Güneş

5.6K 142 65
                                    


Nil Karaibrahimgil - Ben Aptal Mıyım?

"Sana hasta değilim dedim Emirhan, ödevim var hem benim. Yarına kadar yetiştirmem lazım." derken öylece yatmaya devam ediyordum çünkü yatmak güzel geliyordu. Hatta biraz yastığımı düzelttirmiştim de daha rahat yatıyordum.

"Hastasın kızım, annen gelene kadar dinlen işte. Başındayım ben de." diyerek bana bakmadan konuşurken okuyup bitirdiği sayfayı çevirdi ve diğer sayfadan okumaya devam etti.

"Başımda Kuran okuyan babaannem gibisin, ağzın pıtı pıtı yapsa tam osun yani. Bunu düşündüğüm için dinlenemiyorum zaten." dediğimde kaşlarını çatarak gözlerini kitaptan çekti ve kitabı kapatıp baş ucumdaki komedinin üzerine koydu.

"Tamam tüm işimi bırakıp sana bakacağım o zaman böyle." dediğinde hafif bir şaşkınlıkla utandığımı hissetmiştim. Bu çocuk bana karşı olan tavrını nasıl böyle yüz seksen derece değiştirebilmişti anlayamıyordum. Yani duygular değişebiliyordu, bunu anlamıştım.

"Tamam tamam öyle bakma istemiyorum, sevmiyorum birisi bana bakınca." dediğimde hafifçe güldüğünde ben de onunla beraber gülmüştüm.

"Bakacağım, sevap bakmak." dediğinde ne dediğini anlamadığımdan söylediğini duymazdan geldim ve hızlıca yataktan çıkmaya yeltendim.

"Melek, yat diyorum. Bağlarım bak seni yatağa." diyerek beni omuzlarımdan tekrardan yatağa oturtup başımdan tuttu, başını başıma yakınlaştırıp "Kalkma sakın, azar yerim sonra." diyerek saçlarımı karıştırdı.

"Sürekli yataklara düşüyorsun." diyen sese döndüm. Enes elinde içi çukur tabakla bana ve Emirhan'a bakıyordu; kaşları çatılmış, anlamaya çalışır gibiydi. Ben de kaşlarımı çattım, dış kapının sesini duymamıştım.

Emirhan, Enes'i görünce başını geri çekip doğruldu. Enes'in gelmesi canını sıkmış gibiydi. Benim de canımı sıkmıştı. Bugün yırtık dondan çıkar gibi sürekli karşıma çıkıp durmaya niyet falan etmişti sanırım. Sinirlendiğimi hissettim. İstediği gibi ondan vazgeçmiş, etrafından çekilmiştim. O neden sürekli dibimde bitiyordu artık, benden öç mü alıyordu?

"Neden geldin Enes?" diye sorduğumda elindeki tabağı resmimin hemen yanına bıraktığında resmim için endişelendiğim için yataktan hızlıca çıkarken ayağım yorgana dolandığı için kafamı yere vurup adeta zemine yığıldım.

"Melek!" diye iki ağızdan bağırırlarken kafamda kuşların uçtuğunu falan hissediyordum. Hatta bir tanesi benim gibi salak olduğu için uçamıyordu da bir yürüyor bir zıplıyordu.

Yere yapışmış halimi yerden kaldırdıklarında bir kolumda Emirhan'ı bir kolumda da Enes'i görmüştüm de o halimle bile olsa Enes'ten kendimi uzaklaştırmak için kolumu ondan çektim ve Emirhan'a yaslandım.

"Dokunma lütfen abi." dedim. Bana kızmış gibi baksa da kolumu bırakmıştı.

Başımı fena çarpmış olmalıydım ki çarptığım yer beynimi zıplatacak kadar zonkluyordu. Emirhan, bedenimi kaldırıp yatağa oturttu beni.

"Nereyi çarptın, bakayım." dediğinde büzdüğüm dudaklarımla zonklayan yere dokunmadan gösterdim. Emirhan tekrardan yüzüme yaklaşıp çarptığım yere bakarken Enes, "Ben bakarım, sağlıkçı olan benim." dedi ve Emirhan'ı köşeye ittirdi.

Emirhan'ın bacağı komedinime çarptığında düşmesin diye elimi eline doladım ve onu tutmaya çalıştım. Emirhan, bana bakıp derin bir nefes aldıktan sonra elimi elinden hızla çektim. Kızmış olabilirdi, bu iki insan benden ciddi manada nefret ediyordu, Emirhan nefret etmese bile dokunmam onları tiksindiriyordu muhtemelen.

Mahallem BuluttanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin