İkinci Yılın Görevi(bxb)

79.

Yorum yapın lütfen 🙏
________________________________(SAFİR)

Gözlerimi araladım, ilk gördüğüm şey beyaz tavan oldu.

Aklımdan binbir türlü şey geçti.
Bir şarkı mırıldanmaya başladım.

"Çakıl ne diyor bu?"
"Kim ne diyor- ha Safir mi? Ya boşver yok birşeyi sadece bayıldığı zaman ona verdiğim ilaç onda kafa yapıyor azıcık"
"Ay ne tatlı oluyor"
"Mercan bırak çocuğun yanağını"
"Generali uyandırayımmı?"
"Biz odadan çıkalımmı Mercan? Ne dersin? Film falan izleyelim"
"İyi o zaman uyandırmıyorum"
"Tamam"

Kapı açılıp kapandı ve odadaki tüm sesler kesildi. Tek ses kalp ritim cihazlarının sesiydi.

Yatakta oturur pozisyona gelip Etrafa baktım. Gözüm koluma takılan boş serumda durdu. Bir seruma birde elimin üst tarafına  baktım.

Serumun borusundan tutup çekince yakan bir acıyla karşılaştım ve ağzımdan küçük bir inilti döküldü.

"Safir?"

General uyanmış oturduğu yerden bana bakıyordu. Ayağa kalkıp kanayan elimi eline aldı.

"Ne yaptın?"
"Boş serumu çıkardım ya bak görmüyor musun?"

Elimi bırakmadan sedyenin yanındaki çekmeceden yuvarlak Bir yara bandı çıkarıp yaranın üstüne yerleştirdi.

Elimi elinden kurtarıp yara bandına diktim çatık kaşlarımla gözlerimi.

"Bu çok klasik hiç benim tarzım değil."
"Ne?"
"Yara bandını diyorum çok klasik."
"Sen iyi misin Safir?"
"Bilmem? Çakıl demin 'bu ilaç onda kafa yapıyor azıcık korkma' dedi Mercan'a"
"Peki?"
"Bi kalem bulsana bana ben klasik bir yara bandı istemiyorum."

Yüne aynı çekmeceyi açıp içinden bir tükenmez kalem çıkardı.

"Uzat elini"

İkiletmeden dediğini yaptım.
Elimi sıkıca tutup yara bandının üstüne küçük birşey çizdi.

Elimi çekip çizdiği şeye baktım.
Bir balık resmiydi kafasındada minik bir taç vardı.

Gülümseyip yüzüne baktım.

"Versene şu bantlardan bi tane bana"

komodinin üstüne bıraktığı yara bantlarından birini bana uzattı.

Elini yakalayıp yara bandını elinin üst tarafına yapıştırdım.

"Kalemi versene"

Elinden alıp yara bandının üstüne gülen bir surat çizdim.

"Pfft"

Yüzüne baktım.
Gülümsüyordu.

"Ne güzel gülüyorsun sen öyle"

(MERİH)

"Seni korumam gerekiyordu!"
"Neden! Eren'i neden hiç düşünmedin?!"
"O anda tehlikede olan sendin! Benide anla biraz! Karar vermek hiç kolay değil."

Sinirle arkasını dönüp yürümeye başladı.

"Yürü Merih!"