Arındırma-yedinci kısım

58 18 11
                                    


Metrodayken bol boş vaktim oldu bende yazam dedim🤭🤭

017.Bölüm.
🌹🌹💕💕

Birkaç kişi suyun altındaki gölgeyi yakalamak için kürek çekip ağlarını attı. Birisi diğer taraftan seslendi, “Burada da var!”

Diğer tarafta da devasa siyah bir gölge belirmişti. Dar tekneler tarafından sürüklenen ağlar hiçbir şey
yakalayamamıştı. Wei WuXian fikrini belirtti, “Çok tuhaf. Gölge bir insana aitmiş gibi görünmüyor. Bazen kısa bazen uzun, bazen büyük bazen küçük… Lan Zhan yanında!”

Anında Lan WangJi sırtından Bichen’i çekip suya sapladı. Kılıç bir an sonra sular sıçratarak dışarı çıktı. Ancak hiçbir şeyi
delememişti.Yüzünde sert bir ifadeyle kılıcını tutuyordu. Tam konuşmak üzereydi ki, diğer taraftaki bir gençte kılıcını çekip suda yüzen karanlık gölgeye doğru fırlattı.
Ancak kılıç suya girdikten sonra bir daha çıkmadı. Birkaç kez kılıç çağırma efsunu yaptı, yine de kılıç görünmedi. Sanki kılıcı nehir tarafındanyok edilmiş ardında tek bir iz bile kalmamıştı. Kılıcı gelmedikçe, yüzü her an daha da soluyordu. Yanındaki yaşça büyük olan birisi konuştu, “Su She henüz
sudaki yaratığın ne olduğunu
belirleyemedik. Neden kendi başına hareket edip kılıcını suya attın?”

Su She utanmış görünüyordu, ama yine de sakindi, “İkinci Genç Efendi de…”

Cümleyi daha bitirmeden ne kadar uygunsuz olduğunu fark etti. Bichen ya da Lan WangJi’yi başkalarıyla kıyaslamak saçmaydı. Lan WangJi bilinmeyen bir düşmana karşı kılıcını suya atsa geri
almakta sıkıntı yaşamazdı, ama başkaları için durum böyle değildi. Utancın kırmızı gölgesi soluk yüzünde belirdi. Çekinerek Lan WangJi’ye bir bakış attı, ama o hala dikkatle suyu gözlüyordu. Bir an
sonra Bichen tekrar kınından sıyrıldı.
Bu kez kılıç suya girmek yerine yüzeydeki bir gölgeyi sudan çıkardı. Islak siyah bir yığın teknenin zeminine düştü. Wei WuXian görebilmek için parmak uçlarında duruyordu. Yerdekinin bir kıyafet
parçası olduğunu görünce çok şaşırdı.
Kahkaha atarken neredeyse nehre düşecekti, “Lan Zhan sahiden inanılmazsın! Hayatımda ilk kez
birinin su hortlağı yakalamaya çalışırken, hortlağı soyduğunu görüyorum!”

Lan WangJi bir tuhaflık var mı diye Bichen’in ucunu incelerken ona karşılık vermemeye karar vermiş görünüyordu. Konuşan Jiang Cheng’di, “Yani dolaşan şey sadece bir kıyafet miydi? O yüzden ağlar ve
kılıçlar işlemedi demek ve şekli her seferinde farklıydı. Ama kıyafet parçası bir kılıcı yutamaz. Suda başka bir şey olmalı.”

O zamana dek tekneler Biling Nehrinin ortasına sürüklenmişti. Nehrin rengi çok koyu bir yeşildi. Aniden Lan WangJi başını kaldırdı, “Hemen geri dönün.”

Lan XiChen, “Neden?”

“Sudaki yaratıklar tekneleri bilerek nehrin ortasına sürüklüyor.”

Sözlerini tamamladığı anda herkes teknelerinin battığını hissetti. Su bir anda tekneleri sardı. Wei WuXian nehrin renginin artık koyu yeşil değil neredeyse siyah
olduğunu fark etti. Nehrin ortasında kimse görmeden büyük bir girdap oluşmuştu. Bütün tekneler girdabı takip ederek suda daire çizmeye başladı. Devasa siyah bir ağız tarafından yutulacaklarmış gibi
dönerken batıyorlardı!Kınından çekilen kılıçların sesi havada yankılandı. Herkes kılıcına binip yükseldi. Wei WuXian çoktan
yukardaydı. Aşağıya baktığında kılıcını nehre atan öğrenciyi, Su She’yi gördü.

Teknesi çoktan Biling nehri tarafından yutulmuş, kendisi de neredeyse tamamen suya gömülmüştü. Yüzü panik içinde olsa
da yardım için seslenmemişti, gururuna yedirememişti muhtemelen. Wei WuXian tereddüt etmeden aşağıya indi, kolunu uzatıp Su She’yi bileğinden yakaladı ve yukarı çekti.Bir kişinin daha ağırlığı eklenince, altındaki kılıç bir anda titrese de yükselmeyi sürdürdü. Ancak kısa
bir süre sonra Su She’den gelen ani bir güç az kalsın Wei WuXian’ı kılıcından düşürecekti.Su She’nin vücudunun alt yarısı nehirdeki siyah girdabın içindeydi hala. Girdap gittikçe daha hızlı
dönmeye başladı, sanki bacaklarından tutuyor, ikisini de aşağıya çekiyordu. Jiang Cheng, Sandu isimli kılıcıyla sakince nehir yüzeyinin yedi metre kadar üzerinde duruyordu. Aşağıya baktığında sinirli bir
ifadeyle ona doğru atıldı, “Bu kez ne yapıyorsun?!”

Mø Daø Zų Shī Novel (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin