Mø Daø Zų Shī Novel (Türkçe)

Arındırma-üçüncü kısım

013.Bölüm.
💗

Gecenin ilerleyen saatlerinde, Wei WuXian neden Lan WangJi’yle ilişkisinin kötü olduğunu düşünüyordu. Meseleyi enine boyuna incelerken her şeyin onlar daha on beş yaşındayken Jiang Cheng ile birlikte GusuLan Sektine çalışmak için geldikleri üç ayda başladığını hatırladı.

[19. Bölüm, Memnuniyet – Birinci Kısım’a kadar geçmişte olanlar anlatılacak]

GusuLan Sektinde saygın ve erdemli bir büyük vardı - Lan QiRen. Efsuncular arasında herkes onutanımlarken aynı üç şeyi söylerdi: detaycı, inatçı ve harika öğrenciler yetiştiren otoriter bir öğretmen.
İlk iki özelliği her ne kadar insanları ondan saygılı bir mesafeyle uzak tutuyor olsa da, diğer taraftan sonuncusu nedeniyle herkes çocuklarını onun eğitmesi için elinden geleni yapıyordu. Lan Sektinde
çok sayıda nitelikli öğrenciler yetiştirmişti. Onun sınıfında birkaç yıl çalışan birisi ne kadar umutsuz vaka olursa olsun oradan ayrılırken makul sınırlar içine girerdi özellikle dış görünüş ve görgü kuralları
konusunda. Oğullarını eğitmeye kabul etti diye pek çok ailenin gözlerinden sevinç gözyaşları süzülürdü.

Konu geldiğinde Wei WuXian sordu, “Artık yeterince makul biri miyim?”Jiang Cheng müthiş bir öngörüylecevapladı, “Kesinlikle öğretmenin kariyerindeki tek utancı
olacaksın.”

O sene YunmengJiang Sekti dışında başka hanelerden de ailesi tarafından çalışmak üzere yollanmış genç soylular vardı. Gençlerin hepsi on beş-on altı yaşlarındaydı. Her sekt birbirini tanıdığından, yakın olmasalar bile herkesin daha önce birbirini görmüşlüğü vardı. Herkes her ne kadar soyadı Jiang
olmasa da, Wei WuXian’ın YunmengJiang Sektinin önde gelen genç efsuncularından birisi olduğunu bilirdi - Jiang FengMian, ölmüş arkadaşının oğlunu hep kendi çocuğu gibi görmüştü. Küçük çocukların
da statüyle işi olmadığı için, gelen gençlerin hepsi kısa zamanda arkadaş olmuşlardı. Bir süre sonra ise birbirlerine abi kardeş diye hitap etmeye başladılar. Birisi sordu, “Jiang Hanesinin Nilüfer Rıhtımı buradan çok daha eğlenceli dimi?”
Wei WuXian güldü, “Sen çabaladığın sürece her yer eğlencelidir. Ama kesinlikle buraya göre çok daha az kural var ve bu kadar erken kalkmakta gerekmiyor.”

GusuLan Sektinde sabah beşte kalkıp, akşam dokuzda yatılıyordu, gecikme süresi yoktu. Bir başkası sordu, “Siz kaçta kalkıyorsun peki? Gün içinde neler yapıyorsunuz?”

Jiang Cheng homurdandı, “O mu? O gece birde yatıp sabah dokuzda anca kalkar. Kalkınca da ne antrenman yapar ne meditasyon; kayıkla gezer, yüzer, nilüfer toplar ya da sülün avlar.Wei WuXian cevap verdi, “Sülün de avlasam hala bir numarayım.”

Bir genç lafa girdi, “Seneye Yunmeng’e çalışmaya geliyorum! O zaman görürsün!”

“Eline geleni ardına koyma. Abin duyarsa bacaklarını kırar ama.” Wei WuXian’ın bu sözleriyle çocuğun başından aşağıya kaynar sular döküldü.

Konuştuğu kişi QingheNie Sektinin ikinci genç efendisiydi – Nie HuaiSang. Abisi Nie MingJue söz konusu emirleri yerine getirmek olduğunda hiç tereddüt etmezdi, efsuncular arasında oldukça
ünlüydü. İki kardeş farklı annelerden doğmuşları ama ilişkileri oldukça iyiydi. Nie MingJue küçük kardeşini eğitirken hep daha iyi olması için ona karşı acımasız davranmıştı. Bu yüzden de Nie
HuaiSang ne kadar abisine saygı duysa da söz konusu dersler olduğunda ondan ödü kopardı.

Wei WuXian tekrar konuştu, “Dürüst olmak gerekirse Gusu eğlenceli bence"

Nie HuaiSang, “Wei-xiong, bu tavsiyeme kulak ver. Bulut Kovuğu, Nilüfer Rıhtıma benzemez. Gusu da
geçirdiğin süre boyunca asla kızdırmaman gereken birisi var.