Selam günlük! Son iki gündür çok eğleniyorum. Jimin etraftayken onun görmesini sağlayarak kolumda fil oluşturuyorum. Bundan aşırı korkuyor ve bu sayede tüm gün odasından çıkamıyor, süper bir şey!
Jungkook her gün sabah saat yediden başlayıp eşit aralıklarla akşam dokuza kadar beş kere ağzının içini ve dışını ben tamam diyene kadar dezenfekte ediyor. Ona acı çektirmek çok tercih edeceğim bir şey değil ama bunu yapmak zorunda. Onun iyiliğini düşünüyorum, içine düştüğü gerçekten iğrenç ve korkunç bu durum hakkında yardımcı olmak istiyorum.
Her neyse şimdi bugün olanları anlatmaya başlıyorum. Sabah gözlerimi açtığımda yanımda uzanmış bana gülümseyen Jungkook'la karşılaştım. Çok yakınımda duruyordu ve bu mantıklı düşünmemi zorlaştırıyordu ama hemen aklımı başıma topladım ve onu yataktan iterek ağzının bana bu kadar yakın olmasının sağlıklı olmadığını söyledim. Sanırım alınmıştı ama ona doğruları söylemek zorundaydım. Ağzından çıkan Jimin gazları beni zehirleyebilecek kadar güçlüydü.
Onu mutfağa yollayıp yüzümü yıkadım. Tam çıkacakken Jimin'le karşılaştım. Yüzümü buruşturdum. O ise bana sırıtarak bakıyordu. Ağzının ortasına yapıştırmak istesem de susmasında daha etkili olacak bir yol biliyordum. Kolumdaki benlerden fil oluşturduğumda Jimin çığlık atarak tuvalete girdi ve kapıyı kilitledi. Gülerek arkamı dönmemle Jungkook'u gördüm. Jimin'i köşeye sıkıştırıp dövmemden korkuyordu bu yüzden sürekli beni gözetliyordu ama onu dövmeyi düşünmüyorum. Fil çok daha harika bir yöntem.
Jungkook'la mutfakta kahvaltı yaparken sonrası için bir yerlere gitmeyi düşündük. Akvaryuma gitmeyi önerdim. Heyecanla kabul etti. Hazırlanmak için odama giderken Hoseok'u gördüm. O kadar üzgün görünüyordu ki onu da bizimle gelmesi için ikna ettim. Jungkook'un yine hazırlanma süresi konusunda olan sıkıntıları yüzünü gösterdi ve ben bu sefer hazırlanır hazırlanmaz ikisinin de odalarına gidip hemen hazırlanmaları ve çıkmamız konusunda onları sinir ettim.
Akvaryum çok güzeldi! *-* Üçümüz de büyülenmiştik. Her adım attığımızda garip sesler çıkardığımızdan görevli gelip bizi sayamadığım kadar çok kez uyarmak zorunda kalmıştı. Balıklar çok güzeldi. Biz Hoseok'la ilerlerken Jungkook'un geride kalıp bir balığı izlediğini gördüm. Yanına gittiğimde bir bana bir balığa bakıp güldü.
"Bu balık sana çok benziyor!"
Gerçekten de benziyordu. Bunu fark edince ben de güldüm. Hoseok da yanımıza gelip balıkla benim aramdaki benzerliği gördüğünde gülmeye başladı. Görevli tekrar yanımıza gelip bizi uyardı. Bizden bıkmış gibi görünüyordu. Ona bu balığı satın almamızın mümkün olup olmadığını sordum. Eğer akvaryumdan çıkmayı kabul edersek o balığı bize bedavaya vereceğini söyledi. Bunu beklemiyordum, günlük, verilemeyecek balığı bizden kurtulmak için bedavaya vermesi çok ilginçti. Sanırım o kadar can sıkıcıydık.
Balığı alıp dışarı çıktık. Ona küçük bir akvaryum ve yem aldıktan sonra yurda döndük. Jungkook onu kendi odasına koymak istemişti ama benim ikizim olduğundan benim odamda durmasına karar verdik. Adını ne koyacağımızı henüz bilmiyoruz. Hepimiz düşünüp öneri sunacağız ve aralarından en süperi seçilecek. Gidip biraz bunu düşündükten sonra uyuyacağım. İyi geceler günlük! ^-^