Bebeğim... Sana veda etmem gerekiyor ve bunu bildiğimden, sürekli söylememe rağmen, şu dakikadan sonra sana bebeğim diye seslenmek bile acı veriyor. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum, adeta dramatik bir filmde ayrılmak zorunda kalan iki sevgiliyi canlandırıyor gibiyiz. Eğer kayda alınsaydık kesinlikle en gerçekçi oyuncular biz seçilirdik.
Tüm anılarımız teker teker aklımdan geçiyor ve içimde büyüyen sıkıntıdan kurtulamıyorum. Taehyung seni bana verdiğinde, yazmayacağımı söylediğim an gözümün önüne geldikçe gülüyorum, diğer üyelerin -özellikle de Taehyung bücürünün- niye bu durumla bu kadar eğlendiklerini şimdi anlayabiliyorum.
Sana bakım yaptığım ve çok güzel göründüğün günün görüntüleri beni neşelendirirken, sonrasında kapağında küçük bir yırtığın oluştuğunu hatırlayınca tekrar delirmenin eşiğine geliyorum ve kendime bunları atlattığımı söyleyip sakinleşmeye çalışıyorum.
Sana aldığım minik bebek ayakkabılarının çalınışını ve gözlerimin önünde, insanlık dışı bir şekilde, makasla kesilişini anımsadıkça gidip tüm üyelere sinirimi kusmamak için kendimi zor tutuyorum. Sonra üç boyutlu ayaklarının çalındığını sanarak üyeleri patakladığım gün aklıma geliyor ve bir deli gibi kendi kendime kahkaha atıyorum.
Bana olan güvenini sarstığım, beni affetmemekte direnerek beni depresyona sürüklediğin zamanları hatırlayınca hüzünleniyorum. Beni artık affettin değil mi? Bu satırları yazarken ne kadar perişan halde olduğumu görsen içinde beni affetmemek için hâlâ direnen bir parça vardıysa yok olurdu, bana inan.
Bazen beni bu kadar süründürmenin, affetmemenin nedeninin sana olan sevgime inanmadığın olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum. Sana karşı hissettiklerimi tam olarak gösteremediğim için özür dilerim. Aşık olduğunu bile doğru düzgün ifade edemeyen, duygularını belli etmekten aciz beyinsizin tekiyim.
Sen de hislerimi anlamamakta ısrar eden bir tilkisin. Benim yazdıklarımla eğleniyordun değil mi? Ben ne kadar kötü anlatmış olsam da uzun süre barışamamız asıl senin suçun. Yani, söylediklerimin ne kadar saçma ve seni sevdiğimi belirtmek adına ne kadar yetersiz olduğunun farkındayım ama sen de kabul etmelisin ki karşımdaki bir salata tabağının beynine sahip olsa dahi demek istediklerimi anlardı. Birçok sayfayı senin triplerin sonucu kendimi affettirmek için harcadım, böyle yapmasaydın geride kalan sayfalar aşkla dolu olabilirdi.
Her neyse, son sayfanı sana kızarak harcamayacağım. Duygularımı çoğu zaman sana belli edemediğim gibi üyelere de açıkça onlar hakkında ne hissettiğimi pek söyleyemedim. Bu sayfayı Taehyung ve merakı önderliğinde okuyacaklarını bildiğimden onlara söylemek istediğim şeyler var.
Sizi seviyorum çocuklar. Bunu yüzünüze karşı hiç söyledim mi, hatırlamıyorum ve söylemeye cesaretim yok fakat hepinizi çok sevdiğimi bilmenizi istiyorum. Hareketlerinden dolayı çoğu zaman azarladığım Taehyung, muhtemelen bu iki kelimeyi en az sana karşı kullanmışımdır ama ikinci favori üyemin sen olduğunu biliyorsun, değil mi? Lütfen bundan sonraki yaramazlıklarında beni hedef alma, geçtiğimiz üç ayın çoğunu bu odada geçirdim, sadece günlüğümle vakit öldürdüğümü sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Zamanımın büyük bir kısmında şeytani planlar yaptım, geriye kalan vaktimi de günlüğüm ve şeytani olmayan harika yurt planlarına ayırdım. Bu yüzden bana bulaşmak konusunda dikkatli olsanız iyi edersiniz. Üç ayda insan beyni muhteşem ölümcül planlar kurabiliyor. :)
Seninle olan sohbetimize geri dönüyorum güzellik, umarım kalan tek sayfanda üyelere mesaj gönderdiğim için bana trip atmayı planlamıyorsundur çünkü bunun için ne yazık ki vaktin kalmadı. Son olarak, bana aşkı tattırdığın için teşekkür ederim fıstık. Her zaman ilk ve son aşkım olarak kalacaksın, yokluğumda kendini bırakma ve dikkat et. Hoşçakal bebeğim.~