Krl LUCİFER 15.Bölüm

96 5 20
                                    

Selam dostlarım uzun ve güzel bir bölümle sizlerleyim. Lütfen bölümü okurken hissettiğiniz duyguları paralarda yorumlayın. Varlığınızı hissetmek istiyorum. Emin olun o zaman daha hızlı bölümler atarım. Bana destek olmanızı rica ediyorum.


ARAF

Aras, karanlık ve puslu ormanın içinde dikkatli ve hızlı adımlarla koşuyordu. Doğru yere geldiğinde baykuş gibi ama kesik kesik öterek işaret verdi. Aynı işareti karşı taraftan alınca yoğun çalılıkların arasına gizlenmiş dostlarının yanına gitti. Plan tıkır tıkır işliyordu.

Asena ve Rüzgar, çalılıkların arasındaki küçük boşlukta ki alanda bekliyorlardı. Aras, ikizi Ton’u göremeyince bir an panikledi ve “Ton nerede?” diye sordu.

Asena “Ton’u merak etme. Midesini bozmuş. İleride tuvaletini yapıyor. Son durum ne yaklaşıyorlar mı?” diye sordu.

Aras nefesini ayarlamaya çalışarak “Tam istediğimiz gibi tuzağa doğru ilerliyorlar. On dakikaya kalmaz burada olurlar.” Dedi.

“Güzel. Aman dikkatli olun. Bir tanesine bile zarar gelmemeli. Onları kurtardığımızda bize güvenecek ve yanımızda olacaklar. Bu savaşta onlara ihtiyacımız olacak. Eğer bize güvenmezseler sadık bir şekilde savaşmazlar.”

Aras, Tonu merak ederek “Ben Ton’a bir bakayım. Hemen gelirim.” Diyerek çalılıklardan çıktı.

Rüzgar, Asena’nın pervasız ve acımasız planlarından rahatsız olmuştu. Onu tekrar uyarmaya gereği duydu çünkü Asena’nın agresif tavırları ve hırsı ona yine hata yaptıracak diye düşünüyordu.

“Asena, ikidir arkalarından iş çeviriyoruz. Eğer ruhları İblislere lazım olmasaydı onları çoktan öldürürlerdi. Artık tek başına plan yapmasan da biraz bizi de dinlesen olmaz mı?”

Rüzgar’ın söyledikleri Asena’yı kızdırdı. Asena’ya göre dünyayı kurtarmaya çalışmak ciddi bir işti ve ciddiyet istiyordu. Bunun için acımasızca gözüken şeyler yapılacaksa da yapmaya hazırdı. Aras, Rüzgar, Sena daha merhametli ve vicdanlıydılar. Dünyayı kurtarmak için çelik gibi bir iradeye ihtiyaç vardı. Asena onlarda olan zayıflığını kendinde olmadığını biliyordu. Yaptıkları işte ölüm olmazsa olmaz bir olguydu. Daha önce merhametli ve dikkatsizlikleri yüzünden yaratıklar iki dünyaya da salınmıştı. Bu nedenle eski hatalarını asla tekrar etmeyecekti.

Rüzgar’ın yakasından tutup dudaklarını kulağına doğru yaklaştırdı.

“Rüzgar, merhametimiz ve vicdanımız yüzünden baban öldü. Zabit’e engel olamadık. Yaratıklar her iki dünyaya yayıldı. Hem sizin hem bizim dünyamız kıyameti yaşıyor. Yaratıkların sayısı hızla çoğalırken insan nüfusu aynı hızda azalıyor. Bu hızla devam ederse insanlar yaratıkların beslediği hayvanlar olacaklar. Bunu durdurmak için ne gerekliyse onu yapıyorum. Bunu iyice anla. Hataya tahammülüm yok.”

Kulağının dibinde öfkeyle söylenen kelimelerin arasında çıkan sıcak nefes Rüzgar’ın içini gıdıklamıştı. Kendine engel olamayıp yüzünü çevirdi ve Asena’nın dudaklarını öpmeye başladı. Asena’dan pek karşılık alamasada o öpmeye devam etti. Dudaklarını çektikten sonra “Bak, insanların başına gelen şeylerin sorumlusu sen değilsin. Bunun yükünü tek başına çekmeyi bırak. Hepimiz oradaydık. Elimizden gelenin fazlasını yaptık. O Zabit denen şerefsizin son anda bir oyun çevireceğini bilemezdik.” Derken Asena öfkeyle “Bilmemiz gerekiyordu. Acemice davrandık. Ama bu sefer hataya yer yok.” Dediğinde Ton ve Aras çalılıkları yarıp geldiler.

Asena “Birazdan burada olurlar. Herkes yerini alsın. Her şey planlandığı gibi olursa işler istediğimizden kolay olacaktır. Hata yapanı affetmem ona göre. Şimdi herkes yerine gitsin. Benden işaret gelmeden kimse hareket etmesin.” Dediğinde bir bir çalılıkların arasından çıkıp önceden planladıkları yerlere gitmeye başladılar.

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin