Saldırı-üçüncü kısım

123 23 10
                                    

Bu bölümde LAN  ZHANIM(KOCAM) GELİYOOO🥺🥺🥺

05.bölüm.
🤍❤

Hepsi genç ve tecrübesizdi. Her ne kadar hepsi gergin görünse bile, muntazam bir şekilde yerlerini almış ve Mo ailesinin evini duvarlara astıkları tılsımlarla koruyorlardı. A-Tong isimli hizmetçi çoktan
salona taşınmıştı. Lan SiZhui sol eliyle onun nabzını kontrol ederken, sağ eliyle Hanımefendiyidestekliyordu.

A-Tong hareket ettiğinde, ikisine birden yetişmekte zorlanmaya başlamıştı.

İlk tepki veren A-Ding’di, “A-Tong, uyandın!”

Tam yüzü aydınlanırken, A-Tong elini kaldırıp kendi boynunu kavradı.

Lan SiZhui bunu gördüğü gibi kolundaki birkaç akupunktur noktasına üç kez bastırdı. Wei WuXian, ne kadar kibar görünseler de Lan ailesinin kol gücünün kibarlıklarıyla uzaktan yakından benzerlik
barındırmadığını çok iyi biliyordu. Öyle bir güç, herhangi bir kişinin kımıldamasına dahi engel olurdu.

Oysaki A-Tong hiç etkilenmişe benzemiyordu, boğazını daha da sıktı, yüzü gittikçe daha acı dolu ve çarpıtılmış görünmeye başlamıştı. Lan JingYi, sol elini bükmeye çalıştı, ama sanki bir külçe demiri
bükmeye çalışıyordu. Bir an son boynundan gelen çat sesiyle, A-Tong’un başı yere düştü.

Boynu kırılmıştı.Herkesin gözü önünde kendini boğmuştu!Olanları dehşete düşmüş bir halde izleyen A-Ding’in sesi titredi, “… Hayalet! Burada! Görünmez bir
hayalet A-Tong’a kendini öldürttü!”
Sesi keskin ve tizdi, herkesin kanı dondu. Yapılan her şeyin nafile olduğunu düşündüler.

Wei WuXian’ın kararıysa tam tersiydi – karşılarındaki azılı bir hortlak değildi.
Yerleştirilen tılsımları incelemişti; hepsi de ruhlara karşı koruyuculuk sağlıyordu, tüm doğu salonuna boydan boya asılmışlardı. Eğer sahiden de bir hayalet olsaydı, yaratık salona girdiği gibi tüm tılsımlar
yeşil bir renkle yanardı. Ama hiçbir şey olmamıştı.

Suç yavaş tepki verdikleri için gençlerde değildi, yaratık sahiden acımasızdı. Efsuncuların dünyasında ‘azılı hortlak’ tanımı oldukça keskindi – en az ayda bir insan öldürmüş olmak ve bu davranışı en az üç ay boyunca sürdürmek. Bu tanım Wei WuXian tarafından yapılmıştı ve muhtemelen hala herkes bunu kullanıyordu.

Ne de olsa bu tür yaratıkları en iyi o bilirdi. Ona göre haftada bir öldüren hortlak bile
oldukça vahşiydi, bu yaratıksa dakikalar içinde üç kişinin canını almıştı. Daha yeni göreve çıkmaya başlamış olan bu gençleri bırak, tecrübeli bir efsuncu bile olayı hemen çözemezdi.O düşünürken, mum ışığı titredi. Kötücül bir rüzgar esti ve doğu salonundaki tüm mumlar, tüm
lambalar söndü.

Işıklar söndüğü anda her yerden çığlıklar yükseldi. Herkes itmeye, çekmeye, bu yerden bir an önce kaçmaya çalıştı. Lan JingYi bağırdı, “Herkes olduğu yerde kalsın! Çıkmaya çalışan olursa bizzat peşine düşerim!”

Bunları insanları bir parça olsun uyarmak için söylemişti. Kötü yaratıklar, karanlıkta çalışmayı sever ve sıkıntılı zamanlardan kazanç sağlarlardı. Daha kötüsü ağlamalar ve kaos, tehlikeyi çekerdi. Böyle
zamanlarda tek başına veya korkmuş olmak kesinlikle çok tehlikeliydi. Ama herkes öyle korkuyordu ki, bu sözleri nasıl duyabilirlerdi? Bir süre sonra, doğu salonu sakinleşti, sadece birkaç derin nefes ve
sessiz ağlama duyuluyordu. Geride çok az insan kalmıştı muhtemelen.Karanlığın içinde bir ışık belirdi. Lan SiZhui Ateş Tılsımı yakmıştı.Ateş Tılsımının ateşini uğursuz rüzgarlar söndüremezdi. Birer birer salondaki mumları yakmaya
başladı, diğer arkadaşları ise etraftakileri sakinleştiriyordu. Salon tekrar aydınlanırken, Wei WuXian
kollarını kontrol etti. Kesikleri iyileşmişti.
Bir anda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu fark etti.

Mø Daø Zų Shī Novel (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin