Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"ÇIKIKMAZ YOL"
Yanlızlık nedir? Bilirmisiniz? Ben biliyorum, yanlızlık ailenin,annenin,babanın,seveninin olmamasıdır. Yanlızlık bir yanlışın olduğunda düzelteninin olmamasıdır. Yanlızlık korktuğun da sarılanının olmamasıdır. Yanlızlık seni koruyanın olmamasıdır. Ben yanlızlık nedir iyi biliyorum, her güzel şeyin sonudur yanlızlık. Her masalın sonudur yanlızlık.
Şimdi ben öyle bir çıkılmaz yola girmiştim ki, çıkamazım. Çıkamıyordum çünkü benim kendi hayatımın kararları bende değildi. Ben yaşıyordum ama ben seçmiyordum. "İn" sert sesle düşüncelerimden ayrıldım. Titrek ellerimle kapıyı açtım. Karşımda ki adam boğazlı siyah kazağının boynunu gevşetti.
Sinirli olduğu her halinden belliydi. "Ne halt yediğini sanıyorsun lan sen?" Allahım, bu kadar hakaret edici konuşmak zorundamıydı? "Dalgamı geçiyorsun sen benle?"dedi
"Yok, dalga geçmiyorum. Ben özür dilerim" sinirlenmekte haklıydı ona evlenmek istemediğimi söylemiştim. "Kafayı yiyicem, bana o gece evlenmek istemediğini söyledin anlaştık! Burada gelip söylediğin şeyler neydi ha?!"
"Ben üzgünüm" "Üzgün olman bir bok değişmez artık!"
Yüzünü kayaya çevirerek ellerini cebine saldı. "Hayatının kararını verdin. Sana benle evlenirsen hiç bir şey düşündüğün gibi okmayacak demiştim. Olmayacakta! Tüm hayatını benimle mahv edeceksin aptal!"
Olsun, kardeşimin geleceğini yakmaktan iyiydi. Hem ben az zorluk çekmemiştim. O evde neler yaşadım bir ben bilirim bir Allah. "Sikerim lan böyle işi" bağırmasıyla zorla tutduğum göz yaşlarım yanaklarıma firar etti.
Ellerimin tersiyle gözlerimi sildim. Eve gitmek istiyordum onunla burda kaldıkça nefesim daralıyordu. Asla evlenmeği düşünmemiştim ama, kocamı da benimle bu şekilde konuşan biri olarak hayal etmemiştim.
Serhat Demirkan'dan
Karşımdaki kıza bakdığımda zaten küçük olan bedenini dahada küçülterek ağlıyordu. Allahım kafayı yiyeceğim! Böyle anlaşmamıştık. Eğer hayır deseydi her şeyi hall etmiştim şimdiye. Niye hayır demedi ki? Benle evlenerek mutlu olacağını mı düşünmüştü?
Yeniden gözüm ağlayan kıza kaydı. Niye ağlıyor ki! "Niye ağlıyorsun?! Kendi kararın çek cezanı" söylediğim şeyle dahada ağlamaya başladı. Derin nefes alarak ona baktım. Saçları yüzüne döküldüğü için yüzünü göremiyordum.
"Kaldır kafanı" kaldırmamıştı. Gömleğinin koluyla gözlerini sildi. Kafayı yiyeceğim çocuk gibi sanki! "Kaldır kafanı!" Saçlarını kulak ardına sıkıştırarak başını kaldırdı. Badem ama hafif çekik gözleri kızarmıştı. Uzun kirpikleri sulanarak bir birine yapışmıştı. "Arabaya bin, ve unutma bundan sonra yaşayacağın her şey senin kararın senin isteğin"
İç çekerek düşük onuzlarını dikleşdirip arabaya yön aldı. Bense olduğum yerde ona bakdıyordum. Kapının önünde dudup kulpunu çekişdirmeğe başladı. Açamıyordu, gözlerim istemsizce devrildiğinde yanına giderek kapıyı açdım. Kehribar gözlerini bana dikerek arabaya bindi.
Kapıyı sert bir şekilde kapattığım da bakışları yeniden bana döndü.
Umay Karaca'dan
Durduramamıştım işte kendimi. Nasıl durdurayım ki? O kadar sertdi ki bakışı bile ağlatmaya yeterdi bir insanı. Kardeşim için, kardeşin için yapıyorsun Umay. Dözeceksin her şeye gerekirse.
♤
Araba durduğun da hava hafif kararmıştı. Başımı ona çevirdiğim de yola bakıyordu.
"Ne bekliyorsun insene" bakışlarını yoldan almadan konuşmuştu.
Kapıyı açarak arabadan indim. Arkama bile bakmadan eve girdim. "Bak bakk,ANA GELDİ BİZİM HANIMAĞA BAK!" sinirini benden çıkarmaya çalışır gibi konuşmuştu. Tabii sinirli olur Serhat Demirkan onun arzusuydu benim değil. "Kız biliyormuydun?" Yengem dizlerine döve döve geldi. O kadar yorgundum ki.
"Hayır" dedim. Yengem yanıma gelerek saçıma yapıştı. "Yenge bırak, bırak acıtıyorsun" elini tutarak çekiştirmeğe çalıştım. "Seni çıngıraklı yılan! Aldın ya Serhatı! Benim o anladın mı? Benim!" Diclede üstüme geldiğinde yanağıma sert tokat atdı. Yere düşdüğüm de bir tane daha atdı. O kadar acıtmışdı ki,yengemin elinden zar zor kurtularak merdivenlerden çıktım.
Odaya girerek kapıyı kapattım. Neydi bu yaşadıklarım?. Ne gunah işledim Allahım? O adamla bir ömür nasıl geçirirdim? Bana hep öyle mi davranacak?
Şirinin üstünü örterek yanına geçtim. Elim boynuma gitdiğinde kolyem olmadığını gördüm. Ah aptal kafam! Serhat ağada unuttum ya yolyeyi. Şirinin yanına geçerek gözlerimi kapattım. Ama akan gözyaşlarım bir türlü dinmiyordu. Diclenin vurduğu yer ise sızlıyordu.
Uyumağa çalıştım ama, olmuyordu. Saat 12 den 2 ye kadar ağlamıştım. Sonunda yüzüme suğuk su vurmak için aşağı indim. Yüzümü yıkayıp yukarı çıkacağım sırada Dicle karşıma çıkdı. "Yarına hazırlan, kına için alış veriş yapılacak Zelin hanımla Yaren gelecek adete göre sende yanlız gitmemelisin ben geleceğim senle. Belki bir iki şey alırım hiç olmasa bir işe yara"
Başımı sallayarak yukarı çıktım. Yanan gözlerimi kapatarak uykuya daldım.
