Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"SÖZ"
Hemen ardından kapıyı kitlemek için gittim ama,Serhat gelirse neden kapattın demezmi? O yüzden kapatmadan geri geldim. Hem bir daha gelmez değilmi? Üzerimi değişeceğim sırada geceliği giyemedim,korkuyordum. Küçüklükten beri travmam olan olaya sebep olan adam bu evdeydi ve odama kadar girmişti. Ya Serhata bir şey yaparsa? Tavşanlı tamamen kapalı olan gecelikleri giydim. Yatağa geçerek uyumaya çalıştım ama gözümü bir türlü kapıdan alamıyordum.
________
Sabah olduğunda yanıma baktım Serhat yoktu su sesi geldiğinde duşta olduğunu anladım. Ayağa kalkarak dışarı baktım kar yağmıyordu ama hava soğuk gözüküyordu. Derin nefes alarak arkamı döndüğümde Serhat duştan çıktı. Ve her zamanki gibi üstsüz. Bana baktığında alayla güldü. "Eğer böyle giyerek dikkatimi çekmeyeceğini sanıyorsan yanılıyorsun" üzerime bakarak güldüm.
"Üşüdümde dün o yüzden" dedim. "İyimisin şimdi?" Dediğinde dolapları karıştırarak bir şey arıyordu. Sırtı..beli kasları o kadar mükemmldiki.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dün olan olaylar aklıma geldikçe yüzüm düşüyordu. Beni hatırlıyor,acaba utanıyormuydu? Utanıyordusa buraya gelip beni tehtit etmezdi değilmi? Pişman bile değildi..
"Serhat"
"Hım" dedi arkasını bana dönmeden. "Amcan...ne zaman gidecek?" Arkasını dönerek garip bir şekilde bana baktı. "Yani şey,yoktu ya biden neden geldi? Niye yoktu ki?" Serhatın yüzü her amcasından konuştuğumda düşüyordu. "Gitmek zorunda kaldı. Şimdide geldi,o meselere girme sen" dedi. Gitsin işte niye geldi ki? Serhat hala bir şey arıyordu,ve tüm dolabı karıştırmıştı.
"Nerde bu gömleğim ya!?"
Yanına giderek dolaba baktım ve gömleği ona verdim. Gözünün önünde nasıl görmüyor acama? Gömleği alarak dudağımı öptü. Masadaki çiçeklere baktığımda kuruduklarını gördüm. Vazoyu boşaltarak masaya koydum. Neden çok çabuk kurudu ki,oysa çok güzeldiler. Aşağı indiğimizde içimdeki o his baş kaldırmıştı.
Masaya oturduğumuzda ekmeğin üzerine bal sürerek yediğini gördüm. Boğazında kalsın. "Ana, vallaha çok açtım ha orda o diyarlarda sizsiz. Hiç kendi memlekeyimin yemeğinin yerini verirmi? Değilmi yeğenim" Serhat duymamış gibi cevap vermemişti. "Şirketde bana olan hisseleride artık alayım kendi adıma değilmi ana?"
Azize hanımağa Serhata baktığında "Hangi hisse amca? İsmi senin olup benim kurduğum hisselermi?" Adil şerefsizinin yüzü düştüğünde, Sahte kahkaha atarak "Vallaha yeğenim bir an benim olan hisseleri bana vermeyeyeceksin diye düşündüm. Ama öyle şey olmayacak değilmi? Çünkü ben benim olanı sonunda alırım" dedi gayet citti bir tonda.
Masada sessizlik oluşurken, "Ee gelin hanım sen nasılsın bakayım?" Dediğinde zorla " sağ olun iyiyim" dedim. "İyisin iyisin, niye iyi olmayasın ki? Ürgüpün en şanlı ağasıyla evlisin" dediğinde sadece bakmıştım. Şu an yüzüne tüküresim vardı. "Bak şimdi ne anlatacağım" diyerek kendi kendine gülmeye başladı. Ağzındaki lokmayı yememiş konuşmaya devam etti"şimdi bir gün ben etraftakilerin sorunlarını işte sormaya çıkmışım, böyle yolda yürüyorum,tüm camlar pencereler kızla dolu. Böyle hepsi camdan düşecek gibi bende diyorum ki bana bakıyorlar bide arkamı döndüm Serhat geliyormuş,tüm kızlar Serhat için çıkmış demek"
Diyerek ellerini bir birine vurduğunda Zilan dışında kimse gülmemişti. "Size afiyet olsun, ben çıkıyorum" Serhat kalktığında bende ardından gittim. İyiki bu gün okul vardı bu evde bu adamla kalmayacaktım. "Akşam görüşürüz" dediğimde Serhat dudaklarıma kapandı. Ama öyle kısa değil çok üzün öpmüştü. Dudaklarımız ayrıldığında arkama baktım biri varmı diye.
Yoktü çok şükür. "Görüşürüz kızım" dedi. Dışarı çıktığında koşarak Şirinin odasına girdim. Hala uyuyordu. O adamla şirini aynı evde koymaya korkmuyor değildim ama başka çarem yoktu. Çantamı alarak Fetihin arabasına bindim.
____________
Eve geldiğimde oturmaktan baya boynum ağrımıştı. Salona bakmadan yukarı çıktım. Makyajımı temizleyip dışarı çıktığımda odanın ortasında dikilen adamla küçük çığlık attım. "Ne o korktun mu gelin?"
"Haddini aşıyorsun çık dışarı,yoksa tüm olan biteni Serhata anlatırım" niye gelmişti ki? Ne istiyor ya şerefsiz herif. Sadece korktuğum için Serhata anlatmıyordum. Ama böyle giderse anlatacaktım. "Sen beni tehtitmi ediyorsun ha?" Üzerime yürüdüğünde makyaj masasına değerek durdum. Gözlerimden akan yaşları sildim. "Beni tehtit edersen kayb eden sen olursun anladın mı?"
"Bana yapdığın o iğrenç şeyi anlatacağım, hatta buraya gelip bunları yaptığınıda diyeceğim" dediğimde boğazıma yapıştı. Ellerimi boğazıma koyarak ellerininden kurtulmaya çalıştım. Nefes alamıyordum nede elinden kurtulamıyordum. Elimi masaya atarak sabah çiçekleri boşalttığım vazoyu kafasına vurdum. Vazo paramparça olurken Adil başını tuttu.
Kafasından akan kan eline bulaşmıştı. " sen ne yaptın ha?" "Gi-git burdan Serhat gelecek git!" O hala kafasını tutuyordu. "Bunun hesabını ödeyeceksin benden akıttığın kanın karşılığını Serhattan alacağım" dediğinde gözümden daha fazla yaş aktı. O çıktığında yere eğilerek şişeleri topladım. Ağladığım için gözümün ömü bulanıyordu ve ellerim titriyordu. Bu yüzden tüm şişeler ellerimin içini kesik kesik yapmıştı.
Şişeleri toplayarak çöpe attım. Serhata bir şey yapmaz değilmi? Dediği şey kafamda yankılanıyordu. Benden akıttığın kanın karşılığını Serhattan alacağım.... Söz bu sefer hiç bir şey kötü olamayacaktı...
