20

50.1K 1.6K 94
                                    

"UZAK"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"UZAK"

Özellikle susmak,susturulmaktan daha tehlikeli. Sesinden vaz geçenin içine bakmayı içiniz kaldıra bilirmi?
Ben susmayı seçmiştim, çünkü ben susturulmuştum. Konuşsam bile inanan yokdur bana.
O'yüzden konuşarak anlatamadıklarımı susarak anlatacaktım.

Merdivenlerden indiğim de,arkamdan gelen adamı hiss ede biliyordum.
Ne bu tavırları? Bizi bilmesem kıskançlık adlandıracağım ama, bana o'kadar uzak' tıki.

Salona geçdiğim de bir kız bir de Azize hanımağa yaşlarında kadın vardı.
Kız garip bakışlarını benden alıp Serhata dikti. Gülümseyerek yanına geçti ve sarılarak konuştu.

"Nasılsın Serhat ağa, yoksun ortalıkta özlettin valla"

"İyiyim,Hira"

Dedi Serhat. Kadının elini öperek geri çekildim. "Gelinim, Umay" kadın bana bakarak gülümsediğin de bende gülümsedim.
"Ablam,Selma" demek ablasıymış. Neden bu kadar benzedikleri belli oldu.
"Kızı,Hira"Hira bana bakarak bir şey söylemese de gülümseyerek.
"Hoş geldiniz" dedim.

Masaya geçdiğimiz de Serhatın yanına geçtim. Diğer yanına da Hira geçmişti.
Yemek masasına oturduğum da bir el bacağımı sıktı. Şaşkın bakışlarla bacağıma baktığım da oturduğum için kıyafetin bacak yırtmacı yukarı çıkmış ve kalçamı açıkta bırakmıştı.
Açık olan kısımdaysa, Serhat ağanın kemikli ve dövmeli parmakları kapatmıştı.

Bakışlarımı kaldırarak ona baktım.
Galiba kıyafetini düzelt demek için yapmıştı. Ama neden hala çekmiyor?
Çekmesi için yüzüne baktığım da hala çekmiyordu, elinin üzerine elimi koyarak itmeğe çalıştım.
Parmaklarını daha derine salarak sıktığın da refleks olarak bacağımı sert şekilde çektim. Bacağım masaya değdiğin de her kes bana bakmıştı.

"Pardon, ben bi su alayım izninizle"

Diyerek masadan kalkmıştım. Neydi o? Terlemiştim resmen!
Mutfak kapısına gittiğim de,içeri gireceğim sırada konuşmaları duymamla kapıda durdum.

"Ayy Hira hanımı gördünüz mü? Umay hanımı yiyecek gibi bakıyordu"

"Amann, kız Hira kaptırır mı Serhat ağayı Umaya,ne yapar ne eder alır onu bak yazıyorum buraya" ne demek alır? Bir şey anlamamıştım.
"Valla öyle, Umay hanım gelmezse Hira evlenecekti Serhat ağa'mla bunu tüm Ürgüp biliyor valla" sözlülermiydi yani?
Anlamadım, Serhatta mı istiyordu Hirayla evlenmeği?

Ya ona aşıksa? O yüzden bana böyle davranıyorsa?
Dışarı çıkarak temiz hava aldım. Daha ne duyacaktım acaba bu konakta?!
Biraz gezindikten sonra karşıma çıkan kediye baktım. Ne kadarda tatlı, çömelerek kediyi sevmeğe başladım.

"Demek kedileri seviyorsunuz?"

Arkamdan gelen sesle ayağa kalkmıştım. Sarımtıl saçlara ve bal rengi gözlere sahip bir erkek. Kimdi o? Ne işi vardı burda?

"Kimsiniz siz?"
Hafif gülerek bana yaklaştı.
"Asıl sen kimsin güzel kız" kaşlarım havalandığında bana uzattığı elini tuttum.
Uzatdığım elimi öptü."ilk ben sordum ama" dedim.

Başını sallayarak gülümsedi.
"Boran Ateşbey" Ateşbey, misafirlerdendi demek. Gülerek başımı salladım.
Ellerimiz hala bir birindeyken arkamdan gelen sesle irkindim.
"Umay!" Elimi hemen Boranın elinden çekerek yanıma saldım.

Yanımıza gelen Serhatla adamdan bir adım uzaklaştım. Yanımıza gelerek sinirli bakışlarını Borana dikti.
"Serhat Ağa naber?" Serhat hala cevap vermezken bakışlarını Borandan çekmemişti.
"Bende bu güzel kızın kim olduğunu soruyordum" dedi bakışlarını bana dikerek.

Belime sarılan elle Serhat ağanın bedenine çarptım.

"Karım"

Dedi,Kalbim hızlanırken başımı kaldırarak Serhata baktım. O'da gözlerini gözlerime dikerek "ne?" Dercesine baktı.
"Vay, Ürgüpün en güzel kızını kapmışsın ya" abartma!

"Ne diyorsun lan sen?" Serhatın ses tonundan sinirlendiğini anlamıştım. Elimi göğüs hizasına getirerek gitmesini engelledim.
"İçeri geçelim mi?" Boran başını sallayarak içeri girdiğin de hala birleşik olan bedenlerimizi ayırmaya çalıştım ama izin vermedi.

"Ne sordu!"

"Kim o-olduğumu?" Dedim kısık sesle. Sinirle gözlerini yumarak konuştu.
"Başka?"
"Hiç bir şey" dedim masum tavırla.
Razı düşmemişcesine derin nefes aldı.
"BAŞKA!" bağrımasıyla ondan uzaklaştım.
"Bana ne soruyorsun? Ona sorsana karıma ne sordun diye!" Diyerek eve koşrum. Yürek yemiştim galiba.

Ama haklıydım. Haklıydım değil mi?
Masaya geçerek yerime oturdum. Gözüm Hira ile Borana takıldığın da ikisinin de bana bakrığını gördüm.
Başımı hemen aşağı salarak onlara bakmamayı sağladım.

Yanımda oluşan o tanıdık mükemmel koku ile başımı yanıma çevirdim. Az öncekinden daha sakin gözüküyordu.
"Hayde bir gelin kahvesi içelim" Selma hanımağanın sesiyle ayağa kalktım.
Mutfağa geçerek hakve yaptım.

Her şeyi hazır ederek salona geçtim. Her kesin kahvesini payladığımda Borana bakmadım. Sıra serhat ağaya geldiğinde bakmadan duramamıştım. Ama o'bana bakmamıtşı bile!
Kahvemi elime alarak ilk yudumumu içdiğimde Boran ağanın söylediği sözle boğazımda kalmaması için mücadele vermiştim.

"Kendin kadar elin de güzelmiş"

Karakterler hakkında fikirlerinizi ala bilirmiyim? ♡

Darmaduman (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin