Dün gece yarısına kadar Namjoon'dan kaçabilmek için dışarıdaydık ve çok eğlendik. *-* Jin ve Yoongi kendi başlarına takılıyorlardı. İlk başta biz de Jungkook ve Taehyung'dan ayrılmıştık ama birkaç dakika sonra yemek yemek için geldiğimiz yerde karşılaşıp birlikte takılmaya başladık. Dördümüz bir araya geldiğimizde ne kadar eğlendiğimizi biliyor olmalısın. ^¤^
Jimin'le dün sayesinde biraz daha yakınlaştık. Neredeyse eski halimize döndüğümüzü söyleyebilirim. Bu olaylardan önce ona günlüğünü okutmuştum, tabiki portakallarla ilgili herhangi bir şeyin geçtiği sayfaları kopardıktan sonra. Bana niye kendi odasında yatmadığını sorduğunda ona açıkladım, artık orada yatabileceğini, bana göre yeterince dezenfekte edildiğini söyledim ama o bütün bunları duymazlıktan gelip benim odamda kalacağını, o odanın biraz daha dezenfekte edilmeden asla yaşanabilir bir yer olmayacağını söyledi.
Sonuç olarak Jimin benim odamda kalmaya başladı ve bu harika!~ Yine ona sarılarak uyuyabiliyor ve gözlerimi kollarımda o varken açabiliyorum. Uyandığımda gördüğüm ilk şeyin uyuyan veya çoktan uyanmış, bana bakarak gülümseyen bir Jimin olmasını özlemişim. *--* Sabahları saat çok geç olsa bile Jimin uyanıp bana gülümsemeden yataktan çıkamıyorum. Denesem de yapamıyorum, yatağa sanki felçliymişim gibi adeta yapışıyorum ama sadece durum bu olduğunda.
Jimin'le kafayı bozduğumu düşünmeye başladım. Tüm düşüncelerim onun tarafından ele geçirildi. Çorabımı değiştirirken bile aklıma onun gelmesine engel olamıyorum. Sanırım yakında beş ayak parmağımın her birine Jimin'in ismindeki bir harfi koyacağım ve onlara böyle sesleneceğim. Baş parmağıma J, işaret parmağıma I, orta parmağıma M, yüzük parmağıma -bunu yazarken aklıma geldi de, ayak parmağına da mı yüzük parmağı deniyor, ayağına yüzük takamıyorsun ki, çok mantıksız- I, serçe parmağıma N diyeceğim. Giydiğim çoraba da Park diye sesleneceğim ki çorap değiştirirken aklıma Jimin'in gelmesinin makul bir açıklamasını yapabileyim. b_d
Jimin bana ayrıca niye sayfaların koparıldığını ve onu affedip affetmediğimi sordu. Sayfaları kendisinin koparmış olabileceğini, benim günlüğü hiç açmamış olduğumu söyleyerek geçiştirdim. Oysaki tüm yazdıklarını okumuştum ve bazı yerlerde kıskançlık duygusu beni ele geçirse de benimle ilgili olan kısımları okurken çok sevimli olduğunu düşünmüştüm. Hem Jimin'in hem de yazdıklarının. ^---^
Onu affedip affetmediğimi sorduğunda cevap vermedim. Çünkü henüz bilmiyordum, eğer affettiğimi söylersem ve Jimin'in hafızası yerine gelirse onunla bu konuda eğlenemezdim. Eğer affetmediğimi söylersem Jimin üzülebilirdi. Zaten zor olan bu dönemlerde onu kırmak yapmak istediğim son şey bile olamazdı. O yüzden sorusunu cevapsız bıraktım ve şanslıyım ki o da fazla üstelemedi.
Şimdi gidip Jimin'in çoktan uykuya daldığı yatağımda uzanabileceğim bir yer bırakıp bırakmadığına bakacağım. Birazcık yayılarak yatıyor bu yüzden eğer yer yoksa onu şekilden şekle sokmam gerekebilir ve bunu yaparken hiç zorlanmıyorum, onu uyandırma şansımın olmadığı kadar derin uyuyor. ~÷~ İyi geceler havalı günlük! ;)