Krl-1-Elfida - 9. Bölüm

40.4K 2.8K 633
                                    

             “Aşkına karşılık vermediğim için mi taş kalpliyim?”

“Hayır, beni sevdiğin halde bunu kendine itiraf edemediğin için, aşktan korktuğun için taş kalplisin.”

“Saçmalama! Seni sevdiğimi nereden çıkardın? Aşktan falan da korkmuyorum. Saçma bir heves olarak görüyorum.”

“Benim sana olan aşkımı saçma bir heves olarak mı görüyorsun? Madem böyle düşünüyorsun, konuşmanın anlamı yok. Sana olan aşkımı ispatlayacak değilim. İster inan ister inanma. Hadi, görüşürüz.” diyerek ekrandan konuşmayı kapatmak istedi. 

Elfida, “Ben bu konuşmayı bitirmeden kapatamazsın.” dedi sinirle. Fatih kırgın bir şekilde, “Sen öyle san.” diyerek bilgisayarın elektrik fişini çekti.

BÖLÜM 9

“Geri zekalı, aptal. Kız gibi trip atıyor ya! Sanki ben onun aşkına saçma dedim. Ya sen nasıl benim konuşmamı kapatırsın?”

Sinirden elleri titriyordu. Bilgisayarı sertçe kapatarak çantasına koyduktan sonra yatağına girip yorganı kafasına çekti. Yorganın altında kendi kendine söylenirken biri omzunu dürttü. “Beni rahat bırakın, kuralları da unutmayın. Dokunmak yok!” dedi sinirli bir şekilde. Omzunu dürten kişi, “Mantıklı düşünürsek sana dokunmuş olmuyorum çünkü arada yorgan var.” dedi dürtmeye devam ederek.

Elfida gelen sesin içerideki kızlara ait olmadığını anlayınca yorganı kaldırarak, “Ne istiyorsun, kızım?” diye sordu.

“Ben Melek, kanatsız meleklerden. Senden ne mi istiyorum? Benim olanı geri vermeni istiyorum.”

“Bana bak, Kanatsız Melek. Yanlış zamanda, yanlış kişiye çatıyorsun. Lafı dolandırmadan ne istediğini söyle.”

“Önce sakin ol bakalım. Bak bana, gayet sakinim. Diğer kızları rahatsız etmenin anlamı yok.”

“Uzatıyorsun ama.”

“Biz böyle anlaşamayız ama. İstersen dışarıda konuşalım, buradakileri rahatsız etmenin anlamı yok.”

“Senin sorunun ne? Gece gece belanı mı arıyorsun?”

“Hahahayt! Senin her yerin bela olsa ne olur? Ben o bela ile dans ederim. Şimdi dışarı çıkıyorum, bankta seni bekliyorum.  Eğer gelmezsen sonuçlarına katlanırsın.” diyerek sakince yürüyüp koğuştan çıktı Melek.

Fatih’in yaptığına iyice içerlemişti Elfida. Hiç tanımadığı Melek’in ne istediğini anlamak için dışarı çıkmaya karar verdi. Yataktan atlayarak terliklerini ve kapüşonlu eşofmanını giydi. Telefonunu yanına alarak dışarıya çıkmak için yürümeye başladı. Dış kapıdan çıktığında hafif bir rüzgar esiyordu. Melek, sakin tavırlarıyla sallanarak bankta oturuyordu. Elfida kapüşonu başından çıkararak karşısına dikildi. Gözlerinin içine bakarak, “Bak, sinirlerim hiç olmadığı kadar gergin. Kısa keserek sorununu anlat, beni uğraştırma.” dedi.

Bezgin görünüyordu Melek. Sakin bir şekilde, “Benim sorunlarımı dinleyecek kadar sabırlı olduğunu sanmıyorum.” dedi. Dikkatlice bakınca kızın gözlerinin içinin kızarmış olduğunu, gözaltında da morluklar olduğunu fark etti. “Benimle olan sorunundan bahsediyorum. Senin dertlerinden bana ne?” dedi.

Melek ayağa kalkarak Elfida’nın üzerine doğru yürümeye başladı. Elfida ne olduğunu anlamaya çalışırken boynuna sarılarak ağlamaya başladı. Elfida kendisine dokunulmasından nefret ederdi. Hele ki tanımadığı bir insanın ona sarılması midesini bulandırırdı. Melek salya sümük ağlıyordu. “Yaşamak istemiyorum, beni öldür. Bıktım bu hayattan.”

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin