65

58.4K 1.5K 190
                                        

"ÖZEL BÖLÜM"

Hamileliğimin 9-cu ayındaydım,bazen gerçekten de sancılarım geliyordu. Serhatı anlatmama gerek yoktu bile,bir yaprak gibi titriyordu üzerime.
Hava karardığında hala Serhat gelmemişti. Camdan baktığım da arabasını gördüm. Aslında bu süreçte pek işle ilgilenmezdi ama,bu işin önemli olduğunu söylemişti.

Kapı açıldığında Serhata döndüm.
Paltosunu çıkararak bana baktı,yüzümü ellerinin içine alıp,
"Neden uyumadın yavrum?" Dediğinde ellerinin üstüne ellerimi koydum.
"Seni bekledim" dedim.
"Bekleme demedim mi? Saat bir güzelim" omuzlarımı kaldırarak indirdim.

Serhat dudağımı öperek duşa girdi. Geceliğimi giyerek yatağa girdim. Gözüm ise karnımdaydı,sanki her an gelecekmiş gibiydi bebek.
Oğlumuz olacaktı,ismini daha bilmiyordum.

Serhat saçlarını kurutarak dışarı çıktı. Eskiden üstü çıplak olduğun da utandığım aklıma geldi. Serhat yatağa geçerek telefona baktı.
Dikkatle bir şeylere baktığın da,kaşlarımı çattım. Bu saate kadar telefonla ilgilenmesi içinmi bekledim?!

"Serhat"

"Söyle" söyle ne ya? Ben hamileyim bir az nazımı çeksin?
"Beni seviyormusun?" Bakışlarını telefondan alarak bana baktı.
"Nerden çıktı?" Soruyorum işte!
"Soramazmıyım?" Telefonu kapatarak çekmeceye bıraktı.
"Seni seviyorum,hemde hiç kimseyi sevmediğim kadar" ellerini belime doladığında başımı salladım.

Saçlarımdan öperek derin derin kokladı.
"Senide oğlumuda çok seviyorum" dediğinde"bende" diye ekledim.
Gözlerimi kapatarak derin uykuya vardım.

Canımın Şeftali çekmesiyle uyandım. Saate baktığım da,3 olduğunu gördüm. Canım fazla çekmişti,görüntüsü gözümün önüne geldiğinde ağzım sulanıyordu.
Serhata baktığım da,sırt üstü yatıyordu.
Elimi Serhatın omuzlarına yavaşça vurdum. Ama uyanmamıştı. Biraz daha dürttüm. "Serhat.."

"Hım"

Uykulu sesiyle cevap vermişti,
"Serhat şey..." Serhat birden doğrularak,
"Ne bebekmi geliyor?! Hadi hemen hastaneye gidelim" dediğinde hafif gülerek.
"Hayır bebek değil ama...şey ben galiba"
"Sen ne bebeğim?" Yatakta birazda dikleştim.
"Galiba aşerdim" dediğim de Serhat kaşlarını çattı.

"O ne?"

"Hani hamile olduğunda canı bir şey çeker ya ondan" şeftalinin mevsimi değildi ama nasıl bulacak ki?
"Söyle ne çekti?"
"Mevsimi değil ama.."
"Sen iste ben yerin dibinde de olsa bulurum" söylediği şeyle gülümsedim.

"Şeftali" başını sallayarak telefonu eline aldı. "Fetih çocuklara söyle hemen şeftali bulsunlar" karşı taraf bir şey dediğinde,
"Hemen" dedi. Ayağa kalkarak üzerini değişti ve aşağı indi. Bense sabırsız çocuk gibi şeftali bekledim.

Kapı açıldığın da uykulu gözlerle oraya baktım. Serhat elinde orta boy kutunun içindeki şeftalileri önüme koydu.
"Çok teşekkür ederim,senide uykundan ettim"
"Eğer canın bir şey çekerse ne zaman olursa olsun söyle tamammı?" Başımı salladım. Ve iştahla şeftalileri yedim.

Son şeftaliyi yediğim de başımı kaldırdım. Serhat beni izliyordu,acaba odamı istiyordu. Aç göz gibi hepsini yedim.
"Sende mi istiyordun?" Dedim çekingen tavırla. Hafif gülerek,
"Hayır,sen bir şey yaptığın da seni izlemeyi seviyorum" dedi.

Ellerimi yıkayarak yatağa geçtim. Gözlerimi kapattığımda Serhat arkamdan bana sarıldı.

Sabah kalkarak aşağı indim. Serhat evdeydi. Artık okla gitmiyordum zaten her şeyi öğrenmiştim. Doğumdan sonra Serhatın şirketinde çizimle ilgili işlerle ilgilenecektim. Doğrusunu söylemek gerekirse ne yapacağımı daha bilmiyordum. Ama Serhat çalışmamı istedi.

Vitaminlerimi atarak oturacağım sırada karnımdan gelen sancıyla ağzımda acı inilti çıktı.
Elimle karnımı tuttuğumda dahada şiddetlendi. Yere oturduğumda acıdan kıvarnıyordum.

"SERHAT!" Serhat salona girdiğinde bana koştu.
"Hassiktir! Bebekmi geliyor? Ne yapayım? Hadi derin nefes al korkma tamamı? Serhatın ne dediğini tam anlamaıştım acıdan.

"Serhat acıyor!"

Beni kucağına alarak arabaya bindirdiğinde acıdan kıvranıyordum.
"SERHAT!"
"Tamam ver elini, nefes al" elini sıkıca tuttuğumda araba durdu. Hastaneye yetiştiğimizde doğum odasına götürüldüm. Ondan sonrasında biraz bulanlıktı.

Doğumdan çıkalı 1 saat olmuştu,içeri daha kimseyi almamıştılar. Serhatın dışarıdan sesi geldiğini duydum.
"Hoş geldiniz Serhat bey"
"Karım nasıl?"
"İyi efendim şimdi göremesziniz ama so-"
"Sonrası yok! Odayı göster" Ah Serhat daha ince davransan şu çevrendekilere.
"Buyurun"

Odanın kapısı açıldığında Serhat bana baktı.
"Bebeğim, iyimisin bir yerin acıyormu? Bir şey istiyormusun?" Telaşlı halleri o kadar tatlıydı ki.
"İyiyim Serhat endişelenme" başını salladığın da " ne zaman götüreceğiz eve?" Dedi doktora.

"Bira kaç gün gözetim altında kalacak,sonra bebeğinizi ve annesini eve götüre bilirsiniz. İyi günler efendim" diyerek dışarı çıktı.

_

3 yıl sonra

Bahçede mangal yaparken Geray'n bana koşmasını gördüm. Ardından da Şirin koşuyordu. Bu kış Geray'n 4 yaşı olacaktı zaman ne kadarda çabuk geçiyordu. Sanki Serhattan Şeftali istemem dün gibiydi.
"Hadi koş anneye" dediğimde Gerayı kucağıma aldım. Şirini beklerden yanımdan koşarak arkama gitti.

"Serhat abii" diyerek Serhatın boynuna atladı. Serhat Şirini kucağına alarak bana yaklaştı.
"Güzelim masaya geçelim?" Başımı sallayarak masaya oturdum.
"Oğlum gel babaya hadi!" Geray ise hala kucağımdaydı. Serhat ayağa kalkarak Gerayı kucağına aldı.
"Bir annen bir sen bu ağa'yı ayağınıza getirmeyi becerdiniz zaten" dediğinde güldüm.

"Allah allah, Bizde az koşmadık senin arkandan" dediğimde dudakları kıvrıldı.
"Yanıktın işte bana"
"Beni bilmem ama mangallar yanacak" Serhat Gerayı tek eline alarak mangalları çevirdi.

"Serhat!" Bağırdığımda bana döndü.

"Seni çok seviyorum"
"Bende seni küçük kadınım"
dediğimde masaya oturdum. Önüme gelen mangallarla Serhatta oturdu. Kenardan gözüktüğü gibiydi işte mutlu aile tablosu.

En başından her şeye rağmen iyiki Serhat karşıma çıkmış,iyiki hayatımda olmuştu.
İyiki,her şey bu kadar güzel olmuştu.

Özel bölüm çok istendiği için yazdım♡

İyi okumalar.

Lütfen YARGI kitabıma da bir şans verin. Sizi seviyorum.

Darmaduman (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin