(AREN)
Hücre koridorunda yürüyordum. Bildiğim birşey vardı.
Ellerimi cebimden çıkarıp başımı kaldırdım
Hücre koridoru, yakalanan bütün suçluların kaldığı koridordur. Kırılmaz camla kaplı yanyana dizilmiş kare şeklindeki hücrelerde, elleri ayakları boyunları ve bel leri çelik zincirlerle bağlıdır. Belli bir yere kadar hareket edebilir, konuşabilirdirler.
Merih'i burda bulmayı umuyorum. Başka bir yere gidemez ha gidebilir. Yatakhane koridoru var ama orası genelde geç saatte silinir.
"Oyş Aren'de burdaymış"
Başımı çevirdim bana seslenen kişi geçen aylardaki görevde Prens'in yakaladığı ve Firas'ın ö!ümüne sebep olan kişiydi.
"Ne bakarsın öyle japon karı"
Önüme dönüp yürümeye devam ettim
O, birkaç sinirli ses çıkarıp yerine oturmuştu.
En sonunda koridorun sonundaki kamera odasına varmıştım. Kapıyı açmıştım ve evet ordaydı
"Komutanım"
"Otur biraz birşey açıklamam lazım"
Dediğimi yapıp elindeki süpürgeyi duvara yaslayıp odadaki lacivert koltuğa oturdu. Oturduğu yer dinlenme koltuğuydu. Kameraları izlemek için kullanılan siyah dönen sandalyeyi çekip önüne oturdum.
"Şimdi.."
Birşey hatırlamış gibi kaşlarını kaldırdı
"Komutanım çavuş beyi gördünüzmü? Sanırım özür dilemem gerek"
Kollarımı bağlayıp başımı salladım
"Gerek yok, onunla ilgili birşey söyleyecektim zaten"
"Peki efendim buyrun"
"O bir taklit"
"Ne"
"O gerçek değil. Zaten garip davranıyordu"
"Yani o.."
"Nasıl fark etmedim bilmiyorum ama dikkatli bakınca.. saçının sarısı koyu gözlerinin rengi de fazla açık. Ayrıca benim bildiğim Bora Pens diye kafayı yiyordu"
Gözlerini fal taşı gibi açmış bana bakıyordu
"Hazırsan devam, avcunda 'prince' yazıyordu bunda yazmıyor, yanii bu kimse kalabalık değiller. Bora hakkında detaylı bir araştırma yapamamışlar. Bunun nedeni, Bora'nın bilgilerini sır gibi saklaması olabilir kalabalık olmadıkları için iyi bir araştırma yapamadıkları da olabilir."
Kafasını salladı,
"Aslında biliyordum Ar- Ee! Komutanım
Ayağa kalkıp bilgisayar masasına yaslandım
"Sorun yok Aren diyebilirsin askeriyede değiliz zaten değilmi? Ee nasıl anladın?"
Ayağa kalktı.
"Soyadını sormayı deneyin efendim.... birşey sorsam?"
Yaslandığım yerden kalkıp önüne doğru yürüdüm
"Sor?"
"Mehir'in yanında kızınızdan bahsetmiştiniz.."
İç çektim
"Bu konuyu sonra konuşalım olur mu? Devin'in uzun bir hikayesi var"
Kafasını salladı.
"Neyse sen işine devam et ben Prens ve Safir'i alıp Bora'yla ilgilenirim"
.
.
.
__€€_______€_€
TIKANDIM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Yılın Görevi(bxb)
ActionYeşil gözlü adam köpeğin beyaz tüylerini bir defa daha okşayıp arabaya dönmüştü.. Yukarıda neler yaşadığını belli etmemeye çalışyordu. Ama birazdan patlayacak olan gözyaşı kanallarıyla bu imkansızdı nerdeyse..
