————"Daha çıkmadı sonuçlar, bir sorun mu var acaba?"
"Yok Harun abi ne sorunu olacak?"
"Bilmiyorum. Şimdiye çıkması lazımdı. Kesin bi problem oldu."
Hastane koridorunda bir sağa bir sola gergin gergin yürüyen Harun abiden gözlerimi çekip Meltem'e döndüm. Onu bana bakarken yakalayınca gözleriyle Harun abiyi gösterip eliyle deli bu işareti yaptı. Güler gibi burnumdan nefes verip ikisine de gözlerimi devirdim. Bu ikilinin arasındaki anlaşılmaz gerilim ne ara oluşmuştu ve neden haberim yoktu bilmiyorum ama hastaneden çıkar çıkmaz Meltem'i bir köşeye sıkıştırıp öğrenirdim.
"Bir problem var bence."
"Aynen komutanım, kesin bir problem var."
"Değil mi? Bana da öyle geldi."
Meltem'in sırf Harun abiyi daha da tedirgin etmek için başvurduğu yönteme kızıp bacağını çimdirdim.
"Adamı endişelendirmesene."
"Ne var ya? Sabahtan beri başımızın etini yedi."
Meltem bana da çemkirdikten sonra tekrar Harun abiye döndü.
"Belki de kardeş değilsinizdir. Alihan çıkıp söylemeye korkuyor olabilir."
"Yok canım," dedi Harun abi de gergin gergin. "Korkacak ne var? Olabilir yani. Olumlu da çıksa olumsuz da çıksa Leyla benim kardeşim artık."
Tatlı tatlı söylediği şeye gülümsedim. Ne söylerse söylesin sonucun olumlu çıkmasını çok istiyordu. Onu hiç bu kadar gergin görmemiş olabilirdim.
"Yook!" dedi Meltem de abartı oyunculuğuyla uzata uzata. Hazır Harun abi alay ettiğini anlamıyorken keyfini çıkarıyordu. "Egemen daha da kardeş değilseniz sizin yan yana gelmenize izin vermez."
Harun abi hareket etmeyi bırakıp durdu. Kaşlarını çatıp bi bana bi Meltem'e bakmaya başladı.
"O herif ne karışıyormuş? Kim oluyormuş da karışıyormuş?"
"Valla ben bilemem. O da demez mi asıl sen ne karışıyorsun Leyla'mın kardeşi bile değilsin, diye?"
"Meltem! Gerginlik yaratmayı keser misin?"
"O herif nerede sahiden? Niye yalnız bıraktı yine seni?"
"Ay Harun abi sen de! Keyfinden bırakmadı herhalde. Albayın yanına gitti. Ayrıca sakin olur musun lütfen?"
"Yani ben doğruları söylüyorum diye dokuz köyden kovuluyorum yine."
"Meltem!" Meltem ağzına fermuarı çeker gibi bir hareket yapıp yerime sinince Harun abiye döndüm. "Abi sen de bi elini yüzünü yıka hadi. Biraz sakinleş."
Harun abi bi süre daha yüzüme bakıp gülümsedi. Sanki rahat bir nefes alıp vermiş gibi göğsü havalandı. Başını salladı.
"Tamam abim." diyip lavaboya ilerledi.
Oturduğum yerden Meltem'e dönüp tek kaşımı kaldırdım şüpheyle.
"Leyla," dedi uzata uzata. Oturuşunu değiştirip tamamen bana döndü. "Siz harbili kardeş olsanız..."
"Ee?"
"Hani soru olarak sadece sorucam yani yanlış anlama hemen ama."
"Anlamam sor."
"Mesela benim yengen olmamı ister miydin? Dürüst cevap ver."
Sorduğu soruyla bir anda kahkaha attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Komutanım
ChickLitBoşanmalarının bir yıl üstünden tekrar aynı time atanan iki askerin hikayesi. - Egemen hızlı ve sinirli adımlarla bana yanaştı. Hızlıca sırtımı dikleştirip kulağımdaki kulaklığı çıkardı. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp yüzümü inceledi. Omuz...