Mø Daø Zų Shī Novel (Türkçe)

Hasret-beşinci kısım

94.bölüm

-18

~🐇~

Lan WangJi mutlu bir halde abartılı övgüyü kabul etti. Wei WuXian'ın kol yenlerini açarak çaldığı tüm hünnapları içine boşalttı, "Senin için. Hepsi senin için."

Wei WuXian ayak uydurdu, "Teşekkür ederim."Ancak Lan WangJi bir anda bıraktı. Kollarını savurmasıyla tüm hünnaplar düşüp yerlere yuvarlanmaya başladı. Wei WuXian hemen toplamak için uzandı ama çok fazlaydılar.

Lan WangJi, "Artık değil."

Wei WuXian'ın kolundaki tavuğu da alarak, elinde birer tavukla yürümeye başladı. Wei WuXian alın şeridinin ucundan tutup onu geri çekti, "Bir saniye önce her şey güzeldi. Neden yine kızdın?"

Lan WangJi'nin gözleri üzerinde dolaştı, "Çekme."Ses tonuna bakılırsa pek mutlu değildi. Neredeyse onu uyarıyor gibiydi. Wei WuXian da bırakı verdi.Lan WangJi başını eğdi ve iki şaşkın tavuğu da sol eline alarak boşta kalan sağ eliyle saçını ve alın şeridini düzeltti.Wei WuXian da şaşkındı, Alın şeridiyle ne kadar oynarsam oynayayım hiçbir şey demezdi. Bugün delirdi mi acaba?Sahiden işi biraz olsun çözümlemek istediğini fark etti, tavukları işaret ederek, "Hünnapları boş verde, şunları bana versene? Senin dememiş miydin?"

Lan WangJi onu inceleyerek baştan aşağı süzdü. Wei WuXian içten bir şekilde, "Lütfen. Sahiden çok istiyorum. Bana ver."

Bunu duyunca Lan WangJi bakışlarını aşağıya çevirdi. Ancak uzun bir süre geçtikten sonra tavuğu uzattı. Wei WuXian kabul etti. Bir hünnap alarak göğsüne silip yarısını ısırdı, eğer Lan WangJi oynamak istiyorsa o zaman o da oynardı, "Şimdi ne yapmak istersin?"

Kendini tutarak 'Şimdi kimin evini yağmalayacaksın?'demediLan WangJi hafifçe kaşlarını çatarak onu düzeltti, "İsteriz."

Wei WuXian, "Tamam, tamam, tamam. Ne yapalım?"

Lan WangJi başını salladı ve hünnapları tekrar ona verdi. Wei WuXian bir tanesini daha silerek ısırık aldı, bir yandan da insanlar HanGuang-Jun'un, YiLing Piri'den onunla gecenin bir yarısı kötü şeyler yapmasını istediğini duyarsa ne kadar kötü olacağını düşünüyordu.İkili bir duvara vardı. Lan WangJi bir sağına bir soluna baktı. Etrafta kimsenin olmadığından emin olunca, belindeki Bichen'i çekti.

Birkaç kez sallamasıyla Bichen'nin mavi ışığı duvardan geçerek ardında bir sıra uzun karakter bıraktı.Wei WuXian yaklaşarak baktı, dört kelime yazılıydı-'Gusu'dan Lan WangJi buradaydı.'

Wei WuXian, "..."Açık ağzından neredeyse düşecek olan hünnapla dehşet içindeydi. Diğer taraftan Lan WangJi ise Bichen'i tekrar kınına koymuş ve yarattığı sanat eserini inceliyordu.

Bir an sonra dönerek ona sordu, "Nasıl?"

Wei WuXian, "Ha? Ne? Nasıl mı? ... Güzel, güzel olmuş. Benden çok daha iyi olduğunu söylemem gerek"

Doğru olduğu su götürmezdi. Şu anda sarhoş olmasına rağmen HanGuang-Jun'un el yazısı inanılmaz düzgündü. Wei WuXian üstünlüğünü kabul etmeliydi. Lan WangJi başını salladı ve Bichen'i ona uzattı.

Wei WuXian, "?"

Lan WangJi Bichen'i tekrar uzattı. Wei WuXian tereddütle aldı. 'Lan WangJi'nin ardında ne kadar boşluk olduğunu fark edince anlamıştı.Lan WangJi onun da ismini yazması için bekliyordu!Lan WangJi ona bakmaya devam etti. Wei WuXian bakışlara daha fazla dayanamayacaktı, "Tamam, tamam, tamam. Yazıyorum, yazıyorum."istemeden 'Gusu'dan Lan WangJi'nin ardından 'Yunmeng'den Wei WuXian' yazdı.