54.Bölüm.Artık güvenli sayılabilecek bir mesafede olduklarına karar veren Wei WuXian, etrafında dönerek Lan WangJi’yi nazikçe yere bıraktı.
Bacağındaki yara zaten en başından beri iyileşmemişti, şimdi ise yaratığın sivri dişleri tarafından ısırılmış ve suya batmıştı. Lan WangJi’nin beyaz kıyafetleri her yerindeki kan lekeleriyle kırmızıya boyanmıştı. Sıra sıra dişlerin açtığı delikler gözle görülebiliyordu. Ayakta dahiduramıyor, kalkmaya çalıştığı anda yere düşüyordu.
Wei WuXian yaraları incelemek için yere eğildi. Tekrar kalktıktan sonra mağarada birkaç tur attı. Yeraltında büyüyün birkaç çalı, küçük ağaç bulmayı umuyordu. En sonunda birkaçkalın, düzgün dal bulduktan sonra kıyafetlerinin kenarlarıyla üzerlerindeki pisliği temizleyip Lan WangJi’nin önüne çöktü, “Üzerinde hiç ip gibi bir şey var mı? Aa, alın şeridin işimizi görür. Hadi, çıkar.”
Lan WangJi cevap veremeden, Wei WuXian hemen uzanıp alın şeridini kendisi çıkarttı. Bileğinin hızlı birkaç hareketiyle alın şeridini bandaj olarak kullanarak, Lan WangJi’nin bacağını sabitledikten sonra sağlam dallarla güçlendirdi.
Bir anda alın şeridi çıkartılan Lan WangJi’nin gözleri açılmıştı,“Sen...!”
Wei WuXian çevik elleriyle çoktan düğümleri bile atmıştı. Omzunu okşayarak onu avuttu, “Ne demek ‘sen’? Böyle bir durumda bunları düşünme sen. Alın şeridini ne kadar seviyorsan sev, bacağından daha çok seviyor olamazsın ha?”
Lan WangJi geriye yaslandı, ya oturmaktan bile yorulmuştu ya da o kadar sinirlenmişti ki konuşamıyordu.
Birdenbire Wei WuXian’ın burnuna silik bitkisel bir koku geldi. Kıyafetlerini kurcaladığında küçük parfüm kesesini buldu.Islak keseyi iplerinde kaldırmış bakarken narin ama acınası göründüğünü düşündü. MianMian’ın kesenin içerisinde şifalı bitkiler olduğunu söylediğini hatırlayınca hemen içini açtı ve sahiden içinde bitkiler olduğunu gördü, aynı zamanda birkaç küçük çiçekte vardı. Hepsi ince ince kesilmiş ve yarı kurumuş haldeydi. Aceleyle, “Lan Zhan, Lan Zhan, aç gözlerini. Otur bi dakika. Parfüm kesesini buldum. Bir baksana kullanabileceğimiz bitkiler var mı içinde.”
Pes etmeden çeke çeke, sürükleye sürükleye bir süre uğraştıktan sonra Lan WangJi’yi oturtmayı başardı, ancak hala tükenmiş durumdaydı. Bitkilere baktıktan sonra en sonunda birlikte kanamayı durduran ve zehirleri iyileştiren birkaç şey bulmayı başardılar.Wei WuXian onları seçerken bir yandan konuşuyordu, “Bir kızın parfüm kesesinin bu kadar işe yaradığına inanamıyorum. Geri döndüğümüzde ona düzgün bir şekilde teşekkür etmeliyim.”
Lan WangJi soğuk bir şekilde cevapladı, “Onu düzgün şekilde rahatsız etmeliyim, demek istemediğinden emin misin?”
Wei WuXian, “Neden bahsediyorsun? Yapan kişi bensem rahatsız etmek sayılmaz tamam mı? Sadece Wen Chao gibi yağlı tiplerin yaptıkları rahatsız etmek sayılır. Hadi, soyun.”
Lan WangJi hafifçe kaşlarını çattı, “Ne?”
Wei WuXian, “Ne ne? Çıkar hadi kıyafetlerini!”
Dediğini kendisi yaptı tabi yine. Elleri Lan WangJi’nin iki yakasına yapıştı ve kar beyazı omuzlarını ve göğsünü açığa çıkartarak cübbesini kenarlara sıyırdı.
ÇN: oy yenir
Lan WangJi bir anda yere itilmiş, kıyafetleri zorla çıkartılıyordu. Yüzü neredeyse yeşil renk almıştı, “Wei Ying! Ne yapmaya çalışıyorsun?!”
Wei WuXian onun tüm kıyafetlerini soymuş ve şeritler halinde ayırıyordu, “Ne mi yapmaya çalışıyorum? Şu anda burada sadece ikimiz varız. Çoktan niyetimi belli ettim sanıyordum –Sence ne yapmak istiyorum?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mø Daø Zų Shī Novel (Türkçe)
Historical FictionŞeytan Tarikatı'nın kurucusu Üstad-ı Azam Wei Wuxian. Şeytani sanatlarda ustalaşması, onun kötücül güçlere hükmetmesini sağlar. Ne kadar kötücül güç emerse o kadar zihin bulanıklığı yaşar.Bu zihin bulanıklığı yüzünden kaotik olaylar yapmış milyonlar...