18.

186 6 0
                                    

(AREN)

"Şey dediğim gibi çok hatırlamıyorum nede olsa beş yaşında geldim buraya. Ah yani getirildim"

Etraf soğumaya hava esmeye başlamıştı.

"Annem ve babam hep işteydi.. bize ablam bakardı"

Gözlerini kaçırdı ve yukarı doğru bakmaya başladı.

"Size?"
"Evet bize... bir ikiz kardeşim olduğunu hatırlıyorum. Çok benzerdik biz bazen annem bile karıştırırdı ikimizi.. ama babam hiç karıştırmazdı biliyor musun? Çünkü o hep gülümserdi hep benim önümdeydi. Hep beni korurdu.. Yani o harika kardeş bense mızmız çocuk rolündeydim.."

Gülümseyip gözlerini ovaladı.

"Hep yanımdaydı ama buna rağmen! Ben onun ismini bile hatırlamıyorum! Hiçbirinin ismini hatırlamıyorum! Ne annem ne babamın ne de kardeşimin. Ama biliyor musun ablamın ismini hatırlıyorum.. hep çok güzel bir ismi olduğunu düşünürdüm ona da çok yakışırdı"

Ceketimin fermuarıyla oynamaya başlamıştım bile ne zaman üzülsem yaptığım gibi

"Neydi ismi? Yani ablanın"

Gülmeye başladı

"Aslında ismini, yüzünü, doğum gününü herşeyi hatırlıyorum çünkü.. buraya getirildiğim gün ceketimin cebinde bunu buldum"

Oturduğu yerden kendini hafif kaldırıp arka cebinden birşey çıkarıp bana uzattı
Yüzüme gülümseyerek aynı zamanda yanağından yaşlar süzülürken bakıyordu
Uzattığı şeyi alınca bir kimlik kartı olduğunu gördüm.
Üzerinde sarı saçlı tıpkı Merih'inki gibi orman yeşili gözleri olan on sekizine yeni girmiş gibi gözüken bir kızın fotoğrafı vardı.
Yıldız Akça
12/07/1985

"Ablam on sekiz yaşına yeni girmişti, ah ne kadar sevinmişti o gün... babam polis ti o yüzden ne zaman gelip gideceği belli olmuyordu.. annem desen? Açıkçası pek hatırlamıyorum ama sabah gider gece dönerdi genelde geldiği zaman uyumuş oluyorduk ama her gün öperek uyandırır yüzümüze gülümseyip işine gidiyordu."

Kimliği ona geri uzattım. Elimden alıp ön cebine koydu
Ama yüzü düştü birden

"Bir gün... kardeşimle parkta öylesine yürüyorduk aslında okuldaydık.. ve o adamlar geldi her biri siyah giyinmiş mit plakalı arabalarla gelmiş adamlar. Kardeşim hemen beni arkasına aldı.. adamlar bizi uzun zamandır izliyormuş zaten. Beni değil kardeşimi istiyorlardı aslında.. tabii onu isterler o güçlüydü zekiydi yapacağı şeyleri iyi düşünüyordu ama ben sadece saklanıyordum... o an ne yapacağımı bilemedim kardeşime zarar vermeye çalışıyorlardı"

Gözlerini sildi

"Nasıl bir bakış attıp bağırıp çağırmışsam artık adamlar onu bırakıp bana yöneldi.. işte böyle komutan sonrası malum her zamanki gibi.."

Uykum gelmeye başlamıştı..

"Merih.. Güneş teyzeyi görmeye gitmek ister misin?"

Yüzüme bön bön baktı ilk önce sonra aydınlanmış gibi gözlerini açtı

"Restoranttaki bayılan teyzeyi mi? Olur aslında o minik kızı da görmüş olurum"
.
.
.
________________

Nabuhiko Okamoto -sparking

Dinleyin güzel👍🏻👁👄👁

İkinci Yılın Görevi(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin