundan bir ucuna gitmeye çalışsaydım boku yemiş olacaktım. Öte yandan sevişme seslerini dinlemeye katlanamıyordum. Yavaşça trabzanlardan tutunup kramp giren ayağımı duvarın öbür tarafına attım. Karıncalanan bacağıma dokunamıyordum bile. Sonra diğerini de karşıya geçirdim.
Yönümü odaya verip sıkıca tuttuğum trabzanlardan aşağı sarkmaya çalışıyordum. Bakmamaya çalışarak kendimi sarkıttığım balkondan hazır olduğumda ellerimi bıraktım ve ikinci kattan aşağıdaki havuza atladım.
________________________________________________________________________________
Arka kapıdan eve girdiğimde derin bir nefes aldım. Telefonum dahil her şeyim sırılsıklam bir halde merdivenlerden çıktım ve Emir'in dolabından bir şeyler bulup giydim.
Daha sonra gördüklerimi ve duyduklarımı aklımdan çıkarmak için dolaptan bir teneke birayı gömüp salondaki koltukta yığıldım kaldım.