Elfida yorgun bir şekilde sandalyeye bıraktı kendini. “Abla ya, sonra konuşsak? Nezarethanede her yerim tutulmuş. Şimdi bana neden öyle yaptın, niye içeri girdin diye sorma. Hiç nasihat dinleyecek halim yok.”
“Yok, karakolla ilgili konuşmayacağız.”
“Neyle ilgili peki?”
“Okulun.”
“Ne olmuş okuluma?”
“Seni başka bir okula kayıt etmek zorundayız.”
Elfida, histerik bir şekilde gülerek Aynur’a baktı. “Güzel şakaydı doğrusu.”
BÖLÜM 4
Komiser Yağız, içgüdülerine hakim olamıyor, Kırmızı Eldiven’e karşı merakı iyiden iyiye artıyordu.
Nasıl bir örgüt?
Kuralları ne?
Neden insanları öldürüyorlar?
Vahşice öldürdükleri insanların üzerine neden kırmızı eldiven atıyorlar?
Ve en önemlisi, neden devletin önemli makamlarının bazıları gizliden gizliye bu örgütü koruyor?
Kırmızı Eldiven dosyası ile kim ilgilense ya ölüyor ya sürgün ediliyor ya da kaybolup gidiyor.
Cevaplanması gereken onlarca soruyu düşünürken polis memurunun ona seslendiğini duymamıştı. Polis memurunun üçüncü seslenişinde, elinde sıktığı stres topunu yere düşürerek kendine geldi. “Efendim, bir şey mi oldu?” diye sordu polis memuruna.
Memur, “Komiserim, isteğiniz üzerine, söylediğiniz marka eldiven satan mağazaların güvenlik kamerası kayıtlarını getirdim. Zaten o civarda bu marka eldiven satan pek yok. İstanbul genelinde de pek satılmıyormuş. Hem pahalı hem de pek alıcısı yokmuş. Dediğiniz tarihten bir gün önce ve o tarihte beş veya beşten fazla eldiven alan olup olmadığını sorguladım. Elimdeki flaş bellekte genç bir kıza beş tane kırmızı eldiven, maske ve başka birkaç eşya satan mağazanın güvenlik görüntüleri var.” diyerek uzun konuşmasının ardından flaş belleği komisere uzattı.
Komiser, “Aferin Sinan, bu başarını ödüllendireceğime emin olabilirsin. Şimdi müsaade eder misin?” diyerek polis memurunu odasından çıkardı. “Kafamdaki soruları sen cevaplayacaksın diye bir his var içimde. Bakalım maskeli prenses kimmiş?” diyerek flaş belleği dizüstü bilgisayarına taktı. Videoyu izlemek için dosyaya tıklayacağı sırada, mail hesabında bir ileti gözüne çarptı. Videoyu açmayı erteleyip iletide takılı kalmasının sebebi, iletiyi gönderenin ismiydi: “KIRMIZI ELDİVEN”
Evet, ileti Kırmızı Eldiven’den geliyordu. Merakına yenik düşerek iletiyi açmak için tıkladı ama açılmadı. Birkaç kez daha tıkladı, yine açılmadı. Aniden ekranda emojiler belirmeye başladı. Ekran tamamen emojiyle dolmuştu. Buna rağmen üst üste gelmeye devam ediyordu. Bilgisayarı kapatıp açmayı düşünerek kapatma tuşuna bastı. Bir süre bekledikten sonra açma düğmesine basarak beklemeye başladı. İki üç dakika sonra hiçbir problem oluşmadan bilgisayarı açıldı. Dosyayı açmak için tıkladığında ekranda bir video belirdi.
Maskeli bir kız, videoda el sallıyordu. Elfida, komiserin araştırma yapacağını düşünerek virüslü bir mesaj atmıştı. Komiser iletiye tıklayınca bilgisayar tamamen Elfida’nın kontrolüne geçti. Bilgisayarın içerisindeki bütün dosyalara ulaşabiliyordu. “Merhaba, Yağız Komiser.” dedi cırtlak ve ince bir sesle. Helyum gazı yutanların çıkardığı sesle aynıydı neredeyse. “Öyle bakma, beni görmek istemiyor muydun? Bak, karşındayım. Neden bu işin peşini bırakmayı düşünmüyorsun? Bu senin geleceğin için çok daha iyi olur.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP RUHLAR LİSESİ
Mystery / Thriller#2 +18 şiddet içerir Karanlık hüküm sürer ruhunu kaybetmiş bedenlerde. Bakanlar onları güçlü sanırlar. Hasta bedenlerdir onlar. Ruhları kayıptır. Acı çekmeye alışmak kolay bir duygu mu sanılır? Acı ile yaşamak zevklimi geliyor sana? Yere düşünce...