Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"ÇIKILMAZ"
Dışarı çıktığımda balkona hava almak için çıktım. Ne var yani gitsek? İstemiyorum bu adamla burda kalmak,daha fazla zarar versin istemiyotum Serhata.
____
Şirini yatırarak dışarı çıktım. Salona girmiyordum bile karşıma çıkar diye. Odaya girdiğimde Serhat yoktu. Birazdan gelir diye düşündüm. Ellerimin çizikleri daha fazla ağrımaya başlamıştı. Ellerime krem vurarak geceliklerimi giydim. Serhat niye gelmedi ki? Odada yanlız olduğumda her an sanki yine gelecekmiş gibi hiss ediyordum.
Kapı açıldığında oraya baktım,şükürler olsun Serhattı. Bir şey demeden lavobaya gittim. Dışarı çıktığım da Sethat yatağa oturmuş ellerini başının altına koymuş gözlerini de kapatmıştı. Kapı sesinden gözlerini açtı bana baktığında gözlerimi çektim üstünden. Makyaj masasına geçtiğimde saçlarımı taradım.
Aynadan Serhatın bana baktığını gördüm. Ama ona bakmadan saçımı taradım. Serhat ayağa kalkarak önümde durdu. Başımı kaldırarak ona baktım,böyle daha heybetli gözükmüştü. "Ben tarayayım?" Tarağı alacağı sırada ayağa kalktım. "Bitti zaten" diyerek yatağa oturdum. Havada kalan elini yumruk kaparak yanına saldı.
Serhatta yatağa geçtiğinde arkamı dönerek gözlerimi kapattım. Aslında uykum yoktu ama.. Yatağın diğer tatafında haraketlenme olduğunda Serhatın bana döndüğünü anldım. Belime dolanan ellerle ayağa kalktım. Sırtımı yatağa vurarak oturdum. "Bana trip atma Umay!" Başımı ona çevirdiğimde oda yatakta doğruldu. "Trip atmıyorum" dedim dilimin ucunda. Gitmek istiyorum işte bu evden.
"Bak gerçekten sinirleniyorum!"
Bana ne? Anca sinirlensin zaten. "Ne olacak gitsek bu evden?" Ona tataf döndüğümde dolgun dudaklarında gezdirdi dilini. "Amacını demeden hiç bir yere gitmiyoruz" başımı sallayarak yatağa yeniden yattım. Serhat yeniden kollarını bana doladığında "Yapma! İstemiyorum uyuyamıyorum öyle tamammı?" Dedim sinirle.
"Bende ayrı uyuyamıyorum?!" Allah Allah, ne ara bağlandı acaba!? "Çekermisin ellerini?" Oflayarak ellerini çekti. Gözlerimi kapattığımda artık sarılmamıştı.
♤
Sabah olduğunda belimdeki ellerin ağırlığıyla uyandım. Serhat sırılsıklam sırılmıştı. Yüzümde oluşan gülümsemeyle ona baktım. Ben uyuduktan sonra sarılmış demek. "Kalk Serhat" kollarından kurtulmak istiyordum ama bırakmıyordu. Ellerini zorla iterek Serhatın üzerini kapattım. Saçları dağınık haldeydi, ve yüzüne dökülmüştü. Saçlarını elimle yukarıya doğru taradım. Şu an onu öpmeden durmak zordu çünkü çok güzel gözüküyordu. Ama yapmadım.
Ayağa kalkarak banyoya girdim. Duş alıp saçlarımı kuruttum dışarı çıktığımda Serhat sigara içiyordu. Daha yemek yemedi ne sigarası? "Günaydın" dedi bana dönerek. "Sanada" diyerek makyaj masasına geçtim. Hafif makyaj yaparak arkamı döndüğümde Serhat banyoya girdi. Ardından dışarı çıkarak giyinme odasına girdi.
Çıktığında az önceki uykulu bebeksi halinden eser kalmamıştı. Üzerindeki siyah takımı oldukça yakışıklı kılmıştı onu. Bana yaklaştığında saçlarımı geri attı. Kemikli parmaklarını bedenimde gezdirdiğinde gerdanımda durdurdu. Yavaşça yaklaşarak öpücük kondurdu. "Hazırlan,gidiyoruz" dediğinde şaşkınca ona baktım. "Nereye?" "Başka eve?" Dedi hala dudakları boynumdayken.
"Gerçektenmi? Neden değiştin fikrini?" Boyumdan ayrılarak yüzüme baktı. "Çünkü böyle davranman canımı sıkıyor" dediğinde suçlu çocuk gibi başımı aşağı saldım. "Karıma dokunmadan, bakmadan sevmeden duramıyorum o yüzden" dediğinde başımı salladım. "Konaktakiler ne diyecek?" "Hiç bir şey" dediğinde aşağı indik.
Kahvaltı yaptığımızda başımı kaldırıp Adil tarafa bakmıyordum. Serhat ayağa kalkarak elimden tutu.. "Biz bir süreliğine başka eve çıkıyoruz" "Neden oğul?" Dedi Azize hanımağa. "Karıım öyle istiyor" dediğinde şakınca etrafa baktım. "İyi,çabuk dönün" dediğinde başımı salladım. "İyi,iyi yeni evlisiniz tabii biraz Baş başa kalın"dedi Adil. "Hadi şirini al gel,bavul alma" dediğinde başımı sallyarak yukarı çıktım.
Kıyafet vardı galiba orda. Şirni giydirerek aşağı indiğimde Serhat arabaya binmişti. Bende arabaya bindiğimde Serhata baktım. Kaşları çatık ve sert yüz hatlarıyla yola bakıyordu. Bu durum hoşuna gitmemişti galiba..
"Kızgınmısın bana?"
"Hayır" dedi.
Başımı aşağı saldığımda son hız yola devam ettik. Araba durduğun da aşağı inerek eve girdik. Ev çok güzeldi siyahın hakim olduğu evdi sanki. "Şirin yukarı çık sana süpriz oda hazırladım ilk kapı" dedi Serhat. "Tamam" diyerek sevinçle yukarı çıktı. Bende ardından gideceğim sırada, "Sen bekle" dedi.
Arkamı dönerek ona baktım. "Anlat" sesini sakin ve soğuk tutmayı becermişti tıpkı ilk gecemizin sabahı bana hesap sorduğundaki gibi. Ve ben sanki o günki gibi korkuyordum. "Neyi Serhat?" "Umay kalbini kırmak istemiyorum. Ne oldu bilmiyorum! Ama öğrenene kadar taş taş üstünde bırakmam haberin olsun"
"Anlatacak bir şey yok-"
"ANLAT!"
bağırdığında korkmuştum. "BAĞIRMA BANA!" diye bağırdım bende. Çünkü artık canım burnumdaydı. "Bağırttırma o zaman anlat kadın!" Gözlerim dolduğunda kendimi tutanadım ve ağlamaklı sesimle,