33. Bölüm/Ezrak ve Esin

10.5K 763 83
                                    


SİZE TATLI BİR SÜRPRİZ YAPAYIM DEDİM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ ...;)

Medya Carole Samaha (Shokran)

*********

Hande, oturduğu kafede yıllar öncesinin muhasebesini yapıyordu. Pişmanlığını bir kez daha yüzüne vuran, Mustafa'nın tam bir hafta önce söyledikleriydi canını yakan. Aynı suçlamaları iki sene önce bir başkasından da işitmişti ama canı hiçte bu kadar yanmamıştı. Şimdi ise iki erkekten en çok canını yakanı hangisiydi bilmiyordu genç kız.

Mustafa ile Zeynep'in nişanı olduğunda hayatın anlamı bitmişti genç kız için. Günlerce kendini eve hapsetmiş ağabeyini bile yaklaştırmamıştı yanına. Bir gece uyuyan ağabeyine aldırmadan gizlice çıktığı eve ertesi sabah utançla gireceğini bilse çıkmazdı asla.

Saatlerce hiç bilmediği karanlık sokaklarda dolaştı durdu, tek amacı içindeki kıskançlık ve aşk zehrini atmaktı ama yoktu hiçbir yolu. Ne yapsa da geçmiyordu acısı. O kadar çok içmişti ki alışık olmayan bünyesi ve damarlarında dolaşan aşk ile birleşen alkol, kaldırımın kenarına oturup kalmasına neden olmuştu. Tek hatırladığı bundan ibaretti aslında. Ertesi sabaha yumuşacık bir yatakta, kar beyazlığında bir çarşafın altındaki çıplaklığıyla uyanmıştı. Geceyi bir erkekle geçirdiğinin en büyük kanıtı, çarşafın üzerindeki birkaç damla pembemsi kan lekesiydi. Çevresine göz gezdirdiğinde utancının diğer yarısı ortalarda gözükmüyordu.

Baş ucundaki sofistike görünümlü beyaz komodinin üzerindeki bir tomar para ile bir mektup vardı. Titreyen elleri paraya dokunmaktan kaçındı ve katlı kâğıdı açtı korkarak. İçinde yazanları okumaya çekiniyordu, bu yüzden zaman kazanmak için etrafını izlemeye koyuldu. Oda hatırı sayılır derece büyüktü, her şey kusursuz bir beyazlıkla masalsı bir görünüm kazandırılmıştı. Oysa kim bilir kaç hayalin sıkışıklığı vardı bu beyaz duvarlarda. Yatağın tam karşısında kapağı tamamen ayna olan büyük bir gardırop geniş odayı daha da büyük gösteriyordu. Odanın bir erkeğe ait olduğunu bildiren tablolar her duvarı ayrı ayrı süslüyordu. İki kapıdan biri kapalıydı ve nereye açıldığını düşünmedi bile Hande. Diğer kapı ise açıktı ve salonun bir kısmı görünüyordu.

Dekorun çok özenilerek yapıldığı belliydi ama ruhsuz havasından sıyrılamamış olduğu da gerçekti. Sonunda gerçeklerden kaçamayacağını kabullendiğinde kâğıdın katlarını, idamını bildiren bir hükümmüş gibi yavaşça ve titreyerek açtı. "Fahişe olmaya karar verdiysen müşterilerine zorluk çıkarmamanı tavsiye ederim güzellik. Sana biraz kötü davranmış olabilirim, üzgünüm ama zor kadınlardan hoşlanmam.

Yok eğer fahişe değilsen gece sokaklarda gezmemelisin. Bunu düşünmemin sebebi ise tatlı kızıl, bakire olmandı. Buraya telefon numaramı yazıyorum, senden gerçekten hoşlandım. Bu işi yapmamaya karar verirsen muhakkak beni ara. Bıraktığım para bir hayli yardımı dokunacak bir meblağ ve bu süre zarfında teklifimi düşünmeni ve hatta kabul etmeni isterim.

Vücudundaki morlukların sebebini merak edebilirsin. Odaya girdikten sonra istemediğini söyledin ama inan seni bırakacak durumda değildim. Güzelliğin beni benden almıştı ve bende senin kadar olmasa da sarhoştum. Bunun içinde özür dilerim sevgilim. Harika bir geceydi ve devamının geleceğine inancım tam. Umarım doğru bir karar verirsin. Bu arada benimle olmaya karar verirsen Mustafa kimse, ondan kesinlikle vazgeçmelisin. Benim olan, sadece benimdir."

Lekesinin hatırlatıcısı kâğıt parmaklarının arasından düştüğünde, kollarındaki izlere baktı. Omuzlarında ve kalçalarında da vardı bu yeminli morluklardan. Bir an kendini küçücük hissetti bu kocaman yatakta. Hayatının ilk hatası Mustafa'ya âşık olmaktı. Şimdi ise tecavüzüne yol açan alkolümü suçlamalıydı? Yoksa aşka yenilip kendinden geçene kadar içen kendisini mi?

Kum Kelepçe  ( Kum Diyarı Aşkları-1/ Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin