Bölüm#34

2 1 0
                                    

Ezgi'nin ağzından

Dün gece Tolga'nın teklifini reddettiğim için banyodan erken ayrılıp beni orada öylece bırakmıştı. Duş alıp çıktıktan sonra odaya girdiğimde açık kalmış içki şişesinin durduğu komidine dönük yarı çıplak uyuya kaldığını görmüştüm. Pikeyi üstünde örtüp yanına uzanmıştım.

Uyku beni bulamamıştı bir türlü.

Yatağa yatıp uyuyamayınca da olan senaryo hep aynıydı, beynim düşünüp duruyordu. En çok da Tolga'ydı beni düşündüren.

Uzun yıllardır birlikteliğimiz pek çok kez zedelenmişti ama basit şeylerden dolayı yaşanan ayrılıklarımızın uzun sürdüğü olmamıştı.

Her ilişkide olan aldatılma korkusunu hiç hissetmemiştim. Tolga'nın, bende ne bulduğuna hiç anlam verememiştim ama, gözü başka bir kıza bir kez olsun kaymazdı.

Ben kendimden nefret ederken Tolga'nın beni bu kadar sevmesi beni çok sinirlendiriyordu.

Öyle ki zamanında onu kıskandırmaya çok uğraşmıştım. Ondan ayrılıp, hoşlanmasam da başka erkeklerle çıktığım olmuştu. Benden vazgeçmesini sağlayamamıştı hiçbiri, tersine, beni yine kendine çekmeyi başarmıştı her seferinde.

Güneşin ışıkları balkon camlarından içeri çizgi çizgi düştüğünde uyanıp geceliğimi üzerime geçirdikten sonra lavaboya gittim. Ben lavabodan çıkarken Emir bizim odaya giriyordu. Peşinden gittim.

Emir: Günaydın Ezgi.

Ezgi: Günaydın.

Kapı çerçevesine yaslanıp kollarımı bağlayarak dinlemeye başladım.

Emir: Koraylar Muğla'dan dönmüşler. Kahvaltıya çağırıyorlar.

Tolga yatakta doğrulup oturdu.

Tolga: Göçebeler gelmiş mi?

Ezgi: Bu kadar erken mi?

Emir: Eşyalarını almaya gelmişler zaten. Buradan Amerika'ya uçuşları var.

Tolga: Tamam giyinelim 5-10 dakikaya çıkarız.

Emir: Tamam hadi ben diğerlerini kontrol edeyim.

Emir odadan ayrılınca dolaba yöneldim. Giyeceğim şeyi seçmek için elbiselerimi karıştırdım. Çok abartılı giyinmek gereksiz olurdu.

Çok mutlu hissediyordum, iyi arkadaşlardık. Genelde bizden ayrı takılırlardı ama beraber olduğumuz zamanlar da olurdu.

Beğendiğim iki elbiseyi askılarından çekip çıkardım. Tolgaya döndüğümde eğilip telefonunu karıştırıyordu.

Ezgi: Hangisi? diye sordum heyecanla.

Tolga: İkisi de güzel. dedi mırıldanarak.

Tolga elbise konusunda çok ince davranırdı. Şimdi böyle umursamazca cevaplamasını anlamlandıramamıştım.

Ezgi: Ama birini giyebilirim sadece??

Tolga: Hangisini giyersen giy.

Ezgi: Tolga sana seçenek sunuyorum, ikisini de giyemem.

Elindeki telefonu komidinin üzerine bıraktı ve yataktan kalkarak odadan çıktı.

Neydi bu şimdi?

Red CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin