Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"SEVGİLİLER GÜNÜMÜZ"
Serhatın söylediği şeyle yanaklarım kızarmıştı. O ise atsızca alttan alttan gülüyordu. Dilşah nine galiba Serhatın ne ima ettiğini anlamamıştı. "Hayde yemek yeyip uyuyalım buralarda bu saate ayakta kalınmaz" başımı sallayarak mutağa gittim. Camdan dışarıya baktığımda gerçektende fazla rüzgar vardı. Yemek masasını hazırlayarak sofraya geçtik.
"Abla ben nineyi çok sevdim,hep burda kalalım"
Şirine baktığımda gülümsedim. "Bende seni sevdim kuzum. Hem sen kal benle bak az zaman sonra sen büyük abla olacaksın. Senden daha küçüğü gelecek" ne alaka? Hem daha çok erken değilmi? Ben sanki hazır değildim. "Çok az zamanda hemde" Serhatın söylediği ile Şirin o tarafa baktı.
"Kim gelecek Serhat abi?"
Serhat bana bakarak elindeki bardaktan bir yudum aldı. "Ablanla baş başa kalırsak, bebek" söylediği şeyle bacağına vurdum. "Serhat sen git uyu bence..." diyerek hafif yaklaştım." Galiba azdın yine" diye ekledim sonrada kısık sesle. "Serhat sen salonda,ben odamda, Şirin kızımla Umay kızımda misafir odasında uyusun" Serhat kaşlarını çatarak, "Bence sen Şirinle odanda bizde karımla misafir odasına uyuyalım?!"
Dilşah nine ayağa kalkarak, "Yok,ben odama kimseyi almam! Hem benim evimde öyle birlikte uyumak falan olmaz" dediğinde hafif güldüm. "Ama karım o..." diyerek oda ayağa kalktı." Hem istemiyormusun bir torunun ol-" "Serhat! Hadi,hadi nine ne derse o" masayı toplayarak mutfağa götürdüm.
Odaya gireceğim sırada Serhat önümü kesti. "Kapıyı açık bırak" hayır! Ya nine görürse hem kızar hemde rezil oluruz. "Hayır Serhat, git uyu" odaya gireceğim sırada yeniden kolumdan tuttu. "O kapı açık bırakılacak" emir tonunda söylediği şeyle. "Saçmalama,git uyu hadi" diyerek elinden çıktım ve odaya girdim.
Kapıyı kitlemesek açık kaldığı için mecbur kitlemek gerekti. Acaba dışarısı soğukmuydu? Üşürmü Serhat? Aman,bir günlük bir şey olmaz hem. Yatağa geçerek gözlerimi kapattım. Acaba Serhat uyudumu?
Serhat Demirkan'dan
Anlamıyorum niye karımla uyumuyordum ki?! Koltuğa yattığımda bu küçücük yerde nasıl uyuyacağımı düşündüm. Acaba Umay uyudumu? Kapıyıda kapatmış! Burası rahatsızdı ve ben Umayı istiyordum. Küçük narin bedenine sarılmak,sarıldığında kalbinin heyecanlanmış sesini duymak istiyordum.
Ayağa kalkarak kapıya gittim ama kilitliydi. Dış kapıya çıkarak cama baktım. Zaten yüksek değildi. Camı tıklattığımda kimse açmadı. Ben onsuz uyuyamadım ama o gayet iyi uyumuş! Camı biraz ittirdiğimde açıldı,içeri girdiğimde Umayla Şirin aynı yatakta uyuyorlardı. "Serhat! Ne yapı- camdanmı girdin?" Umay yataktan kalkarak önümde durdu. Boyu niye bu kadar küçük gözüküyordu?
"Senin boyun bu kadar küçükmüydü?"
Kaşlarını çatarak, "Ne alaka hem sen büyüksün ben gayet iyiyim" dedi. Şu an gerçekten fazla küçük gözükmüştü. "Küçüğüm demiyorsun da" diyerek yatağa yattığım da Umay ellerini bir birine bağlayarak bana baktı. "Niye geldin? Nine sana dışarda uyu demedimi?" Ne kadar sinirli gözükmeye çalışsada bir türlü küçük hırçın kız olmaktan çıkamıyordu.
"Dışarısı soğuk"
"Gerçektenmi?" Başımı salladığımda yatağa geçti. "Ama nine görmesin" dediğinde kollarımı beline doladım. Saçlarına gömülürek gözlerimi kapattım.
♤
Umay Demirkan'dan
Sabah uyandığımda Serhat ve Şirin yanımda yoktu. Dışarı çıkarak Nineye baktım. "Günaydın nine, Serhatla Şirin nerde?" Elinde ki,kahveyi masaya bırakarak bana baktı. "Günaydın kuzum,dışarda bak bir bahçeye görürsün" başımı sallayıp dışarı çıkacağım sırada Nine arkamdan bağırdı. "Dur dur,al bunu yersin" diyerek elime kurabiye sıkıştırdı. Gülümseyerek başımı salladım.
Bahçeye çıktığımda etrafıma baktım,ama yoktular. Biraz adımladığım da,ayağımın altında kırmızı çiçek yapraklarını gördüğümde elme alarak baktım. Çiçekler ormanlığa yol alıyordu anlamamıştım ama çiçekleri takip ettim. Çiçekler her seferinde dahada çoğalıyordu. Ağaçta küçük not gördüğümde elime alarak baktım.