13

55.3K 1.5K 204
                                    

"DUYGUSUZ"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"DUYGUSUZ"

Odadan çıkdığım da buz gibi olmuş ellerimi bir birine sürttüm.
Korkuyordum,hemde fazlasıyla.
Merdivenlerden beni çıkararak odaya saldılar. Yatağı görünce kalbim hızlandı.
Odada iki kapı vardı biri banyo, lavabo diğeri ise, giyinme odası.
Ve birde balkon vardı, çok güzeldi bu oda.
Yatağın kenarına geçip oturdum. Kınalı ellerimi önümde birleştirdim.

Başımı aşağı salararak duvğın altından odaya yeniden bakdım. Siyahın hakim olduğu odaydı.
Kapı açıldığında içeri giren Serhat ağayla ellerimi daha çok sıktım. Kalbim fazla hızlanırken,derin ve titrek nefes aldım.
Ceketini ve kıravatını çıkararak L koltuğun üstüne fırlattı.

Sinirlimiydi?  Evet nefes alış verişinden belli oluyordu.

Cebinden çıkardığı siyah sigara kutusunun içinden siyah sigara tanesi çıkardı ve hafif dolgun dudaklarının arasına aldı. Derin bir nefes alarak sigara dumanını dışarı verdi.
Gözlerini bana dikdiğin de başımı aşağı saldım. Nemlenen gözlerimden yeniden yaş aktı.

"Ne yapman gerektiğini söylediler mi?" Başımı hafif aşağı yukarı salladım.
Ama istemiyordum, bunu yapmak zorundamıydım? Birinin Töre adı altında yapdığı zorunluluğu yaşamak zorundamıydım?

"Kaç yaşındasın?"

"17, geçen ay oldu" dedim. Bu bilgiyi neden her kese söylediğimi bilmiyordum. Ama,sanki küçük olduğumu her kese söylemek istiyordum.
"Sikeyim! Küçüksün lan. Niye istedin bu işi?!"
Kardeşim içindi ama şimdi o kadar sıkılıyordum ki, ama yinede pişman değildim.

"Be-ben mecburdum" ellerini saçlarına geçirerek bana taraf geldi.
"Kalk ayağa" ayağa kalkarak titreyen bedenimi sakin tutmaya çalıştım.
Derin nefes alarak elini duvağıma attı. Yüzümden açarak bana baktı. Bende bakışlarımı gözlerine diktim.
Ne kadar kendimi korkmuyormuş gibi göstersem de, gözlerimden belli oluyordu korkduğum.

"İstiyormusun?" İstemiyordum,ama bu odadan başka tarz çıkamazdım.
Tüm ürgüp yanlış anlardı.
Bu daha hiçti yanlış anlaşılacak çok şey vardı aslında....
Başımı olumlu anlamda salladım.

Serhat Demirkan'dan

Karşımda tik durmaya çalışan ama titreyen kıza baktım.
Küçükdü lan, bir yanlış yapıp bu işi kabül etdi ama, küçük lan yapamam bu kıza. Anlamıyordu ama bunu kaldıramazdı.

Derin nefes alarak yaşlı kehribar gözlerine baktım. Titreyen bebeklerini benden kaçırdı.
Hafif yaklaşarak tüy gibi zarif alnından öpdüm. Helalimdi o benim ama...
Bende onu istemiyordum hemde bu kadar küçük olmasıda..

Kahr etsin! İlk kez ne yapacağımı ne karar vereceğimi bilmiyordum.
Babaannemle konuşmam gerek,bu kızı istemiyordum. Belliki oda korkuyordu.
Dışarı çıkarak babaannemin odasına girdim.

"Babaanne"

"Gelesin oğul. Bu saatde burada ne işin vardır?" Hiç uzatmayacaktım, bu konakta ben ne dersem o olur. Ve buda öyle olacaktı.
"Babaanne kız çok küçük" şaşkın bakışlarla bana bakarak elindeki tesbehi sehpaya bıraktı.
Ayağa kalkarak önümde durdu.

"Ne dersin oğul, ben dedenle evlenirken 16 yaşındaydım"

"İstemiyorum babaanne! Evlen dedin eblendim,ama bu iş olacak iş değil"
İstemediğim kadına nasıl dokunurdum ki? Üstüne oda istemiyordu korkuyordu çünkü küçüktü. Daha küçük bir kız çocuğuydu.
"Ne dediğinin farkındamısın? Töre ne der? El alem ne der? Kendini düşünmüyorsun o kızı düşün! O çarşaf o odadan çıkmaz ise kızı-"

"BABAANNE! sakın, saçma işlerle uğraşdırmayasın beni! Kimin haddine benim kadınıma laf söylemek" söyleyeceklerdi biliyorum ama kimse önüme çıkıpda bir şey diyemezdi.

"Sen ne dersen o olur oğul. Ama o kızın senin nikahlı karın olduğunu bil! Namusuna sahip çıkasın. Sen çıkmaz isen kimse ürgüpün ağzını  toplayamaz"
Odadan çıkarak dışarı çıktı. Bense olduğum yerde kalmıştım.

Allah kahr etsin haklıydı! Bir kez olacak bir şeydi. Odama geri dönerek hala yatakta oturmuş elleriyle oynayan kıza baktım.

Umay Demirkan'dan

Serhat ağa odaya girdiğin de, ayağa kalktım. Korkma Umay! Bunları bilerek geldin. Ama yinede korkuyordum.
"Çıkar üzerini" işte bunu duymak yetmişti. Kendimi hazır hiss ediyormuşum gibi düşünmüştüm ama kalbimi saran korku tam aksini söylüyordu.

Göz yaşlarımı silerek geceliği elime aldım ve kıyafet odasına girdim.
Ağlaya ağlaya gelinliğin fermuarını çekişdirdim,ama açamamıştım.
Kapı açıldığında içeriye girenin Serhat ağa olduğunu anlamıştım. Hemen göz yaşlarımı silerek omuzlarımı  dikleştirdim.

Elini saçlarıma atarak geri çekti ve fermuarımı açtı. Gelinliği göğüslerime tutarak çıkmasını bekledim. Kapı kapanma sesi geldiğin de arkamı döndüm. Makyajımı silerek, geceliği giydim. Başka çarem yoktu karşımda ki adam duygusuzdu

Bu ne biçim bir gecelikti! Neyse,ne olacağını az çok biliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu ne biçim bir gecelikti!
Neyse,ne olacağını az çok biliyordum. Açık kalan göğüslerimi çekiştirerek ellerimin terini sildim.

Arkadaşlar lütfen yorum yapın kitap hakkında ne düşündüğünüzü bilmek isterim♡

Darmaduman (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin