sedef düşlerden selvi ufuklara galileo

62 7 1
                                    

Kütüphanede uyuyakaldığımı ancak çan sesleri yankılandığında anladım.

Xiao Zhan'ın gidişinin üzerinden kitap okurken uyuyakalmış olmak beni biraz da olsa şaşırttı. Her halükarda kavga ederek sonlandırdığımız telaşlı, acılı fakat sırf merkez o olduğu için tatlı olan sohbetlerimiz neticesinde ben her daim sıkıntı içinde ağlardım.

Bundan mütevellit şimdi gelip de huzurla uyuyor olmak içimde tuhaf bir hissiyatın oluşmasına sebep oldu.

Yerimden doğrulduğumda sırtımın acısı yüzünden çığlık atacak kadar şiddetli bir gerilme yaşadım. Sargılarımın her biri yaralarıma yapıştığından ben kalktığım vakit hepsi dikilmiş olduğu yerden sökülmüşcesine acı verdiler bana.

Masada baç ucumda bekleyen birkaç kitaptan ziyade o an başımı koyduğum kitabın dikiş kısmı gözüme çarptı. Başından beri pek de sağlam durmayan kitap ben üzerine yattığımdan dolayı gevşemiş ve bahsi geçen dikişlerden biri patlamıştı. Kitaba zarar verdiğim için içim acıdı doğrusu, elimden gelse hemen tamir ederdim fakat bu kilise çatısı altında bize bu tür bir bilgi verilmemişti hiçbir zaman.

Pozitif bilimlerden matematik ve fizik kapsamlı olanlardı. Her birkaç ayda bir kiliseye kitap bastırma izni için sakallı adamlar geliyor ve yeni bulgular buldukları iddialarını pedere sunuyorlardı. Pederse önce o adamı dinliyor ardından aklına yatan bazı noktaları bir mektup eşliğinde papaya yolluyordu. Ardından ana divan kabul ederse, ki genelde edilmezdi, bazı sansür işlemleriyle o kitaplar basılırdı.

Kitapların yalan dolan birçok bilgi içerdiğini biliyorum, epey kitap okudum. Hatta herkesten az çok bir şeyler dinledim fakat o kitapta bu kitapta yahut şu mecmuada yer edinen bilgilerin hiçbiri birbiriyle uyuşmuyordu.

Ya taraflar ve görüş ayrımcılığı söz konusuydu ya da gerçekten kitap basılırken atlanılan birçok nokta vardı. Birbirlerinin tezlerini çürütmeye çalışan yazarlar en iyisiydi. Okumayı en sevdiklerim arasındaydı.

Pek bir vakit önce bir gün kasabamıza bir başka kiliseye bir adam getirildiği haberi yayılmış, idam cezasına çarptırıldığı öğrenilmiş. Fakat zaman geçtikçe yeni dedikodular üremeye devam etmiş, asılsız iddialar da değilmiş hiçbiri.

Kasabalıların öğrendiklerine göre dünya sabit bir gezegenmiş. Yıldızlar, gezegenler ve bilhassa da güneş bizim etrafımızda dönermiş. Oysa ki idam cezası alan o adam bunun yanlış olduğunu söylemekle kalmayıp bu kuramın tamamen yanlış olduğuna dair sansürsüz bir kitap yayınlamış.

Kilise tarafından kontrol edilmeden basılan her kitap eninde sonunda toplanır. Bundan kaynaklı olarak da o adamın diğer insanlara kiliseden gizli bir biçimde bir şeyler anlatmaya çalıştığı kuşkusu düştü içime.

Kitabı okumadım, okumayı isterdim de. Duyduklarıma göre bu adam dünya merkezli evren modelini tamamen karalayan bir fikirle her şeyi açıklamış. Uyuyakalmadan önce okuduğum kitap onu anlatan kitaplardan biriydi. Etkilenmedim diyemem, bilgiye hiçbir vakit tok olmadım. Bundan mütevellit acıklı hayat hikayemi anlatmaktansa bundan birkaç yıl önce yaşanmış bu büyük ve ilgi çekici olayı anlatmak bugün için en iyi seçenek.

yeşil mandalinalar⁴, yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin