Selam tatlı günlükçük -bu iltifatların hepsini seni bana Taehyung hediye ettiği için aldığını biliyorsun değil mi?- bugün harika ötesi bir gün geçirdim.~ Taehyung'la gerçekten uzun süredir sevgi ejdarhalığı içeren eylemlerde bulunmamıştık, sonunda bugün geri döndük. ^-^ Sana en baştan anlatayım.
Sabah uyandığımda Taehyung'u yatağımın başında dikilirken buldum. Başta üç günlük Taehyung eksikliğinden halisülasyon gördüğümü düşünsem de anlamsız dans hareketleri yapmaya başlamasıyla gerçek olduğunu anladım.
"Ne yapıyorsun Taehyung?"
"Üç saatlik uykuyla duruyorum, bu yüzden hemen kalk ve ben uyuyakalana veya saçmalamaya başlayana kadar birlikte bir şeyler yapalım."
Dediğini ikiletmeden kalktım. Aslında dün yanıma gelmeyip tüm günü kendi başına Namjoon hyunga sataşarak geçirdiği için ona kızgındım ama yine de onunla vakit geçirebilme şansım varken bunu en iyi şekilde değerlendirmeliydim, ona kızmak için harcamama gerek yoktu çünkü zaten bir işe yaramayacağını ikimiz de biliyorduk. Gerçi romantizm yoksunu Taehyung'a bu konuda kızgın olmam da mantıksızdı, onun gelmesini beklemek yerine ben yanına gitmeliydim. Bir günlüğüne aşırı dozda romantiklik yapmasına aldanmamam gerektiğini biliyordum, Taehyung'un yapısında romantizm bulunmuyor.
Her neyse, birlikte tüm günü eğlenerek geçirdik ve erken yatarak uzun süre uyumuş olmama rağmen üç saatlik uykuyla durduğunu söyleyen Taehyung benden beş kat daha enerjikti. Bilemiyorum, bu çocuğun uykusuz kaldığında bu kadar hayat dolu olmasını anlamakta zorluk çekiyorum. Daha önce bir kez daha böyle bir uykusuzluk vakası yaşanmıştı. Hatırlamak bile istemiyorum. #_#
Neyse ki bu sefer uykusuzluktan saçmalayıncaya kadar ayakta kalmadı. Uykusunun geldiğini söylediğinde onu yatağına götürdüm, uyuduğundan emin olana kadar bekleyecektim, uykusuz Taehyung'un en büyük kabusum olduğundan haberin vardır. Normalde onunla başa çıkmak yeterince zorken uykusuz halini zapt etmek adeta işkence. ¥_¥
Taehyung'un tam uykuya daldığını düşündüğüm sırada gözleri açıldı ve bana bakıp ürkütücü bir şekilde gülümsedi. Karşımda korkulu rüyamın, uykusuz Taehyung'un, durduğunu fark ederek hızlıca ayağa kalktım ve geriye doğru dikkatli adımlar atmaya başladım. O zehirli karafatma ise yerinden kımıldamamış veya yüz ifadesini bozmamıştı. Taehyung sonunda dayanamayıp gülme krizine girdiğinde neler olduğunu anlamamıştım. Hâlâ kahkahalarla gülmeye devam ederken söyledi.
"Sadece şaka yapıyordum Jungkook, uykusuz halimden bu kadar korktuğunu bilmiyordum."
Terbiyesiz karafatma, benimle oyun oynadı. -_- Yine de henüz uyumamış olması beni korkuttuğundan -eğer uyumazsa gerçekten uykusuz hali ortaya çıkabilirdi- tekrar ona yaklaştım.
"Artık uyusan iyi olur Tae."
Bunu duyduktan sonra dudakları yukarı kıvrıldı. Gözlerini açık tutmakta zorlanırken cevap verdi.
"Beni öpersen uyuyacağım."
Bunu istemesi bir an kalbimin at saldırısından az önce kurtulmuş gibi hızla atmasına sebep oldu. Bir süre üzerimdeki heyecandan kurtulmaya çalışarak bekledikten sonra yavaşça yaklaşıp onu öptüm. *-*-*-*-*
Sonunda Taehyung uyuyunca odama gelip sana olanları anlatmaya karar verdim. Diğer üyeler odalarından hiç çıkmadılar, sanırım dün uyurken Jimin'in buzdolabına koyduğu portakal suyundan içtiler. O portakal suları kesinlikle bozuldu, buzdolabında uzun süre kaldığından artık uyku yan etkisini daha fazla gösteriyor olmalı. Neyse ki ben içmemiştim. Anladığım kadarıyla Taehyung da içmemiş. &_& Şimdi uyumalıyım günlükçük, iyi geceler! 7_7