Ferdi'nin ağzından
Gözlerimi kendi odamda açmayınca kafamı döndürüp etrafı inceleyerek Emir'in odasında olduğumu anladım. Gözlerim hayatımda gördüğüm en bulanık görüntüyü gösterirken bunu anladığıma şaşırarak yataktan kalkmak için doğruldum.
Beynim bulanıyor, kusmak isteyen bedenime midem yanıt vermiyor ve ağzımdaki metalik tat beni deli ediyordu. Sarsılarak kalktığım yatağın önünde ayakta dik durabilmek için birkaç saniye yatak başlığına tutunmak zorunda kaldım.
Nihayet kapıyı açıp odadan çıktığımda koridorda ilerleyip banyoya doğru yol aldım. Yüzüme su vurup kendime biraz olsun gelmeyi hedeflediğim sırada aynadaki hayalete benzeyen görüntüm korkmama yol açmıştı.
Artık bir an önce eşyalarımı toplayıp kendi evime geçmeyi aklıma sokmuştum. Burası bana acıdan başka tat vermemeye başlamıştı ve eski halime dönmek istiyordum.
________________________________________________________________________________
Merdivenleri indiğim sırada düşmemek için trabzanlara sıkı sıkı sarılmaya çalışıyordum. En alt basamağa iniş yaptığımda mutfağa yönelecekken kapının çalmasıyla hedef değiştirdim.
Kimin geldiği hakkında fikir yürütecek kadar bile çalışmayan beyin fonksiyonlarım sadece temel motor becerilerimi çalışmaya zorluyordu. Kapı kolunu tutup indirirken yandaki duvara kolumu dayayarak destek aldım.
Karşımda Koray denen o herifin durduğunu görünce boş bakışlarımla öylece kalakaldım. Ne sikime gelmişti anlamıyordum? Emir'le evlenip siktir olup gitselerdi artık.
Koray: Naber?
Ferdi: Emir neerede bilmiyorum?
Koray: Hmm. Öyle mi?
Evet ya da hayır demeye zahmet etmedim. Öylece bakmayı sürdürdüm.
Koray: Dostum ben zaten onun için gelmedim.
Ferdi: Biz dost faalan deyiliz.
Koray: Tamam. Ferdi.
Arkasındaki kızı görmem için kapının önünden yana kaydı.
Koray: Emir'in kuzeni dün bizde kalmış. Getireyim dedim.
Kız yanımdan geçerek yalpalayan bir yürüyüşle eve girdi ve gözden kayboldu. Doğrusu onun kim olduğunu bildiğimden emin değildim.
Ferdi: Tamam hadi eyvallah.
Kapıyı kapatmak için ittirdiğim sırada elini araya koyarak engel oldu.
Koray: Beklesene lan!
Kapıyı geri açıp boş bakışlarımı yineledim. Ne beklediğimi bilmiyordum. Şimdiye kadar çoktan oradan ayrılmış olmayı dilerdim.
Koray: Seninle konuşmak istiyordum.
Ferdi: Tamam konuş.
Koray: Cidden mi? Yüzümü falan yumruklamayacak mısın? Dün gece biraz agresiftin.
Ferdi: Halim yok. Sen konuş. Nasıl olsa bu iş bitti artık.
Koray: Hangi iş?
Ferdi: Emir defteri kapandı. Size hayırlı mutlu bir gelecek diliyorum.
Koray: Hahahaha saol!
Ferdi: Rİca EdeRiM.
Konuşmakta zorlandığım için bu sohbetin bir an önce bitmesini beklemeye başladım. Ama bir anda ellerini yakama yapışırken görünce şaşırarak gözlerine bakakaldım.
Koray: Bana bak Ferdi malı! Ben Emir'le öyle sandığın kadar yakın falan değilim tamam mı? Hayatta utanç verici bulduğum bir şey varsa o da hemcinsine aşık olmaktır, beni anladın mı?
Neye uğradığımı şaşırmıştım ama tişörtümün yakasına uyguladığı kuvvetle sarsıldığımdan dediği şeyleri net bir şekilde anlıyordum.
Koray: Tek yaptığım şey biraz eğlenmekti o kadar. Emir bu hayatta bana ne güvendi ne de aşık oldu. Bu saçmalığa kanacak kadar gerizekalı olman beni o kadar güldürdü ki birazcık oynamak istedim sadece. İbne olmanın yanında bu kadar aptal olabilmen senin de ne kadar aşağılık bir adam olduğunu gösteriyor zaten.
Ferdi: Valla ben ne kadar aşağılığım onu bilmem. Ama tişörtümü biraz daha sündürmeye devam edersen seni yerin 10 kat aşağısına gömeceğimi gayet iyi biliyorum.
Ellerini kıvırdığı tişörtümden çekip beni geriye ittirir bir hareket yaptığında kapıdan destek aldım geri düşmemek için. Kafamı indirdiğim yerden kaldırıp karşımdaki orospu evladına baktığımda kendime olan tüm hakimiyetimi kaybederek beynimden geçen ilk şeyi yapmak için gerilettiğim yumruğumu bir anda yüzüne indirdim.
Arkaya doğru bir adım geriledikten sonra yüzüne elini koyarak yanağına bastırdı. Kaşlarını çatarak karşılık vermek için o da bana bir tane geçirdi. Ben kendimi yerde bulmuştum bile. Dengemi tekrar kuracak gücüm olsa kalkmayı denerdim ama buna fırsat vermeden üzerime bindiğini hissettim.
Yüzümde patlayan yumrukların hesabını tutamadan kendimden geçtiğim sırada son duyduğum ses Emir'in seslenişi olmuştu.
Emir: Koray çek lan ellerini!