KRL 29

27.8K 1.9K 1.9K
                                    

Aşkıma inanmayarak dünyamı yıktın. Dünyada yedi milyar insan yok ki! Dünyada bir insan var, o da sensin. Senin olmadığın bir dünya da benim için bir anlam ifade etmiyor. Bu mektubu okuduğunda sakın üzülme. Asla kendini suçlama.

Sana teşekkür ederim, ömrüm olduğun için.

Teşekkür ederim, nefesim olduğun için.

Teşekkür ederim, berbat dünyamı güzelleştirdiğin için.

Elveda, varlığında hayat bulduğum, yokluğunda kaybolduğum.

Elveda, varlığıyla anlam bulduğum, yokluğuyla anlamsızlaştığım.

Seni seviyorum...

BÖLÜM 29

 

Son cümleyi de okuduktan sonra elinde sımsıkı tuttuğu mektubuyla yüzünü yastığa gömerek ağlamaya devam etti. “Ne güzel sevmişsin lan beni. Layık değilmişim senin aşkına. Allah beni kahretsin. Ben ne yapmışım sana? İnsan değilim, değilim ben. Bu nasıl bir sevda, nasıl bir aşk? Benim kalbimi de mühürledin. Allah’ım, sen affet beni. Masum bir aşkı katlettim ben.” diye söylenerek ağlıyordu. Ağlaya ağlaya uykuya daldı.

Rüyasında Fatih’i görüyordu. Gece 02.00 sularında yastığının altındaki telefon çalmaya başladı. Elfida gördüğü rüyanın etkisiyle kimin aradığına bakmadan direkt, “Fatih” diyerek açtı telefonu.  Karşı taraftan ses yoktu.

Elfida, “Alo, Fatih, sen misin?” diye sordu. Uyku ve uyanıklık arası bir haldeydi. Hiçbir cevap gelmiyordu. Elfida gözlerini ovalayarak kimin aradığını görmek için telefonun ekranına baktı. Kimin aradığı görünmüyordu. Sadece “Gizli Numara” yazıyordu. Uyku sersemliğini üzerinden attı, “Aloo, konuşsana lan, kimsin sen?” diye sordu.

Cevap gelmiyordu.

“Madem konuşmayacaksın neden arıyorsun? Gecenin köründe sesimi dinlemek için aramadın, öyle değil mi?”

Cevap gelmiyordu.

“Peki, sen konuşmak istemiyorsan ben de konuşmayacağım. Kapatıyorum.” dediği sırada karşı taraftan bir müzik çalmaya başladı. Elfida hiçbir şey söylemeden şarkıyı dinledi. Şarkı bitince arayan kişi de telefonu kapattı. Elfida öylece telefona baktı bir süre. Arayan kişinin kim olduğunu anlamaya çalıştı. Uykulu bir kafayla düşünemeyeceğini anlayınca kendini yastığına bıraktı. “Nasıl olsa uyandığımda telefonu laptopa bağlar, hangi numaradan aradığını, nereden aradığını iki dakikada öğrenirim.” dedi kendi kendine ve göz kapaklarını ağır ağır kapatarak uykuya daldı.

***

İki gün sonra, saat 15.00

Gözlerini yavaşça açmaya başladığında vücudunun her yerinde ağrılar hissetti. Neredeyse ağrımayan bir yeri yoktu. Uzandığı yerden doğrulup sırtını duvara yaslayarak etrafını kontrol etmeye başladı. Yerde kırık tuğla parçaları, boya kovaları; tinercilerin, balicilerin artık poşetleri vardı. Duvarları süsleyen rengarenk yazılar, camsız pencerelere ve yarısı yanmış bir kapıya tezat bir görüntü oluşturuyordu. Kafasını sol yanına çevirdiğinde bir not kağıdı çarptı gözüne. Kağıdı alarak okumaya başladı.

Komiser, olanları unutup hayatını sürdürmen ve görevini yapman için sana bir defaya mahsus yaşama şansı verildi. Bu şansı iyi değerlendir. Peşine düştüklerin her zaman senden bir adım öndeler, bunu unutma.

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin