KAYIP RUHLAR LİSESİ

Krl LUCİFER 3.Bölüm

DÜNYA

Sıla Arslan Dağlı’nın kalbi yerinden çıkmak üzereydi. On yedi yıldır aramaktan hiç bıkmadığı sevdiği adam karşısında duruyordu. Aziz Arslan’ın Sıla’yı tanımamış olması Sıla’yı üsse yaşadığı hafıza kaybından dolayı sesini çıkarmıyordu.

Aziz’in en yakın arkadaşı Berko’ydu. O da en az Sıla kadar heyecanlıydı. Cellad, Alya ve Sarı da heyecanla Aziz’in kendisine gelmesini bekliyorlardı. Aziz Arslan Kırmızı Eldiven örgütünün en psikopat katiliydi. Menderes Osmanlı’dan sonra Örgüt lideri olmaya layık biriydi.

Yedi yıl sonrasından gelen psişik güçlere sahip Şahin, Aziz’in zihnine girmiş ve geçmişe dair parçaları birleştirmeye çalışıyordu. Aziz’in on yedi yıl önceki geçmişi kadar hafızasını kaybettiği on yedi yıllık süreçte oldukça karanlıktı. Her tarafı cinayet ve vahşet olan bin parçalı bir pazılı birleştirmek gibiydi.

Şahin, Aziz’in geçmişini kurcaladıkça hayrete düşüyordu. Bir insan nasıl Azrail gibi hiç durmadan cinayet işler? İşlediği cinayetlerin neredeyse tamamı acımasızca ve canice. Öldürülenlerin tek ortak yanı ise hepsi kötü insanlardı ve bir şekilde adaletten kaçmayı başarmış ama Aziz’in adaletiyle tanışmışlardı.

Şahin içinden “Böyle bir adam Avcı olsaydı yaratıkların vay haline. İnsana bunluları yapan yaratıklara neler neler yapar.” Diye düşündü. Hafıza geri getirme süreci oldukça yorucu geçiyordu. Bir süre sonra hem kendisi hem de Aziz bir hayli yorulmuştu. Bu nedenle mola vermesi gerekti. Tüm tedavi süreci boyunca Aziz kendinde değildi çünkü olan biteni ona anlatana kadar birçok kişiye zarar verebilirdi.

Seansı bitirdiğinde başında bekleyen Sıla ve diğerleri hemen yanına geldiler ve meraklı gözlerle olumlu bir cevap beklemeye başladılar.

“Ee durum nedir? Bizi tanıyacak mı?”

“Hanım efendi olumlu sonuç alacağıma inanıyorum. Lakin biraz zaman lazım. Aziz Beyin geçmişi çok karanlık. Adamın yaşadığı olayları yirmi kişiye bölüştürsek zor dayanırlar. Birkaç seans daha yapmam lazım. Şuan ikimiz de çok yorulduk. Yarın devam etmeyi düşünüyorum tabi sizin için de uygunsa.”

“Sen onu iyileştir de gerisi mühim değil. Gel sana bir şeyler hazırlattım. Hem yersin hem de sorularımıza cevap verirsin.”

Aziz derin bir uykuya dalarken Şahin de kendisi için hazırlanan masaya oturdu. Sıla ve diğerleri de bir bir masaya yerleştiler.

Sıla, ”Çocuklar dün gece gittiler.  Ben evlatlarıma güveniyorum başaracaklardır. Bu sırada biz de boş durmayacağız. Sen bize Zabit denen iblis başı hakkında bilgi ver. Biz de onu bulup yok edelim.” Dedi.

“Hanım efendi Araf çok tehlikeli bir yer. Çocukların işi elbette zor olacaktır. Lakin Asena, Sena, Aras, Ton ve Rüzgar bir birinden hünerli Avcılardır. Onların desteğiyle Lucifer’i bulacaklardır. Özellikle Asena ve kızınız Elfida anlaşabilir ve bir ekip olursalar önlerine çıkan her engeli yok ederler. Biz onları düşünmemeye çalışalım. Çünkü bizim de işimiz en az onlarınki kadar zor olacak. Hatta onlarınkinden daha zor olabilir çünkü onların düşmanın yeri belli ama Zabit’i bulmak hiç kolay olmayacak. Bir de sizlerin yaratıklar hakkında hiçbir bilgi sahibi olmaması işi daha da zora sokacak.”

Şahin’in konuşmasını yanlış anlayan Berko” Gardaş biz insan denen yaratıklarla savaşıyoruz. Bizi küçümseme.” Diyerek tepki gösterince Şahin” Yok hayır beni yanlış anladınız. Ben sizi küçümsemiyorum sadece yaratıklar hakkında çok az bilgiye sahip olduğunuzu söylüyorum. Özellikle bu zaman da hepsi çok iyi saklanıp çok az avlanırken onları bulmak çok zor olacak.”