56

34.1K 1.1K 92
                                    

"HAFIZA"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"HAFIZA"

Sabah uyandığım da Serhat yanımda uyuyordu. Bu gün okul yoktu,o yüzden evdeydim. Serhat benle uyuduğunda kıyafeti vardı ama şimdi gömleksiz olduğunu gördüm. Yüzü aşağı uyuduğu için sırt kasları açıkta kalmıştı. Yorganı üzerine çekerek ayağa kalktım.
Ayağa kalkarak elimi yüzümü yıkadım üzerimi giyerek dışarı çıktığımda Serhat hala uyuyordu.

 Ayağa kalkarak elimi yüzümü yıkadım üzerimi giyerek dışarı çıktığımda Serhat hala uyuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Serhat hadi,uyan artık geç oldu" hala uyuyordu yerinden rahatsızca kıpırdadı. Yanına giderek hafif eğildim elimi uzatacağım sırada Serhat gözlerini açtı. "Hadi kal-" sözümü tamamlamadan kolumdan tutarak beni kendine çekti. Yatakta üzerine düşdüğümde Serhat daha sıkı sarıldı.
Ve gözlerini kapatarak
"Biraz daha uyuyalım" dedi.
"Ya serhat kalk! Geç oldu hem sen niye işe gitmedin?" 

Gözlerini açmadan konuştuğunda ben hala kucağındaydım.
"Hiç havamda değilim, bir sabahta karım uyandırsın istedim" ha yani bunu baştan pilan yapmış?
"Bırakırmısın?" Kollarımı göğüsüne koyarak ittirdim.
"Bıraksana.."
"Çıka biliyorsan çık" dedi. İttiriyordum ama milim bile haraket etmiyordu. Kollarım acıdığın da yanıma bıraktım. Serhatsa hala gözlerini kapatmış uyuyordu.

"Ya kalksana, böylemi duracağız?"

"Çıka biliyorsan çık Umay yoksa sus" uykulu sesle konuştuğunda onu itemeyeceğimi anlamıştım. Aklıma gelen fikirle kolunu ısırdım. Serhat gözlerini açarak kolunu geri çekti.
"Ne yapıyorsun lan?" koluna baktığımda dişlerimin izi kalmıştı.
"Çıka biliyorsan çık demedin mi?" Dedim ayağa kalkarak eteğimi düzelttim.

"Bu ısırığın karşılığında bir ısırıkta ben alırım ama"

Bir şey demeden çiçeklerin suyunu değişmeye lavobaya girdim. Ardımdan Serhatta girerek elini yüzünü yıkadı ve üzerini giyerek dışarı çıktı.  Siyah pantolon ve dar boğazlı siyah kazak giymişti. Fiziği gerçekten bir erkeğe göre fazla iyiydi.
Aşağı indiğimizde yemek yemeğe masaya oturduk.
"Zilan Adil ne zaman gelecekmiş? Haber ettimi?" Dedi Azize hanımağa. Adil kimdi ki?
"Yola çıkmış ana gelir birazdan" Azize hanımağa başını salladığında Serhata baktım. Hafif yaklaşarak,
"Adil kim?" Dedim.

Serhat elindeki çatalı yere koyarak
"Amcam" dedi dilinin ucunda.
Amcasımı? En başından evleneceğini sandığım adam. Ah, bu utanç vericiydi. Yemekte sessizlik sürerken Serhata baktım. Yüzü düşmüştü sanki yoksa banamı öyle gelmişti?
Yememek yedikten sonra Serhata bir telefon geldi ve gideceğini söyledi.
Ona kapıya kadar eşlik ettiğimde yanağından öptüm.
Serhat bana bakarak kaşlarını çattı.

Dudağımdan öptüğünde kaşlarım havandı. Böyle olur olmadık yerderde öpmesi hoşunamı gidiyordu gerçekten?
"Bunu hala öğrenemedin mi?"
Bu sefer ben kaşlarımı çattım.
"Niye yanağından öpmemi istemiyormusun?" Hafif gülerek,
"Bana kalırsa ikinden de isterim" dedi.

"İyi günler" dediğimde dışarı çıktı. İçimde güzel bir hiss vardı.  İçimde
Her güzel hiss olduğunda hep bir sorun çıkıyordu, umarım bu seferde öyle olmazdı...

Şirinin odasından çıkarak aşağı indim. Dışarı baktığımda tane tane kar yağdığını gördüm.
Serhatı aramak için telefonu elime aldım. Serhatı arayarak dışarıya bakmaya devam ettim.
"Bir şeymi oldu güzelim?" Mutlu olmama sebep ola bilirdi belkide Serhatın bu tarzda konuşması.
"Yo öylesine aradım yanlış zamandamı aradım?" Etraftan şarkı sesleri geliyordu.
Sanki...sanki gece kulübündeymiş gibi.
"Hayır rahat ol" dedi. Ama sesten çok duyamıyordum.

"Nerdesin sen?"
"Kumarhanede" gözlerim istemsizce devrildiğinde etraftan gelen kız gülüşme sesleriyle dahada meraklanmıştım.
"Serhat o ses? Kızmı var orda?"
"Evet" evet diyor bide ya kafayı yiyeceğim. Kim bilir pervane gibi başında dolanıyorsular şimdi eteği varla yok arası kızlar.
"Niye eve gelmiyorsun? Hem ayrıl kızların yanından niye senin yanındalar?"

Kahkahasını duyduğum da sinirlenmeden duramamıştım.
"Onlar etrafımda olsa ne olur aklımda yanlız sen olduktan sonra?" Ola bilir ama sanki orda yaşananları görüyormuşum gibiydi.
"Hem sen beni kıskandınmı?"
"Ben kıskanmam Serhat rahatsız oluyorum kocamın etrafında olmalarından. Eve gel" dedim kendimden emin sesle.
"Tamam,benim inatçı karım" telefonu kapattığımda güzümde gülümseme oluştu. Eve gelmesi o kızların yanında olmasından daha iyiydi.

"Umay Kocam geldi,bize bir kahve yapda kocam gelin kahvesi içsin" dedi Zilan hanım. Başımı sallayarak mutfağa gittim. Geldi demek Serhatın amcası. Onu görmüştüm ama pek hatırlamıyordum eskidendi.
Kahveleri yaparak salona geldiğimde başımı kaldırarak salondakilere baktım.
Adamın yan profilini gördüğümde bu adamın benim gördüğüm adam olmadığını anladım. Demek ben yanlış anlamışım gördüğüm Serhatın amcası değilmiş.

Adam bana döndüğünde gözümün önüne gelen hayalle başım döndü. Bu adamı nerden tanıyordum?
Başım hala dönerken sanki yer ayağımın altından kayıyormuş gibi geldi .
Hafızamda yaranan iğrenç görünütlerle midem bulanmıştı.
Hepsi gözümün önünden hayal gibi gelip geçmişti.
Kalbim sıkıştığında başım döndü ve elimdeki kahveler yere düşüp tuz buz olduğunda gözümün önü karardı ve kendimi yere bıraktım.

Hatırladım...ben bu adamı görmüştüm,yıllar önce beni sürükleyerek tecavüz eden adamdı iğrenç bakışından hatırladım....





Darmaduman (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin