11

61.9K 1.9K 97
                                        

"KAÇINILMAZ"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"KAÇINILMAZ"

Arabaya bindiğimde Azize Hanım Ağa yoktu. Zilan hanıma baktım ama yüzündeki katı ifade yüzünden bir şey soramamıştım.
Diclenin sesi kulaklarıma dolduğun da ona taraf baktım.
"Azize Hanımağa da gelecekdi?" Diye sordu. Zilan hanım başını Dicleye çevirmeden konuştu.
"Şöförüyle gelecek" her zamanki mesafeli sesiyle konuştu.

Araba durduğun da inerek şehire baktım. Allahım,çok güzel burası keşke burada yaşasaydım.
Kolumun sıkılmasıyla düşüncelerimden ayrıldım.

"Dondun mu? Yürüsene!" Dicleyi takip ederek koca mağazaya girdik. Etraf beyaz gelinliklerle doluydu. Gelinlikleri gördüğümde gözlerim doldu.
Ağlamamak için bakışlarımı etrafa çevirdim. Kapıdan içeri tüm haşmetiyle giren Azize Demirkanı gördüğüm de kendimi toparladım.

Elini öperek geri çekildim.
Zilan hanımın yanına giderek bir şeyler söyledi. Zilan hanım bana yaklaşarak
"Hayde, seçelim bir gelinlik" dedi.
Etrafta ki gelinliklere bakarak başımı aşağı saldım. Hiç gelinlik seçecek havamda değildim.

"Hanımağam ismimize yakışır bir şey alsın dedi" ne alayım? Sade mi? Gösterişli mi? Ah tabii gösterişli,onların soy ismine anca şanşaha yakışırdı.
Çok şükür Serhat Ağa yokdu ortalıkta.
Gelinliklere bakarken gözümü biri tuttu. Tam gelinliğe gideceğim sırada Zilan hanım önüme geçerek elindeki gelinliği bana uzattı.

"Giy"

Başımı sallayarak gelinliği aldım.
Üzerime giyerek dışarı çıktım. Fazla rahatsızdı, sevmemiştim açığı.
Azize hanımın beni süzen bakışlarından kaçırdım bakışlarımı.
"Senin düğünün sen beğen" dedi. Kadın asalet saçıyordu sanki. Bakışı sesi,duruşu. Torunuda asaletini babaannesinden almış demek.

"Ben, aslında birini beğendim ama-" başını salladığın da gelinliğe doğru gittim.
Küçük şeylerle mutlu oluyordum. Bana hiç bir zaman bir şans verilmemiş, istediklerim yapılmamıştı. O yüzden yersiz heyecan yapıyordum.
Gelinliği alarak kabine girdim. Üzerimi giyerek dışarı çıktım.

Gelinlik çok güzeldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gelinlik çok güzeldi....prenseslerde ki gibi. Dışarı çıktığımda karşımda siyah uzun paltolu,siyah dalgalı saçlarla  duran adama baktım.
Gözleri gözlerime değdiğinde zaman durmuştu. Ayaklarım yerden kesilir gibi hiss ettiğimde gözlerimi çektim gözlerinden.

"Bu nedir böyle,yakası omuzu açık. Gecelik mi bu?!" Zilan hanımın sesiyle gelinliğin yakalarına baktım. Çok açık değildi oysa... çok beğenmiştim.

Çaresizce etrafa bakdığım da Azize Hanımın olmadığını gördüm. Belki o yardım eder diye ama yoktu.
"Değiş" dedi memnuniyetsiz sesle. Üzgünce başımı aşağı salarak kabine girdim.
Umutlandığım her şeyin sonu neden hep böyle oluyordu?!
Biri de bir kez benim istediğimi yapsınlar ya, ne olacak?

Elimi farmuarıma attığımda yarısını açmıştım ki,içeri biri girdi. Elimi açık yere atarak saklamaya çalıştım. Başımı arkama çevirerek baktığımda nutkum tutuldu. Karşımda ki Serhat ağayı gördüğüm de beni baştan aşağı süzdü.

"Ne-ne yapıyorsun?!" Ah aptal Umay ne kekeliyorsun!
"Gelinliği alıyoruz" sert sesi kulaklarıma doldu.
"Ama açık olduğunu söylemişdiniz?" Öyle dememişlermiydi? Göğüsü ve sırtı açıkmış.
Bakışlarını göğüsümde gezdirdiğin de kurduğum cümleye lanet ettim.

"Değil....aslında" diyerek arkama geçti. Bense olduğum yerde kalmıştım. Arkamda durarak açık saçlarımı yanıma attı ve sırtımda gezdirdiği bakışlarını hiss ede biliyordum.
Elini fermuarıma attığında sıcak tenime değen parmakların da titredim.
Yavaş yavaş haraket ettirdiği parmakları gözlerimi kapamama sebep oldu.

Nefesini kulak diplerime verdiğin de nefesimi tuttum. Sonunda fermuarı kapattığın da kollarımdan tutarak pekte
İnce olmayan tavırla beni kendi tarafına çevirdi. Göğüslerimiz birleşidiğinde bakışlarımı dikdim gece gözlerine.

Çok güzel gözleri vardı, ama bakışları fazla derin ve kinliydi.
Bir adım geri giderek yeniden süzdü beni.
"Değil, bir günlüğüne idare eder" bakışlarını üzerimden çekerek dışarı çıktı. Ellerim buz gibi olurken, olduğum yerde kala kalmıştım.

Bana dokunmuştu, parmakları tenimde dans etmişti neredeyse. Saçlarımı elimin içinde sıktım. Saçlarıma dokunmuştu. Biraz bile yaklaşması, iyi davranması etkilenmeme neden olmuştu bile.
Off, elim yine alışkanlık olarak boynuma gitti. Kolyemin olmadığı aklıma gelince üzerimi tez vakitte değişdim.
Dışarı çıkarak ayakkabılarımı seçtim.

Kolye aklımın ucunda dolanırken gözüm Serhat ağayı aradı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kolye aklımın ucunda dolanırken gözüm Serhat ağayı aradı. Nerdeydi acaba?
Arabaya bineceğim sırada karşı tarafda ki,Serhat ağayı gördüm. Yanına gittiğim de bakışlarını üzerime dikti.
"Şey,bir şey diyecekt-"

"Bin arabaya"

Elinde daha yeni fatk etdiğim silahı beline sıkışdırarak arabaya bindi.
Silah mı? Derince yutkunarak arabaya bindim.
Hayır yani bir şey soracaktım niye arabaya bindirdi ki beni?
Sorup gidecekdim işte.

"Nereye gidiyoruz?"
"Nereye gitmemizi isterdin?" Bu cevabı beklemiyordum.
Gitmek istediğim çok fazla yer vardı ama onunla değil.
Kaçınılmaz yoldaydım artık.

Darmaduman (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin