üniversite yolculuğu

25. Bölüm Dayan Yüreğim

Ertesi gün bizi bir alarm ile uyandırdılar ve kıyafetlerimizi giyip aşağıya indik Akdeniz üniversitesi'nin başından sonuna ambulanslar her birine 3 kişi koyuyorlardı bizi koyup götürdüler Akdeniz üniversitesi tıp fakültesine ve direkt 3. katı çıkarttılar kahvaltı verdiler her bir odaya yedim sonra öğlen ezanı okundu. namazı kılmak için abdest aldım seccademimi serdim namazımı kıldım Asım hocaya, zeynep'ime ve eren'e dua ettim namazımı bitirdikten sonra kaldırdım yerden seccademi ve kapı çaldı kalktım kapıyı açmaya gittim ve müdür yardımcımız Kadir hoca gelmişti. Efendim hocam dedim. Harun sendin değilmi dedi benim hocam dedim ve  beni Asım hoca'nın emriyle Antalya eğitim ve araştırma Hastanesi'ne onların yanına gelmemi sağlamış Kadir hoca bunu söyledikten sonra yerimde duramadım hemen Kadir hoca ile çıktık ve Antalya eğitim ve araştırma Hastanesi'ne doğru yol aldık geldiğimizde üzerimizde hala özel kıyafetler vardı

Kadir hoca: Asım Karan, Zeynep Alparslan, Eren gürleyen onların katını söyler misiniz özel iznimiz var.

Tabii ki özel izniniz varmış 3. kat sağda karantina bölgesi yazan yer var hastalarımız şu anda durumları iyi karantina salonunda bekliyorlar sizi de oraya gidin orada bekliyorlar sizi yalnız dediğimiz gibi en fazla yarım saat.

Kadir hoca: Aynen yarım saat. Harun oğlum hadi 3 kata

O 3. kata çık kasaya kadar sanki ölümün son merdivenlerini adım atıyormuş gibisine hızlı hızlı gidiyorum ama sonu gelmiyordu Ne kadar adım atsam sanki daha fazla geliyor ve en sonunda Kadir hocayla 3. kata geldik sağ tarafta karantina salonu yazan yer vardı oraya geçtik 3. ayrı kapıdan 3 kişi çıkıyordu hemşirelerle 1. kapıdan 2. kapıdan ve 3 .kapıdan aynı anda çıktılar onlar Asım hoca ,Zeynep ve Eren üçü de tekerlekli sandalyede hemşireler sayesinde salona geliyorlardı onları gördüm o kadar zor ayakta durdum ki düşünsenize bir sevdiğiniz kişi hastalanmış hatta ölümün yakınlarında ve tekerlekli sandalye ile onları görüyorsunuz ne kadar büyük acı biliyor musunuz anlatılması zor bir şey yaşıyorum onları gördüm gözüm doldu ağlamak için kendimi zor tuttum asım hocanın üzerinde mor hasta kıyafeti, Zeynep'te yeşil hasta  kıyafeti Erende mavi hasta kıyafeti ayaklarında beyaz hastane terlikleri işaret parmaklarında birer cihaz kırmızı ve yeşil ışıkları var gözleri kan çanağı bitkin ve yorgun ama böyle görünce onları düşük bile olsa iyi görünmeye çalışıyorlardı gözümdeki yaşı tutamadım düştüğü gibi hemen temizledim Kadir hoca'ya baktım Asım hoca kaş göz işareti yaptı hemşire Asım hoca'yı götürürken Kadir hoca da onun arkasından gidiyordu Zeynep ve Eren yan yana kalmıştı hemen ilerledim Zeynep'e sarıldım onlar özel giysi giymemişti Ben giymiştim sıkıntı çıkacağını sanmadan sarıldım o kadar özlemiştim ki sanki 10 yıl boyunca görmemiş gibi onlar karantina odasındayken Ben çok kötü haldeydim onları şu an burada gördüm yani iyi bir durum olmasa da hiç olmazsa gördüğüm için seviniyorum zeynep'ten ayrıldım ağlamak için kendimiz zor tutuyorduk sonra erene sarıldım kardeşim dedi ikisine kadar özlemişim ki direkt yanındaki sandalyeyi çektim karşılarına nasılsınız İyi misiniz Ne oldu ansızım kalktım sizi sabahtan götürmüşler Şok oldum inanamadım ama dost acı söyler Hakan söyledi ondan sonra hocalarla yıkıldık hastaneye göndermişler bizi de Akdeniz tıp fakültesine gönderdiler siz buradan çıktıktan sonra siz oraya götüreceklermiş okula artık dezenfekte edesiye kadar oradayız ve  farelerden de bugün sonuç çıkacakmış Allah'ın izniyle o ilaçlar yarayacak ve bu virüsten kurtulacağız.

Eren: Harun peki bu virüsün çıkma nedeni neydi şu ana kadar oradaydık 1. döneme kadar 2. dönemde direkt nasıl oldu böyle bir şey böyle bir şey olmadı 2. dönemde orada herhangi bir biz gittikten sonra deney falan mı yapıldı Ne oldu açıklandı mı?

Hatırlıyor musun o gün boru patlamıştı borunun patlaması sebebi eskiliğinden değil bizim üniversitenin arkasındaki Göle kaçak bir madde sokmuşlar şüpheliler hala aranıyor o Kaçak maddelere de fare kılları ve böcek kanları görüntülendi o boru da kaç zamandır kimyasal madde olarak kalmış kalmış o gün patlamış ve her yere sıçramış hatırlarsan bizim bahçede Çeşme var o çeşmeden o gün su içenlerin hepsi virüse yakalandı ki biliyorsun bahçedeki çeşmeyi çoğu kişi kullanıyor bahçe suyuna karışmış biz de içince normal bembeyaz su çıkıyordu aslında ben de şaşırdım böcek kanı varsa fare kılıfı varsa nasıl olsa görmedik biz ama bildiğin berrak su gibiydi neyse bir şekilde süzülmüştür onlar ondan sonra bunu içenlerde direkt Beta virüse yakalandılar biz de içmişiz sonuç bu.

Zeynep: size yemin ediyorum buradan çıkarsan ben bir daha o çeşmeden ağzımda sürü değdirirsem adım Zeynep falan olmasın.

Eren: yemin ediyorum ben de içersem o Sudan Bir daha kim bilir başka ne virüs çıkar?

Arkadaşlar temizlenirse bir şey olmaz ama tabii bu bizde psikoloji olarak kalacağı için bir süre içmeyiz oradan.

Ee okulu falan boş verin de sizin durumunuz nasıl Nasıl oldu anlatın.

Eren: Ya aslında benim bir şeyim yoktu Ben sabah kalktım çok da rahattım yani öyle güzel uyandırmıştım ki hatta kuş geldi ben ona yaklaşmadan mamasını verdim neyse ondan sonra esin'i arayayım dedim biliyorsun kafası bizde esin'i arayacakken baktım boğazından bir şeyler böyle farklı bir tat böyle hani böyle ağzınız diliniz kesilse kanı gelir ya aynen o kan tadı ne oluyor dedim yutkundum yutkumlanma beraber Okan ağzından bir fışkırdı halıda full kan ben nasıl koşturuyorum lavaboya lavaboya koşturdum daha fazla geliyor ondan sonra yardım düğmesine basacaktım Ben bana yardım etsinler diye yetişemedim ondan sonra elimi açtım Allah'ıma dua ettim ondan sonra bayılmışım kansızlıktan benim böyle Zeynep'i bilmiyor.

Zeynep: ya benimki de ben de kalktım duş aldım çıktım ben de çok rahattım sonra Özel giysileri giydim Ben de esin'i arayacaktım tabii en başta seni arayacaktım sonra dur dedim esin'i arayayım dedim fazla konuşuyorum direkt ya da harun'u eren'e bağlarım falan dedim sonra o özel giysinin kafalarını tam takacakken birden böyle eren'in anlattığı gibi bir kan tadı ne oluyor dedim dilimi değdirdim o kanki bir şeyi dedim burnum falan mı kanıyor burnu olarak diyorum ama kan yoktu sonra şaşırırım dedim burnumun kanı olsaydı belki ağız yoluyla gelmiş olabilir ama kanamıyordu sonra birden ben onu yutayım dedim herhalde normal bir şey değil kan olduğunu bilmiyorum ama kana çok benziyordu ben nasıl yutkundum sonra duvara kan kusmam bir oldu kusmak değil direkt kan fışkırdı kusma yoktu sadece kaldı çünkü ben hiçbir şey yemedim ondan sonra yardımcı düğmesine bastım Asım hocaya da aynı şey olmuş bizi aldılar götürdüler başta o kanı durdurdular bize değişik bir şeyler büyük bir iğne ile damar yoluna sıktılar o ilacı aradan biraz geçti serum taktılar buhar makinesi buhar verdiler çünkü nefessiz kalmıştı kan durmadan geliyor durmadan geliyor bize kan verdiler Allah'tan kan grubumuz uyuyormuş eskiden veren kan bağışçılarıyla Allah onlardan da razı olsun yoksa şu an her yerde kandıracaktık belki de ölecektik ondan sonra bizim size göre daha ağırmış birisi bile daha çok bulaşmış herhalde daha fazla içtiğimiz için biz onlardan haberimiz var okulu kapatmışlar sizi de Akdeniz tıp fakültesine göndermişler biz de geleceğiz ama parmağımızda 7/24 hiç çıkartmaksızın bu cihazlar kalacakmış sudan etkilenmiyormuş eğer ki yardımında Ben de basmasaydım kimsede bizi görmeyecekmiş çünkü aradan bayağı bir süre sonra yemekhane saati geldi öyle yani.

Geçmiş olsun peki peki neden üçünüz de tekerlekli sandalyedesiniz?

Virüs yavaştan ayağımızı da kontrol altına almış fazla hissedemiyoruz o yüzden bir virüsü komple ilacını aldıktan sonra artık ayağımız tutar bir vaziyete gelince virüs de bacağımızı bırakırsa damarlarından tekrardan yürüyebileceğiz yoksa Akdeniz fakültesine de korkarım ki böyle bir şekilde gelmek zorunda kalacağız.

Allah'ım size şifa versin

Biraz daha konuştuk durumlarını sorun Asım hoca geldi onun durumunu sordum sonuçta babam gibiydi her hastanede o koşardı ben koşamadım bırakmadılar en çok da ona yanıyorum Asım hoca bir şey olmaz oğlum dedi ve hemşirenin biri geldi saatimizin olduğunu söyledi Ben ve Kadir hoca tekrardan gittik zeyneplerde bugün akşamleyin geleceklermiş hastaneye gider gitmez ıp fakültesine içeriye girdik ve Kadir hoca'nın telefonu çaldı telefonu açtı ve birden şaşırdı peki neydi bu...