36

16.4K 828 174
                                    

sinir 100 oy. iyi okumalar dilerim. yorumlarda bulusabiliriz ❤️❤️❤️

————

Toplantı odasında Zifir'i nasıl yakalayacağımıza dair toplantımız bittiğinde gerginlikten ağrıyan omuzlarımı gerdim. Kafamı arkaya atıp bir of çektim.

Abim Zifir yakalanana kadar Şırnak'ta, bizimle çalışacaktı. Gitsin istemiyordum ama Zifir'in de bir an önce yakalanmasını istiyordum.

"Defne nasıl?" Kafamı kaldırıp Bekir'e döndüm.

"İyi komutanım."

"Bekir, kızın halini hatrını kıza da sorarım. Güvenliğini soruyorum." Sesim sert çıkınca oturuşunu düzeltti.

"İki uzaktan bir de yakından korumayla korunuyor. Sorun yok."

"Bu hafta içinde bir sorguya çağıralım." Abimin emriyle başımı salladım.

"Emredersiniz komutanım." dedim.

Bekir bir an elini kolunu koyacağı yeri bulamadı. Lafı kafasında toparlarken ağzındaki baklayı çıkarmasını bekledim.

"Sorgusuna siz mi gireceksiniz komutanım?" diye sordu.

Egemen'e döndüm. Ben çok sorguya girmezdim. Sorgularda genelde gergin bi tip olduğumdan daha azılı, zor konuşan ya da daha tehlikeli tiplerin sorgusuna sokarlardı beni. Yine de burada komutan Egemen'di. Emrederse girerdim.

Egemen gözlerini bana değdirmedi. "Ben halledeceğim. Şimdi kızı korkutmaya gerek yok."

Lafını bitirip ayaklanırken gözlerimi devirdim. Sabah uyanır uyanmaz kendisine camdan çıkması gerektiğini, ne ara geldiğini, neden geldiğini abime açıklayamayacağımı söylediğim ve onu camdan çıkmaya zorladığım için küsmüştü beyefendi. Dümdüz trip atıyordu ve yiğitliğine bok sürdürmemek için trip attığını inkar ediyordu bir de.

O odadan çıkarken ben de peşinden çıktım. "Komutanım," diye seslenip adımlarımı ona yetiştirmeye çalıştım.

"Efendim," dedi dönmeden.

"İki dakikanız var mı?"

"Ne için?"

"Ebenin amı için." Sinirle bir an kendime hakim olamayıp ağzımın içinde gevelediğim lafı duyar duymaz adımlarını durdurup bana döndü. O biraz şaşkın, biraz kızgın bakarken korkuyla dudağımı ısırdım. Duyacağını tahmin edememiştim yani, yoksa mesai saatlerimde komutanımın ebesine şey edecek değildim yani.

"Üsteğmenim," diye uyarıyla sesini yükseltince ne yapacağımı bilemedim.

"Komutanım çok-"

"Odama, Leyla. Geç odaya."

Başımı sallayıp önünden yürüyerek odasına ilerledim. Ellerimi suçlu çocuklar gibi arkada birleştirip parmaklarımla oynamaya başladım.

Odasına geldiğimizde geçmesi için ona yol verdim ama centilmenliğinden ödün vermeyip kapıyı açtı, önden beni buyur etti.

"Ne konuda konuşacaktınız."

Oturmadan odanın ortasında karşıma dikildi. Kollarını arkada birleştirip göğsünü gerdi.

Parmağımı kaldırarak 'birazcık' işareti yaptım. "İki dakika rütbeden çıkabilir miyim?"

"Hayır."

Keskin cevabıyla gözlerimi devirmemek için zor durdum. Bir de kadınların çok trip yaptığını söylerler. Asıl erkeğin tribi çekilmiyordu be.

Sevgili Komutanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin