69.

32 3 11
                                    

Yorumlarınızı istesem çok şey istemiş olmam değil mi? 🤔
________________________________(AREN)

Has- başım. Gözlerimi zorlukla açarken hatırladığım yerde değildim. Başım ve gözlerim neden bu kadar ağırıyordu ki?

Ben ne yapıyorum yerde ya? Elimi yara olması gereken belime yerleştirip sıktım. Acı hissetmeyince kaşlarımı çattım. Ne?

Buğulu görüyordum. Kollarımı zorlayarak dizlerimin üstünde doğruldum. Başımın ağrıyan tarafını ovalarken vurulduğum kolumun eskisi kadar ağırmadığını da fark ettim.

Ben nerdeyim? Etrafa bakındım. Benim bir okulun deposunda olmam gerekmiyor muydu ya?

Yerde üç tane beden kanlar içinde yatıyordu. İlk başta kim olduklarını anlayamadım. Sonra bu yatanların ne zamandır aradığımız organ mafyaları olduğunu fark ettim.

Ulan ne yapıyorum ben? Bi an bi silah patlaması duydum. Hemen önümde bir beden yere yığıldı. Birsürü de çocuk çığlığı duydum. Başımı yığılan bedene odaklamaya çalışınca nutkum tutuldu.

Alnımdan soğuk terler akmaya başladı. Merih mi o? Bedenimdeki ağrıları hiçe sayarak ayağa kalktım.

Rüya mı acaba? Öyle olduğunu umarak tırnaklarımı koluma geçirdim. Rüya değildi bu.

Sinirime hakim olamayacağımı bilerek Merih'in başında dikilen adama sarsak adımlarla yürüdüm.

Elimdeki silahı yere attım. Ulan seni silahsız halledeceğm.

Beni fark etmeyen adamın yakasından tuttuğum gibi yere devirdim. Sırtüstü düştü.

daha ne olduğunu anlamasına fırsat bırakmadan tüm gücümle silah tutan eline basıp silahı bırakmasını sağladım.

"Aah!"
"Ah ya!"

Adamın bilinci kapanana dek yumruk attım.
Sonradan adamı yere atıp çocuklara döndüm.

"Lütfen bize zarar verme!"

Merih'in koluna sarılmış bir kızdı. Ne yapacağımı düşünmeye başladım.

Onlara doğru yürüyüp,
Eğildim.

"Tabiki size zarar vermeyeceğim."

Elimi Merih'in nabzını kontrol etmek için uzattım. Umarım. Umarım yaşıyorsundur.
Kız tamamen Merih'in koluna yasladı kendini.

"Ona da verme."
"Ona da vermem ama biraz geriye gidebilir misin?"
"Ağlıyorsun"

Dedi arkadaki çocuk bu sefer.

"Ne?"
"Ağlıyorsun."

Tam o anda hafif bir rüzgar esti ve ıslak yanaklarımı fark ettim.

"Komutanım!"

Biri içeriye doğru koştu.

"Günyaz?"

Onlara doğru baktım.

"Komutanım- Merih-"
"Günyaz çocukları al!"

Merih'i omzuma alıp arabama doğru koşar adım atmaya başladım.

Arabamın arka kapısını açıp Merih'i koltuğa yatırdım.
O anda gözleri hafif açıldı.

"Merih"

Yüzünü buruşturdu. Ve dudaklarından bir inilti döküldü. Birde sağ gözünden bir damla yaş aktı.

"Are-"
"Şşş. Konuşma."
"N.. nefes alamıyorum.."

Kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna geçtim. Hızla arabayı çalıştırıp ormanlık alandan çıktım. 

"Dayan"

Burnumu çektim. Arabanın hızını arttırınca 15 dakikalık yolu 10 dakikada bitirdim.

Arka kapıyı açıp Merih'i çıkaracaktım ki birden başım döndü.

"Komutanım?"
"Safir! Yaklaşma."
"Peki efendim. Ama yardıma ihtiyacınız var gibi."

Şansıma sıçayım.

"Var Safir! Var."

Merih'i kucağıma aldım zar zor.

"Aç kapıları. Git doktorları uyandır."

Gözleri kucağımdaki bedendeydi.
Saf bir hüzün, endişe ve korku vardı bakışlarında.

"Safir koş!"

Dediğimle kendine biraz daha geldi. Ama hala hızlı nefes alıp veriyordu.

Kapıya doğru yürüyüp tekmeyle açtım kapıyı. Kapının çarpma sesiyle tamamen kendine geldi ve sulu gözleriyle koşarak uzaklaştı.

Revire kadar yürüyüp acil sedyesine bıraktım onu. Biraz soluklanmaya çalıştım. Tam o sırada Çakıl içeri girdi ve elleriyle ağzını kapattı. Gözleri doldu galiba.

Ama Safir gibi transa girmeden kendini topladı ve hızlıca yanımıza kadar geldi.

"Komutanım. Burdan çıkmanız gerek."

Başımı sallayıp revirden çıktım. Saatime bakınca saatin takviminde beklemediğim bir tarihle karşılaştım. Bu. Benim hatırladığım zamanın on gün sonrası.

Odama doğru yürüdüm. İçeri girip kapıyı kapattım ve aynaya baktığımda berbat hale geldiğimi fark ettim. Üstüm başım kan içindeydi. Alnım morarmış, yanaklarımda kuru yaşlar, göz altlarım morarmış, dudağımın kenarında kurumuş kan izleri ve tamamen dağılmış saçlar.

Duş almam kanaatinde bulunup hızlı bir duş aldım. 

Odamda garip bir boşluk vardı. Fazla düzenliydi. Ama boştu işte.
.
.
.
_____________________
Arenim😘

İkinci Yılın Görevi(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin