84.

39 2 7
                                    

(Genel)

Aren komutan göreve gidecek olan herkesi sıraya dizmişti.

"Amacınız,"

Dedi Aren mikrofondan.

"Amacınız hiçbirşeyi ele geçirmek falan değil."

Sırada fısıldaşmalar oldu.

"Öldürün. Önünüze gelen bütün askerleri. Acımayın. Şimdilik dağılın. Önden gidecekler saat 4 te arabaların önüne. Diğerleri. Saat 6 da arabalara."

Merih kardeşlerini bulmak için etrafına bakındı Tam o anda biri sırtına atladı.

"Selam koca adam."

Çok geçmeden Safir yanlarına yaklaştı

"İn olum adamın sırtından fıtık olcak yoksa"

Prens inip Safir'e yalandan sinirle baktı

"Hadi be kilolu falan değilim. Sadece 70 kiloyum."

Safir başını iki yana salladı.
Prens sırıtıyordu.

Birden saatine bakıp,

"Saat kaç olmuş"

Prens'in yüzü düşmüştü birden.

"Gideyim ben. Önden gidenlerle beraberim."

Safir kırmızılı çocuğu kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Dikkatli ol. Ölme sakın."
"Endişelenme profesyonel ajanım ben"

Prens çekilip yeşil gözlü adama da sarıldı.

.
.
.

Saat nerdeyse yediye geliyordu. Bir saat gecikme olmuştu.

Önden gidenlerin verdiği rapora göre restorant kapatılmamıştı. İçeride hala insanlar vardı. Sonra başka bir rapor daha gelmişti. Restoranttakiler müşteri değil karşı ajan takımıydı.

Herkes arabalarına bindi. Merih komutanıyla beraber aynı arabadaydı.

"Uzun yoldan gideceğiz " dedi siyahlı komutan ve direksiyonu dağ tarafındaki yola çevirdi.

Sessiz bir yolculuk oluyordu.
Bir süre sonra siyahlı komutanın telefonu çaldı.

Komutan telefonu açıp kulağına yasladı.

"Söyle Evren."
"AREN GELME."
"Ne?"

Yeşil gözlü adam gözlerini konutanına çevirdi.

"Aren. Seni istiyor. O. Amacı seni öldürmek. Gelme. Git."
"Evren ne diyorsun? O kim?"
"Karşı şirketin üst yönetim generali. R. AAGH"

Telefon cızırtılı bir ses ve acı dolu bir bağırışla kapanmıştı.
Aren telefonu hala elindeyken kenara çekti.
Kollarını bağlayıp kaşları çatık bir şekilde düşünmeye başladı.

"Are-"
"Olmaz. Gidemem."

Yeşil gözlü adam kaşlarını daha çok çattı

"Bunu söylemem ne kadar mantıklı bilmiyorum ama, ölmekten mi korkuyorsun?-"

Siyah gözlü komutan başını Merih'e çevirdi.

"O kadar bencil miyim? 200 askeri öyle bir göreve gönderip kendisi korktuğu için göreve gitmeyen biri komutan olabilir mi?"

"Ne var o zaman?"

"Onunla başa çıkamam. O kadın bir deha. Beni çiğ çiğ yer."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İkinci Yılın Görevi(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin