Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"KIRIK"
Serhat Demirkan' dan
Şirin tıpkı ablası gibiydi. Sadece saçları sarıydı. Gülüşü bile aynıydı gülünce diş etlerinin gözükmesi tamamen tatlılığı öne sürüyordu ikisinde de. "Başka? Başka ne isterdi?" Düşünür gibi yapıp bana döndü. "Uçan balonlara binmek ablamın en büyük hayali" Başımı salladığım da merdivenlerden inen kıza baktım. Üzerine giydiği kıyafetlerim çuval gibi kalmıştı. Küçük bedeni kayb olmuştu resmen.
"Açmısın?"
"Hayır" dedi. Niye böylesin Serhat ağa? Niye pişmansın? Sana eskisi gibi davranması için herşeyini vere bilecek gibisin? Kırık kalbini toparlamak için her şeyi yapa bilecek gibisin sanki. "Serhat boşanalım" sinirle nefesimi dışarı verdim. Öyle bir şey olmayacağını anlamamıştı hala değil mi? Boşanamazdık boşansak yine üzülen o olacaktı. Tüm şehir ne oldu da boşandılar derken Umayı suçlayacaktı. Yine aynı şeyleri yaşasın istemiyordum.
Hem onun için hemde... bilmiyordum istemiyordum işte! Karım değil mi boşanmak istemiyordum işte. Boşansam ne olacak ki? Amcasının evine gitse tüm hayatı mahv olacaktı. "Çıkar şu sikdiğimin fikrini aklından artık! Sok aklına öyle bir şey olmayacak" gözünden yaş aktığın da sulu göz olduğunu bir daha anladım.
"Ağlama" elimi kaldırıp göz yaşlarını silmek istediğim de geri çekildi. Havada kalan enimi aşağı indirdim. "Dokunma bana"
"Karıma istetiğim zaman dokunurum!" Ayağa kalktığın da göz yaşlarını sildi. Ne kadar sinirli olsa da şu an istediğini alamayan çocuklara benziyordu. "Ben senin karın falan değilim! Karı kocalar bunları yapmaz!" Tüm sinirimin üstüne söylediği şeyle gülmemi durduramadım. "Ne yapar karı koca? Yada nerde yapar?" Kaşları havalandığın da söylediği şeyin farkına vardı.
"Sen yanlış anla zaten!"
"Tamam karı kocalar yapandan yapalım bizde?" Elinden tutup odaya götüreceğim sırada elini elimden çekti. "Ben bana inanmayan adamla asla birlikte olmam" yine aynı meseleler.
"İnanıyormusun bana? Bir suçum olmadığına inanıyormusun? Tacize uğradığıma inanıyormusun?" Cevap vermemiştim. Hem inanıyor hemde inanmıyordum. Aklım allak bullaktı. Biraz daha düşünürsem kafayı yiyecektim. Umrumda bile değildi bir yanlış yapması bile artık beni ilgilendirmiyordu. Şu vakitten sonra istesem de Umayı hayatımdan çıkaramazdım.
"İnanmıyorsun değil mi? O zaman bana inana kadar ben yokum Serhat ağa tamam mı?" Arkasını dönerek gittiğin de sadece baktım. Yanlız kalsın oda bende.... Balkona çıkarak sigara yaktım. Daha önce biri bana bir kadın için sigara yakacaksın deseydi hiç inanmazdım. Daha önce biri bana bir kalbi onarmak için bir kadını kazanmak için çabalayacağımı dese inanmazdım. Neler oluyordu ki bana?
Umay Demirkan'dan
Öküz! Bir özür bile dilememişti. Bende saçma sapan hayal kuruyorum yok arkamdan koşacak yok kalbimi onaracak. Kalp kırıklığın dan ne anlar be o taş yürek. Ah acıktım ama ben! Şirin yukarı çıktığın da onu yatağa yatırdım. "Abla Serhat abiyi çok sevdim. O süper kahramana beniziyor" bende ilk gördüğüm de öyle düşüntüm ablacım ama öyle değil işte.
"O senin kocan mı?" Başımı salladım. "Hadi Şirini'm uyku vaktin geçiyor" üzerini örterek dışarı çıktım. Açlıktan karnımdan farklı sesler geliyordu resmen. Yiyecek bir şeyler hazırlamaya halim yoktu. Ama hazır yemekte yoktu bence. Salona indiğim de küçük masada hazırlanmış tek kişilik yemek masasını gördüm. O mu hazırlamış? Yaklaştığım da masada küçük not gördüm.
Yemeğini ye, ve uyu ben geç Geleceğim. Yemekleri sipariş ettim Ama karşılığında kendi ellerinle Yapdığın bir yemek isterim. Afiyet olsun kızım.
Hayır! Bu Serhat olamzdı. Bu o adam olamazdı. Onun içinden böyle laflar kuran biri çıkamazdı. En başından böyle olsana be adam! Masaya oturarak aç karnımı doyurdum. Bu gün neler yaşadım öyle. Hepsi cehennemden daha beterdi. Yine içimde baş kaldıran o umut yeşermişti. Ya her şey güzel olursa? Değişirse her şey? Unutulacak şeyler yaşamamıştım evet ama,mutlu olursam hepsini göz ardı ede bilirdim. Tabi ki öyle kolay olamayacaktı aff etmek, öyle kolay aff etmeyecektim.
*** Yatağın diğer tarafı çöktüğün de Serhatın geldiğini anladım. Yorgun gözlerimi açmamıştım. Konakta olsak aynı yatakta yatmayacaktım ama burada kanepe yoktu. Diğer odalarda da yatsam olay çıkaracaktı net. Yatağa yattığın da burnuma dolan kokusunu istemsizce içime çektim. İçe çekilecek derecede mükemmeldi.
Belime dolanan ellerle irkindiğim de "Şşt benim" dedi. sen olduğunu zaten biliyordum! Ellerini üstümden çekmeğe çalıştığım da daha sıkı sardı belime. "Böyle uyuyalım karıcım" karıcımı bastırarak söylemişti. "İstemiyorum! Gidermisin?" "Umay yorgunum uyu"
"Sen mi? ben mi?"
"Umay uyu!" "Öküz" dedim dilimin ucunda. "Duya biliyorum" "Duy zaten" sanki inada daha sıkı sarılıyordu. Bunların hepsinin yarın gözünden getiririm artık çünkü şimdi bende yorgundum.