19

56.5K 1.8K 61
                                        

"AŞK"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"AŞK"

Kahveyi yaparak dışarı çıktım. Sadece bir kahve götüreceksin Umay sakin ol!
Kahveyi önüne koyduğum da başını kaldırarak bana baktı.
Uzattığım kahveye dokunmadan konuştu "senden kahve istediğimi hatırlamıyorum?" dedi.

Ne diyeceğimi bilmemiştim. O yüzden öylece durdum. Kalbim kırılmıştı, bu sözü beklemiyordum.
Bir şey söylemeden ayağa kalktı ve salondan çıktı.
Bana hala inanmamıştı, o yüzdenmi bu tavırı? Ne sanmıştım? Bana karşı Aşk duyacağını mı sannıştım?

"Hayde çabuk olun!" Zilanın yengenin sesiyle başımı arkaya çevirdim. Nemlenmiş gözlerimi silerek ona baktım.
"Öğlenden sonra misafirler gelecek hazırlık vardır gelin hanım hayde mutfağa"
Başımı sallayarak mutfağa gittim. Aslında pek iş yoktu ama yinede bie iki iş yaptım.

"Şey Hazan, misafirler kimdir?" Hazan bana bakarak gülümsedi.
"Ateşbeyler,Azize hanımağamın misafirleridir. Önemli insanlardır"

"Akrabası mı?"
"Evet hanımım" başımı sallayarak bardakları masaya götürdüm. Büyük salonun hepsini kaplayan masaydı.
Azize hanımağa masayı inceleyerek bana döndü.
"Kocana söyleyesin akşama hazır olsun, yemekte eşlik edecek"
"Tamam hanımağam"

Odaya çıkarak ona kıyafet hazırladım.
Acaba takım mı çıkarsam? Yoksa kazak mı? İksinden de çıkararak yatağa bıraktım. Neden hepsi siyah? Yanlız siyah ve beyaz vardı tıpkı oda gibi.
Dolabı kapatacağım sırada gözüme siyah silah çarptı.
Baya korkuyordum ben şu silah işlerinden. Elime bile alamazdım.

Serhat ağa içeri girdiğin de ilk önce kıyafete sonra da bana baktı. Çatık kaşlarını daha da çatarak kapıyı kapattı.
"Kıyafetlerime dokunmana kim izin verdi?!" Şaşkınca gözlerimi açtım.
Keşke yapmasaydım! Ah altal kafam.
İyilik yapayım derken ne yaptım.

"Bana böyle söylendi, kıyafetlerini ben hazırlayacağım"

Burnumu dikleşdirerek ona baktım.
"Sen bizi gerçek karı koca mı sandın?" Arkama gelerek kıyafetleri yere fırlattı.
Gözlerimi kapatarak bekledim.
"Sen..benim karım olacağını mı sandın?"
Dolan gözlerimi açtım. Ağlamamak için derin nefes aldım.

"Bana böyle davranamazsın" dilimin ucunda gevelendim.
"Ağrına mı gitti?" Hala ona bakarken niye böyle davrandığını anlamıyordum.
"Ne olduğun daha belli değil!"

"Ben yalan söylemiyorum! Sen sadece inanmak istemediğin için inanmıyorsun"

Kaşları havalandığın da hafif güldü.
"Daha dün yalvararak ağlıyordun ne ara çıktı dilin!?"
"Çünkü suçsuz olduğum halde böyle davranamazsın bana, ben yanlış bir şey yapmadım" sesim sona doğru kısıldığında sıkıp sakladığım göz yaşlarım yanaklarıma aktı.

Başımı aşağı salarak yerde ki kıyafetlere baktım. Karşımda durduğun da çenemden tutarak yukarı kaldırdı.
"Hemede ağla" çenemi çekerek göz yaşlarımı sildim.

Serhat Demirkan'dan

Sanki isteyerek evlenmişiz gibi davranması sinirime dokunuyordu.
Daha onun hakkın da olan fikrimi belirlememiştim bile.
O'umrumda bile değildi. Sadece kendim için susuyordum.

Dolaptan yeni takım çıkararak üzerimi giydim. Ateşbeyleri oldum olası sevmedim! Babaannemin misafirleri.
Dışarı çıkdığım da Fetih yanıma gelerek silahı mı bana verdi. Silahı belime sıkışdırarak ona baktım.
"Ağam bir sorun var"
"Ne sorunu Fetih?" Fetih derin nefes alarak bana baktı.
"Şirketde ağam,sen gelsen daha iyi olur" kim bilir yine ne olmuştu.
Bir gün evde doğru düzgün oturamayacakmıyım?!
Arabaya binerek şirkete yol aldım.

Şirketten çıkarak konağa gittim.
Kapıdan içeri girdiğim de merdivenlerden inen kızı gördüm.
Kahve rengi yumuşak saçlarını dalgalandırmış,gerdanından aşağı salmıştı. Beyaz gerdanından asılı olan zümrüdüanka kolyesi göz alıyordu.
Dolgun dudaklarına nar çiçeği renge boyamış, kehribar gözlerine sürme çekmiş. Uzun olan kipriklerini daha da uzatmıştı. Bu kız niye bu kadar naifdi? Sanki dokunsam kırılacak.

Üzerinde ki beyaz elbisesi onu daha da zarif kılıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerinde ki beyaz elbisesi onu daha da zarif kılıyordu. Niye bu kadar hazırlanmıştı ki?! Kimin için!
Bakışlarımı ondan çekerek,başka yöne çevirdim. Ama yine kendimden izinsiz yeniden diktim gözlerimi ona.

Umay Demirkan'dan

Üzerimi giyerek dışarı çıktığım da,karşımda durmuş beni süzen adama baktım. Kaşlarını çatmış kısık gözlerle bakıyordu.
Hala bir birimize bakarken kıyafetime baktım. Acaba yanlış bir şey varmı diye.
Adımlayarak yanıma geldi.

"Ne bu halin?"

Kaşlarım havalandığın da,elimle kıyafetimi ve saçlarımı düzelttim.
"Nasıl yani?"

"Sen niye bu kadar süslendin?!" Ama bana yeni gelin olduğum için süslen bize yakışır bir şekilde çık dediler, o yüzden böyle giydim. Ama yine de çok süslü değildi ki?
"Değiş" sert sesi kulaklarıma dolduğun da kaşlarımı çattım.
"Hayır" dedim kısık sesle.
"Ne dedin?"

Derince yutkunarak
"yani şey,zaman yok ya hani o'yüzden" dedim.
"Değiş!" dedi bu sefer daha sert sesle.
Üzgünce başımı aşağı saldım. Odaya irerleyeceğim sırada,Azize hanımın sesini duydum.
"Hayde masaya misafirler geldi" dedi. Serhat ağa sinirle nefes aldığın da yüzemde zafer gülümsemesi oluştu.
Çünkü kıyafetimi çok beğenmiştim.

Darmaduman (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin