KRL - 13

35.8K 2.4K 4.1K
                                    

“Abla, annem niye bu kadar kötü? Annem yaşayacağına babam yaşasaydı keşke.”

“Öyle deme kuzum, o sadece senin güçlü olmanı istiyor. Hayatla kendi başına mücadele edebilmeni istiyor.”

“Neden ya, neden güçlü olmalıyım?”

“Bak, kuzum. Annenin yaşadığını yaşama diye, benim yaşadığımı yaşama diye güçlü olmalısın.”

“Siz ne yaşadınız ki?"

    

BÖLÜM 13

 

“Bak, kuzum. Annen de ben de babasız büyüdük. Güçsüz olduğumuz için babasız büyümenin bedelini çok ağır ödedik. Sen de babasızsın. Annen her zaman böyle güçlü olmayabilir. O yüzden kendini savunup ayakta durabilmelisin.”

“Abla, sizin kötü şeyler yaşamış olmanız benim de yaşayacağım anlamına gelmez. Bu çok saçma bir düşünce. Keşke annem yerine babam yanımda olsaydı.”

“Keşke baban da yanında olabilseydi.  Ah, Aziz Komutan ah.  Ben öyle bir insan görmedim hayatımda. Hiç kimse ona düşman olmak istemezdi. Baban sinirlendiğinde ona annen dışında hiç kimse yaklaşamazdı.”

“Abla, ne oldu babama? Neden kimse anlatmıyor? Annem babamın adını duyunca neden kriz geçiriyor?”

***

Hanımefendi, Müdür Bey’in odasında Asya Hoca ile görüşüyordu. “Seçtiğim öğrenci getiriliyor mu, Asya?”

“Efendim, çağırttım, gelmek üzeredir.” dediği sırada kapı tıklatıldı ve öğrenci içeri girdi. Selamını verdi, “Efendim, emirlerinizi bekliyorum.” diyerek saygı ile beklemeye başladı.

Hanımefendi, “Pars, Elfida’nın hareketlerini beğenmiyorum. Okuldan kaçmak için elinden geleni yapacaktır. Yakın korumaya devam et. Sakın kimliğini deşifre etme. Sana güvenmesini sağla. Ona bir zarar gelirse veya kendine bir zarar verirse sorumlusu sen olursun. Asya ve Ayaz hocana senden bahsettim. Çok sıkıştığında onlardan yardım al.  Bak, sakın gözünün önünden ayırma. Eğitimlerden başarıyla çıktın, çok zeki ve güçlüsün ama Elfida’nın zekasını sakın küçümseme. Seni deşifre etmesi çok kolay olur.” diyerek iyice uyardı.

“Efendim, merak etmeyin. Buradaki öğrencilerden hiçbir farkım yok. Verdiğiniz görevi layığıyla yerine getirmekteyim ve getirmeye de devam edeceğim.”

“Peki, çıkabilirsin. Asya, Aynur’u çağırır mısın?”

***

Elfida babasının hakkında daha fazla bilgi alabilmek için Aynur’u sıkıştırıyordu. Aynur, “Kuzum, zamanı geldiğinde her şeyi öğreneceksin. Benim daha fazlasını söylemeye yetkim yok.” diyerek sorularını cevapsız bırakıyordu. Elfida, “Peki, beni Fatih’in cenazesine götürecek misiniz? O cenazeye gitmem gerekiyor, biliyorsun.” dedi hüzünlü bir şekilde.

Aynur, "Bak, bu imkansız. Bunu isteme lütfen. Annen yeterince sinirlendi.” diyerek vazgeçirmeye çalıştı. Elfida, “Ne demek imkansız? O kadın sinirlendi diye ben gidemeyecek miyim? Neden bu kadar gaddarsınız, hiç mi acımanız yok?” diyerek öfkeyle bağırdı.

“Kuzum, benim elimde değil. Annen…”

“Başlarım anneme şimdi. Ben o cenazeye gi-de-ce-ğim! Aksi takdirde bir daha annem de sen de yüzümü göremezsiniz.”

Aynur, Elfida’ya sakin olmasını söylerken Asya Hoca kapıyı tıklayarak içeri girdi. “Hanımefendi seni istiyor.” dedi Aynur’a.

Aynur, Elfida’ya dönüp hüzünle gülümsedi. “Annenle konuşacağım, kuzum. İzin almak için elimden geleni yapacağım ama yine de umutlanma. Dinlen şimdi, tamam mı?”

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin