Kibir-ikinci kısım

108 24 32
                                    


07.Bölüm.
❤🤍

Karanlık çökerken, Wei WuXian yakında meşaleye ihtiyaç duyacağını tahmin etti. Bir süredir yürüyordu ama çok fazla efsuncuyla karşılaşmamıştı. Oldukça şaşkındı, kasabaya gelen hanelerin
yarısı boş boş konuşup tartışıyor diğer yarısıysa, biraz önce yanından geçenler gibi, yenilip geri mi dönüyorlardı?

Bir anda oldukça yakından birilerinin yardım istediğini duydu.

"Kimse yok mu?"

"Yardım edin!"

Hem kadın hem erkek sesi geliyordu, sesleri öylesine panik içindeydi ki kimse şaka yaptıklarını düşünmezdi. Issız bir dağdan gelen yardım çığlığı neredeyse her zaman kötü yaratıkların cahil insanları kandırmak için kurduğu bir tuzak olurdu. Wei WuXian inanılmaz mutluydu.

Yaratık ne kadar kötüyse o kadar iyiydi!
Eşeği seslerin geldiği tarafa yönlendirdi ama orada kimse yoktu. Yukarı baktığında ise canavar ya da ruh görmek yerine devasa, altın bir ağın içinde, kuyunun yanında karşılaştığı taşralı efsuncuları gördü.

Orta yaşlı adam yanında birkaç kişiyle birlikte aslında devriye gezip diğerleri için gözcülük yapmaya çıkmıştı. Umdukları gibi avla karşılaşmak yerine muhtemelen zengin bir hane tarafından kurulmuş
olan tuzağa yakalanmışlardı, bu yüzden bir yandan şikayet ederken bir yandan yardım çağırıyorlardı.Birinin yaklaştığını görünce sevinseler de yaklaşan kişinin deli olduğunu fark edince tüm hevesleri
söndü. İlahi Bağlam Ağı her ne kadar ince görünse de yapıldığı malzeme oldukça kaliteli olduğu için koparılması çok zordu. Yakaladığı şeyin insan, tanrı, şeytan, ruh ya da canavar olması fark etmiyordu,
ne kadar çabalarsa çabalasınlar sadece güçlü büyülü aletlerle kurtulabilirlerdi. Onları kurtarması şöyle dursun, deli muhtemelen neler olduğunu bile bilmiyordu.

Tam yardım için başkalarına seslenmek üzereyken kenara itilen çalıların ve basılan yaprakların sesi duyuldu. Açık renk cübbe giymiş bir çocuk karanlık ormanda belirdi.
Çocuğun kaşlarının arasında lal rengi bir iz vardı, yüzü narin ama sivriydi. Epeyi gençti, yaklaşık Lan SiZhui'nin yaşlarında olmalıydı, hala ergenlikteydi. Üzerinde bambu bir sadağın içinde tüylü oklar ve
parlak bir kılıç taşıyordu. Elindeyse uzun bir yay vardı. Kıyafetlerindeki işlemelerin titizlikle yapıldığı belliydi, göğsünde muhteşem beyaz bir Şakayık simgesi vardı. Altın iplikler gece karanlığında
gölgelerin arasından parıldıyordu.
Wei WuXain sessizce söylendi, "Amma zengin!"

Bu çocuk LanlingJin Sektinde eğitim alan genç bir soylu olmalıydı, tüm çiçeklerin kralını simgesi olarak kullanarak tüm efsunculaın kralı olduğunu ima eden tek bir klan vardı. Lal işareti ise 'bilgelik ve ilhama
kapıları açan; dünyayı lal ışığıyla aydınlatan" anlamına geliyordu.
Genç soylu ağa yakalananların sadece insanlar olduğunu fark etmeden önce yayına çoktan bir ok sürmüştü. Bir anlık hayal kırıklığının ardından sinirlendi, "Her seferinde karşıma siz aptallar çıkıyorsunuz. Bu dağa dört yüzden fazla ilahi ağ kurdum, şimdiden ondan fazlasını bozdunuz, daha tek bir av yakalayamadım!"
Wei WuXian tekrar "Amma zengin!" diye düşündü.

Tek bir İlahi Bağlam Ağı bile oldukça pahalıydı, ki çocuk dört yüz tane kurduğunu söylemişti. Küçük bir
hane böyle bir harcamadan sonra beş parasız kalırdı, tabi söz konusu LanlingJin Sektiydi. Fakat İlahi Bağlam Ağlarını bu şekilde harcayıp ne yakaladıklarını bile umursamamak pekte gece avı sayılmazdı.
Hatta sanki insanlar uzak dursun başka kimse ava katkı sağlamasın diye yapılmış bir hamle gibi duruyordu. Öncesinde karşılaştığı efsuncular av zor olduğu için değil güçlü bir haneyle ters düşmemek
için geri çekilmişlerdi demek.Birkaç günlük seyahati ve kulak misafiri olduğu kasaba halkının büyüleyici konuşmalarından sonra,
Wei WuXian efsun dünyasında nelerin değiştiği hakkında bilgi sahibi olmuştu. 100 yıllık efsun bozulmasının son kazananı olarak LanlingJin Sekti tüm hanelerin ve sektlerin başıydı – sekt lideri tüm
efsuncular arasında ‘komutan’ olarak bilinirdi hatta.

Mø Daø Zų Shī Novel (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin