14

25.8K 1.2K 205
                                    

iyi okumalar, satır arası- (artık, RAHAT BIRAK BİZİ MANYAK KARI dediğinizi hissettiğğim için hassgahahahah susyorum)

--------

"Ellerini arkanda bağla," dedim. Sesim olabildiğince kısık tutup üstten Egemen'e bakmaya devam ettim.

Beni duyar duymaz sabahtan beri bana dönmeyen yüzü bir saniye bile geçmeden bana döndü. Gözlerindeki şaşkınlık beni o kadar çok tatmin etmişti ki dizlerim titredi. Düşeceğim sandım, dengem şaştı.

"Ellerini arkanda bağla ve hiçbir şekilde açmayacağına söz ver şimdi bana." Bir adım daha yanaştım.

O kadar büyük, o kadar heybetli duruyordu ki ayakkabılarımı çıkardığımda neredeyse aynı boya gelmiştik. Ben uzun bir kadındım ama Egemen çok uzun bir adamdı. Yatağın yerden yüksekliği de, o oturuyorken bile yüzlerimizin neredeyse eşit olmasını sağlıyordu.

"Leyla-"

"Dediklerimi yapmayacaksan gideceğim." Gideceğimi duyunca hızla ellerini arkasında bağladı. Tatmin hissi damarlarımda akıyor gibiydi. Egemen hep çok dominant bir adamdı, ilişkimizde de sekste de hep çok dominanttı. Şikayetçi olduğumdan değil ama bu durumun beni bu kadar heyecanlandıracağını tahmin bile edemezdim. "Dinliyorum," dedim.

"Söz." dedi hızlıca. "Söz veriyorum."

Yutkundu, bana bakmaya devam etti. Ben de iyice ona yaklaştım. Tek dizimle dizini dürterek bacaklarını aralamasını sağladım. Vücudumu bacaklarının arasına gelecek şekilde konumlandırdım. Kafasını kaldırmış bana bakıyordu. Artık çok daha yakındık. Üstten ona bakmak inanılmaz bir zevkti. Ayrıca onun bu durumda bana dokunamıyor olması onu çıldırtıyor olmalıydı ki bu da bana ayrı bir zevk verdi.

Beni o kapının yanında öpmemenin, bırakıp gitmenin cezasını çekmeliydi.

"Eğer ellerin bana bir kez olsun dokunursa çıkar giderim buradan." Bir kez daha yutkundu. Bacaklarını kapatır gibi yapıp benim bacaklarımı sıkıştırdı. Böyle bir hamleyi beklemediğimden olsa gerek anlık olarak şaşırdım.

Sırıttı, kafasını daha da kaldırdı. "Ellerin, demiştin." dedi.

Dizleri dizlerimi sıkıştırıyorken, yüzü benimkinden birkaç santim aşağıdayken ve güzel dudaklarında hoş bir gülümsemeye sahipken daha fazla bekleyemeyecek gibi hissettim. Daha fazla direnecek halim kalmamıştı.

"Madem çok istiyorsun, sana birazdan silmek istediğin her izi silmen için fırsat tanıyacağım. " dedim dudaklarına doğru fısıldayarak. Nefesim dudaklarına değince istemsizce, birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı. Sonra sanki hiçbir anı kaçırmak istemiyormuş gibi geri açtı.

"Ellerimi açayım," dedi. "Söz azıcık dokunacağım." İsteğinin beni güldürmesine son anda engel oldum. Azıcık dokunacaktı, tabii. Yersen azıcık. Bu gece, aramızdaki bu enerjiyle, ipleri Egemen'in eline verirsem bu yataktan çıkmamın imkanı yoktu.

O ZAMAN ŞU İPLERİ HERİFİN ELİNE VERMEYE NE DERSİN?

"Beni orada dımdızlak bırakman beni ne kadar sinirlendirdi tahmin bile edemezsin Egemen." Adını söylediğim an o kadar içten ve derin bir sesle inledi ki kendime tek bir an bile hakim olabilecek gücümün kalmadığını anladım.

Dudaklarına yapıştım. Ellerimle yüzünü iki tarafından kavradım. Yüzümü eğebildiğim kadar eğdim. O da sanki bundan daha yakın olabilirmişiz gibi bana daha da yakınlaşabilmek için boynunu bana doğru uzattı.

İstemsizce mi yaptı bilmiyorum ama dizlerini daha da sıkarak bacaklarımın ezilecek kıvama gelmesini sağladı. Ya öpüşmenin etkisinden kendini kaybetmişti ya da o da kendince beni cezalandırıyordu.

Sevgili Komutanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin