45

13.1K 911 142
                                    

iyi okumalarr 💗💗

————

İki gün önce, Leyla'dan

Tüm gün okul duvarı boyadıktan sonra sonunda bu köyde de işlerimizi bitirince muhtarın evine gelmiş, bize ikram ettiği akşam yemeğini yiyip odalara dağılmıştık. Timde tek kadın ben olduğumdan bana ayrılan ve tek kalacağım odaya girip üzerimi bile değiştirmeden sedire atladım.

Yorgunluktan ölecek gibi hissediyordum. Normalde bu işler, onca askeri işin yanında hiçbir şeydi ama yorgunluğum tarif edilemez noktadaydı. Kollarımı kaldıracak halim bile kalmamıştı.

Üstelik sabahtan beri boya koklamaktan iki kere kusmuştum ve gerçekten kusmaktan nefret ediyordum. Bünyem ne ara bu kadar zayıflamıştı ya benim? Acaba Egemen'sizlik beni kötü mü etkiliyordu şu anda, bu halsizliğimin sebebi kocamdan ayrı kalmak olabilir miydi?

Zorlukla yataktan kalkıp üzerimi değiştirdim. Odadan çıktım, banyoda elimi yüzümü iyice yıkadıktan sonra su içmek için mutfağa indim.

Mutfağa girince evin kadınlarının orurduğunu görüp başımla selam verdim. "İyi akşamlar herkese," dedim.

Evin sahibi Gonca hanım ayağa kalkıp "İyi akşamlar asker kızım," dedi. "Bir şey mi çekti canın?"

"Yok, bir bardak su alacaktım."

Gonca hanım bana su doldururken masada oturan 70-80'li yaşlarda bir kadının bana karşı dik bakışlarını görünce gerildim. Ben de çekinmeden gözlerimi gözlerine sabitledim.

Bazen köylerde kötü karşılandığımız, asker olduğumuz için köylülerin bizden çekindiği oluyordu ama buradaki muhtar ve eşi gayet tatlı davranmışlardı tüm gün. Şimdi bu teyzenin bana böyle bakması garip gelmişti.

Gonca abla nereye baktığımı anlayınca "Sen ona bakma kızım," dedi. "Kaynanam biraz garip biri. Huysuzdur da azıcık. Bakar bakar döner önüne birazdan."

Başımı sallayıp uzattığı suyu içtim. Buz gibi geçen bir kışa rağmen son günlerde içim yanıyor gibi hissediyordum. Su içmek, soğuk su içmek, daha da soğuk bir şeyler içmek, yok yok hatta buz yemek... Böyle garip bir dürtüyle dolup taşıyordum.

Suyu içtikten sonra herkese iyi geceler dileyecekken Gonca ablanın kaynanası yüksek sesle "Otur bakayım şuraya gelin hanım," dedi.

Tek kaşımı kaldırıp verdiği emiri sorguladım. "Pardon?" dedim anlamaz bir tavırda.

"Otur hele, cinsiyetine de bakayım."

Dediğiyle güldüm. Cinsiyetim karşıdan gayet de belli oluyordu bence.

Muzip bir ifadeyle, kendisi gayet açık sözlü olduğundan kendimi çekmeden, "Açıp göstereyim istersen." dedim.

Yaşlı kadın sonunda suratsız yüzünü bozdu ve güldü. "Utanmaz," diye mırıldandı. "Otur hele karşıma yeni gelin."

Yeni gelin, lafıyla kaşlarım kalktı. Tesadüf olup olmadığını anlamaya çalıştım ama bir insan bir insana neden durduk yere yeni gelin derdi ki? Tesadüf değilse de bu kadın yeni evlendiğimi nereden bilecekti?

Daha fazla uzatmadan gerine gerine yürüyüp karşısındaki sandalyeye oturdum.

Gonca abla hızla kaynanasına doğru gelip "Anne yapma allah aşkına! Korkutacan kızı," dedi yalvarır gibi.

"Ne korkutacakmışım canım! Kız belli ki bilmiyor. Bu halde dağda dolanıp başına bir iş mi getirsin." Elleriyle ellerimi tuttu ve gelinine homurdanmaya devam etti. "İyilik yapıyoz o da yaramıyo bunlara."

Sevgili Komutanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin