112. Bölüm Musa'nın Vefatı

2 1 0
                                    

Gülerden...
Onca yıllık hayat arkadaşım bir kalp krizi ile gitti elimden ben ondan razıydım oda benden razıydı ne oldu da böyle göçüp gittin 3 kanatsız melek birde beni bıraktın arkanda Musa biz sensiz ne yaparız şimdi sen bizim evimiz yuvamız çınar ağacımızdın biz senin gölgende mutluyduk senin gölgen şimdi yok o çınar ağacı bir testere ile yok oldu dünyadan gittiğin yerde huzur bul çınarım,çınarımız rahat uyu orada senin vasiyetinin hepsini yerine getirdik inşallah gönlün rahattır seninle ahirette belki 5 belki 10 belki 30 sene sonra ama birgün yine birlikte olacağız arkamı döndüm harun peteğe yaslanmış hastane köşesinde gözü kan çanağı ağlıyor Zeynep başını okşuyordu Betül ağlarken eşine sarılmış faruğun gözü dolu yanında elif var Rabb'im evlatlarımın eşlerini onlardan alma Allah'ım benimkini aldın onların alma onlar bu acıya katlanamaz Harun Zeynepsiz, Betül Zehra Okansız, Faruk Elif siz yapamaz düşüncesi bile öldürüyor.

Davut: Güler bakmak istermisin?

Musa sedye'de üstünde beyaz bir pike vardı.

Harun: amca görmesin görürse mahvolur.

Hayır görmek istiyorum.

Gittim sadyenin başına yüzünü açtım hala o nur yüzü vardı hala mutlu bakıyordu sanki memnunmuş gibi inşallah memnundur kendimi tutamayıp kafamı beyaz pikeye koydum ve ağladım Zeynep ve Okan beni Musa'nın yanından aldılar musa'yı tabuta koyup cenaze nakil aracına yerleştirdiler ağlamaktan gözümde yaş boğazımda su kalmamıştı su içip kendime geldim cenaze nakil aracı ile 3 araba tuttuk caminin yolunu camiye varıp namaz kılındı Musa yıkandı kefene sarıldı ve tekrar tabuta konup mezarlığa gitti hepimizin sağ göğüsünde Musa'nın fotoğrafı ve ölüm - doğum tarihi yazıyordu fotoğrafı öpüp kokladım Musa'nın mezarı açılıp içine kondu abi, kardeş ve oğulları toprak attı en son Musa Koçoğlu ruhuna Fatiha ölüm ve doğum tarihi yazan mezar taşını aldı ve diktiler imam dua ettikten sonra hepimiz ayrıldık mezarlıktan zorda olsa ağlaya ağlaya eve vardık.

Zeynepten...
Musa babam gömüldükten sonra güler annemin evine geçtik Elif ile Musa babamın kıyafetlerini katlayıp ihtiyaç kutularının içinde koyduk bırakıp geldik Faruk geldi.

Yenge annem diyor misafirler gelecekmiş Muğla ve Siirt'ten o yüzden helva yapılacakmış komşularda şimdi kapıda.

Hayatım beni annemlere bırakırmısın burası beni iyice gerdi.

Elif'in bu kelimesi zoruma gitmişti.

Elif ne gerilmesi zil takıp oynamayımı planlıyordun ağlayacaklar tabi.

Sen katlan ben gidiyorum.

Faruk Elif'i al götür ben yaparım o hamile aman elini bir beze bile sürmesin.

Faruk: özür dilerim yenge onun adına.

Birşey değil.

Faruk Elif'i alıp götürdü dışarıda harun'un amcası gil, dayısı gil,ve komşular erkekler dışarıdaydı kadınlar eve geliyordu helva yapmaya başladım büyük kazan yapmıştım helvalar olduktan sonra tüpü kapattım harun geldi o an.

Zeynebim sen tekmisin?

Evet Elif'i geriyormuş bu ortam hamile diye Faruk ta aldı gitti.

Tek nasıl yapacaksın ne gerilmesi delirdi mi bu yada bizimi delirtecek?

Boşver onu ben yaptım kasel.. derken tansiyonum düştü sandalye'ye geçtim.

Zeynep sen iyi değilsin bu bugün 3 oluyor çabuk, çabuk ben nasıl dün seni ikiletmediysem sende ikiletmeden geleceksin hastaneye,

Harunun zoru ile araba'ya bindim İsa amcanın karısı geçti helvaların başına,

üniversite yolculuğu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin